BU ay çok sayıda ekonomik programla karşı karşıya kalacağız. Bu nedenle ekonomi bakan ve bürokratlarını çok yoğun bir ay bekliyor. AB’ye Ocak ayında, en geç Şubat ayı başında verilmesi gereken Katılım Öncesi Ekonomik Program seçimler nedeniyle ertelenmişti.
Ekonomi yönetiminin gündemindeki ilk program bu olacak. IMF ile yeni stand-by anlaşması kesinleşmeden önce bu program verilmek zorunda kalınacak çünkü artık yeni bir süre alınamıyor. Bu hafta başında ekonomi bürokratları hazırlanan taslak üzerinde çalışmalarını tamamlayıp, hafta sonuna bunu yetiştirmek zorundalar. IMF Heyeti belki bu hafta sonuna yetişir ama daha öncesinden, sanıyorum kabaca tahminleri alınıp bu programın içine yedirilecek. Önümüzdeki hafta başında AB’ye Katılım Öncesi Ekonomik Programın verilmesi gerekiyor. Çünkü teknik toplantılar yapılacak ardından Devlet Bakanı Mehmet Şimşek 3 Mayıs’ta AB’ye gidip bu programı anlatacak.
Bunun ardından DPT’nin orta vadeli ekonomik programı, onun da ardından orta vadeli mali programın çıkarılması gerekiyor. 2009 yılı bütçe hedefleri ilk iki ayda fiilen kadük hale geldiği için, ekonomideki aktörlerin önlerini görebilmeleri açısından revize edilmiş rakamlara ve 3 yıllık perspektif sunacak bu programlara ihtiyaçları aciliyet kazandı.
Bu programın içine IMF ile yapılacak, 3 yıl olması beklenen, yeni stand-by anlaşması hedeflerinin de konulması gerekiyor. O nedenle niyet mektubu taslağı çıktıktan sonra, bu ayın sonunda orta vadeli bu programların da kesinleşeceğini tahmin ediyorum.
Bütün bu çalışmalar DPT’nin bağlı olduğu Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Nazım Ekren tarafından yürütülüyor. Ekren’in geçen hafta bir yandan ekonomi yönetimiyle toplantılar yaparken öte yandan piyasadan ve akademisyenlerden, büyüme ve enflasyon başta olmak üzere 2009 ve sonrası için tahminlerini ve ekonomik analizlerini aldığını öğrendik.
Bilgi veren ekonomi yöneticileri, 2009 için saptanacak, özellikle büyüme rakamının kritik önem taşıdığını söylüyorlar. Bu konuda piyasadaki tahminlerin belli olduğunu, eksi 2 ile eksi 5 arasında değiştiğini kaydeden bir üst düzey yönetici, ilk önce çıkacak AB katılım öncesi ekonomik programla birlikte yeni hedefin de belli olacağını, 2009 için artı yüzde 4 olan bu rakamın, piyasaların beklentisi doğrultusunda revize edileceğini söyledi.
Yani Başbakan Tayyip Erdoğan her ne kadar "eksi büyüme hedefi olmaz" dese de, önümüzdeki hafta, en geç bir sonraki hafta revize edilmiş büyüme rakamı ortaya çıkacak. Bu rakamın eksi 2’den daha iyi olması ise artık imkansız.
1 Mayıs bu hafta kesinleşiyor
GEÇ kalmış bir karardı, nihayet alındı ve 1 Mayıs bayram ve tatil olarak ilan edilecek. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile yaptığımız sohbette, Çelik’in aslında bu kararı geçen yıl çıkarmak için çalıştığını ama gündem bir türlü uygun olmayınca çıkaramadığını öğrendim. Çelik, bununla birlikte İLO ve AB standartlarında bir sendika yasası değişikliği planlıyor. Bence her ikisi de geç kalmış ama olumlu adımlar.
Bakan Çelik, Pazartesi günü (bugün) TBMM’de grubu bulunan tüm partileri ziyaret edip hazırladıkları taslağı anlatacak ve önerilerini alacak. Biran önce çıkarılması için partilerden destek isteyecek olan Çelik, önemli bir sıkıntı çıkmasını beklemiyor. Dolayısıyla yasanın bu hafta içinde, en geç Perşembe günü TBMM’den çıkarılmasını bekliyor. Sendika yasasında yapılacak değişiklikler için işçi ve işveren sendikalarının doğal olarak farklı görüşlere sahip olduğunu hatırlatan Çelik’i, bu anlaşmazlıkların aşılabileceği konusunda umutlu gördük.
Çelik’in gündeminde bunun ardından, Mayıs ayında kıdem tazminatı konusunda yapılması gereken düzenleme bulunuyor. Kriz döneminde bu uygulamanın değiştirilmesinin artık zorunlu hale geldiğini, bu konuda da bir uzlaşma arayacaklarını söyledi.
Çalışma Bakanlarının en önemli özelliklerinden birinin "uzlaşma" olması, sabırla tarafları ve görüşleri ortak noktada buluşturması gerektiğini, Bakan Çelik’in bu konuda başarılı olduğunu düşünüyorum. 1 Mayıs ve sendika yasalarıyla Bakan tarafların güvenini daha fazla kazanacak.