BDDK bankaların ağbisi oldu

BU kriz dönemini başarı ile yöneten iki bağımsız kuruluş Merkez Bankası ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) oldu.

Aslında Hazine ve Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) da bu sürece çok olumlu katkılar yaptığını, ama onların yaptığının Hükümet tarafından bir şey yapılmadığı için, şimdilik gözükmediğini biliyoruz. Maliye Bakanlığı’nın ise özellikle IMF ile son görüşmeler sırasında, teknisyen kimliğinden çok, Bakanın etkisiyle, politik kimliğinin yine ortaya çıktığı görülüyor.

Geçen hafta sonunda, Referans Gazetesi için, Genel Yayın Yönetmeni Eyüp Can ile birlikte, BDDK Başkanı Tevfik Bilgin ile bu süreçte yapılanları konuştuk. Her şeyden önce, BDDK uygulamalarını en çok eleştirmiş gazetecilerden biri olarak söylemeliyim ki; BDDK doğru yola girmiş, hatta epeyce yol almış durumda. Başkan Tevfik Bilgin geçmişteki hatalarından ders aldığını kendisi de söylüyor. Bu arada kendilerinden önceki yönetim döneminde yapılanları övüyor ve bu dönemki sağlam yapıya yaptığı büyük katkının hakkını veriyor.

Benim şahsi düşüncem; BDDK’nın, olması gereken fonksiyona, bir tür "bankaların ağbisi" rolüne talip olması gerekiyordu ve bu kriz döneminde gördük ki, bu konuda epey yol aldı.

Krizin hissedilmeye başladığı son 4 ay içerisinde bazı banka şubelerinde münferit olaylar yaşandığını, bunların milyonlarca kredi işlemi içinde çok küçük yer tuttuğunu kaydeden Tevfik Bilgin, kendilerinin banka ile müşteri arasına giremeyeceğini, ancak haksız olduğunu gördükleri işlemler için özel uyarılarda bulunduklarını söyledi.

Bu süreçte bazı reel sektör firmalarının sesinin haksız biçimde çok çıkabildiğini, bankaların gerçekten mali durumu kötü olan şirketleri kendilerinin bileceğini kaydeden Başkan Bilgin, "Bir eski müşteriyi kaybetmenin maliyeti, 20 tane yeni müşteri kazanmaya bedel. Bankacılar bunu çok iyi biliyor" şeklinde konuştu.

Bankacılarımızın geçmiş krizlere kıyasla şimdiki duruşlarının çok daha sakin olduğunu hatırlatan Bilgin, "Dikkat edin, doğru düzgün açıklama yapmıyorlar, yeri geldiğinde konuşuyorlar. Birbirleri ile çok fazla rekabete girmediler, bu da çok hoş. Eskiden mailler dolaşırdı biliyorsunuz. Dolayısıyla her birine ayrı ayrı altın madalya vermek lazım" dedi.

BİLGİN: BANKALAR KÁR ETMEK ZORUNDA

Bu yıl bankaların önünde birçok risk bulunduğunu, bunların en önemlilerinden birinin batık kredi sorunu olduğunu kaydeden BDDK Başkanı, "Bu nedenle bankalarımız haklı olarak likit kalmak istiyorlar" dedi. Çünkü pasifte anında mevduatını çekmek isteyecek bir grup bulunduğunu kaydeden Bilgin, en önemli sorunun 25’e güne düşen ortalama mevduat vadesi olduğunu, krediler için de bu kaynak vadesinin uzatılmasının şart olduğunu kaydetti.

Mevzuat çıkarma ve yönlendirme yetkisi olan otoriteler in, iyi günlerde sıkma sı yani rezerv artırması gerektiğine, kötü günlerde ise biraz gevşetmesi gerektiğine inandıklarını kaydeden Tevfik Bilgin, BDDK olarak aldıkları kararlarda bu ilkeyi gözettiklerini kaydetti. Hazine ve Merkez Bankası’nın bu süreçte birer kahraman gibi çalıştıklarını, kendilerinin de krediler ve likidite konusunda kolaylıklar sağladıklarını kaydeden Bilgin, "Kendi kurumum için söylüyorum; ne gerekiyorsa sonuna kadar yaparız. Ama bizim de yapacağımız şeylerin sınırı var. Bir noktaya kadar yaparız. Elimizdeki enstrümanlar belli , bunların çoğunu da şu ana kadar yaptık. Ama gerekiyorsa bazı şeyleri de ileride yaparız" şeklinde konuştu.

Kriz etkilerini hissetmeye başladığımız sıcak günlerde bile reel sektör temsilcilerinin "Bankalarımıza ihtimam göstermemiz lazım" dediğini, bundan gurur duyduğunu kaydeden Bilgin, yabancı bankaların da bu süreçte çok iyi sınav verdiklerini, ana merkezlerinde sıkıntı yaşasa da gerektiği zaman sermaye koyan bankalar olduğunu söyledi.

Bilgin, "Bankalar çok kar elde ediyor o zaman durumları iyi" gibi bir anlayışın yanlış olduğunu, bankaların zaten kar etmek üzerine kurulduğunu ve kar etmezlerse durumlarının kötü sayılacağını da kaydetti.

Bence BDDK doğru yolda ve piyasalar için artık bir güvence oluşturuyor.
Yazarın Tüm Yazıları