Bu bütçe açığı ile ekonomide denge filan kalmaz

OCAK ayı bütçe rakamları çok kötü geldi.

Haberin Devamı

Bu rakamlar hem küresel kriz nedeniyle ekonominin iyice yavaşladığını, hem de uygulanan seçim ekonomisiyle bütçe disiplininin kalmadığını açıkça ortaya koyuyor. Bütçe açığında geçen yıla göre kaydedilen 6 kat artışın, bundan sonraki aylarda da devam etmesi beklenirken, mutlaka önlem alınması gereği de çarpıcı biçimde ortaya çıkıyor.

Hazine Müsteşarı İbrahim Çanakçı, bu rakamlar karşısında acil olarak revizyona ihtiyaç olduğunu söylemiş. Aklı başında herkes artık 2009 için yapılan bütçe rakamlarının hiçbir geçerliliğinin kalmadığını, yeni hedeflere ihtiyaç olduğunu zaten görüyor.

Bu revizyonun yapılması için ise IMF ile üzerinde uzlaşmaya varılacak bir bütçe dengesine dolayısıyla mali disiplini yeniden sağlamak için alınacak ek önlemlere ihtiyaç duyuluyor.

Ya da hükümet biran önce çıkıp, "IMF ile anlaşma yapmıyorum" deyip, kendi revize ettiği yeni bütçe rakamlarını açıklamak zorunda.

Aksi takdirde piyasaya güven vermenin, hiç mi hiç imkanı yok.

Hükümet şimdiye kadar ekonomik vizyonun orta vadeli mali çerçevede yazılı hedefler olduğunu söylemişti. Piyasalar bunun yerine IMF programına bakmak istiyor ama hükümet ısrarla bu kendi mali çerçevesine göre hareket edeceğini duyurdu.

Şimdi orta vadeli mali çerçeve de kalmadı, ne olacak?

Hazine hangi açığa göre borçlanma yapacak, piyasalar hangi açık ve borçlanma oranına göre hesap yapıp, faizler için tavır belirleyecekler, artık bunlar belli değil.

Bu bütçe açıklarının devam eden aylarda da süreceği beklentisi var. Bu nedenle piyasalara güven vermek, önlerini görebilmelerini sağlamak için, acil olarak yeni programa, yeni hedeflere ihtiyaç var. Aksi takdirde hiçbir ekonomik denge kalmaz.

Bu açıklarla Hazine daha fazla borçlanmak zorunda kalacak, bu da ister istemez faiz oranlarının yükselmesine neden olacak. Bu kaçınılmaz bir sonuç.

Aslında faiz de kalmaz, döviz de. Öyle olunca zaten zor durumda olan, zaten finansman bulamayan reel sektör ne olacak? Acaba hükümet bunu düşünüyor mu?

GELİRLER AZALIRKEN HARCAMALAR ARTARSA

Hükümet IMF anlaşması bittikten sonra, 2008 ortasında belediyelere aktarılacak kaynak başta olmak üzere, harcama artırıcı yeni düzenlemeler yaptı. İşte seçim ekonomisi uygulamıyorum diye övünen hükümetin, IMF’siz kaldığında ortaya çıkardığı bütçe tablosu böyle.

Harcamaların artmasına karşılık küresel kriz nedeniyle vergi gelirlerindeki düşüş de eklenince, ister istemez böyle bir tablo ortaya çıkıyor. Bu tablonun böyle devam etmesi kaçınılmaz çünkü hükümet hem seçim ekonomisi uygulamalarına gün geçtikçe hız veriyor, hem de küresel kriz daha da derinleşiyor.

Buna karşılık hükümet, bir şey yapmadan, seyrederek yola devam etmek istiyor.

Bunun göstergesi olarak da sürekli olarak IMF ile anlaşma konusu hakkında çelişkili demeçler verip, oyalama taktiğini uygulamaya devam ediyor.

Küresel kriz nedeniyle 2009 için esnek bir mali politikayı hemen herkes kabul ediyor. IMF de bu konuda esnek davranacağını açıkça ilan etti. Ancak mali disiplindeki esnek uygulama başka, mali disiplinin tümüyle kaybolması, ekonominin hedefsiz kalması başka şeyler.

Hükümetin yaptığı mali disiplini tümüyle unutup, ekonomiyi hedefsiz bırakmaktır.

Bu tavrın sonunda, ekonomik dengelerde artık onarılamayacak hasarlar yaratılacağının hükümet ne zaman farkına varacak, bilmiyom.

IMF ile anlaşma konusunda Başbakan "ülke menfaatine davranıp, bu şartlarla anlaşmayı imzalamayacağını" söylüyor. Şu şartlar ortaya çıksa da artık IMF’nin önlem önerilerinin gerçekten ülke menfaatine mi aykırı, yoksa parti menfaatine mi aykırı olduğunu bir görsek.

Bu bütçe rakamları ülke menfaatine deÄŸil çünkü, bu açık. Â

Yazarın Tüm Yazıları