Paylaş
Serena Williams, Agnieszka Radwanska’ya karşı çok üstündü. Serena’nın son dönemde yapmış olduğu fitness antrenmanları ABD’li raketi daha süratli ve file önüne düşen toplara daha çabuk gelmesini sağladı. Serena tenis kortuyla bütünleşiyor. Seyirci, ABD’linin vuruşlarını, hareketlerini tenis dersi havasında takip ediyor, sanırım tribünlerle bu kadar bütünleşmesinin altında yatan neden bu...
Radwanska’ya gelirsek; Sara Errani ile oynamış olduğu 3 saatin üzerindeki maç onu son derece yordu. Radwanska diğer tenisçilerden çok daha fazla vuruş çeşitliliği olan, maç stratejisini iyi bilen; ancak kortta toplara fazla güçlü vuramayan bir oyuncu. Polonyalı yorgun olmamış olsaydı bile Serena’nın bu inanılmaz performansına karşı fazla direnemeyebilirdi...
Daha farklı bir Sharapova
Diğer oyunculardan daha önce İstanbul’a gelen Sharapova’nın günde en az 3 saat antrenman yaptığını ve şampiyonanın en büyük adaylarından olduğunu belirtmiştim.
Sharapova, tenisini ve fizik gücünü geçen seneye nazaran çok geliştirdi. Arka çizgiden süreklilik kazanan vuruşları, servisleri daha hızlı ve isabetli atması ve her puan öncesi oyuna konsantre olması, dünya 1 numarası olan Azarenka’yı dahi set vermeden İstanbul’da finale kalmasını sağladı. Beklentileri karşılayamayan Azarenka, zirvede geldiği İstanbul’da final oynamayı başaramadı.
Ortada bir maç
Gelelim bugünkü finale... İki oyuncu kariyerlerinde 11 kez karşılaşırken Serena’nın 9-2’lik bariz bir üstünlüğü bulunuyor. Sharapova’nın dünkü performansına kadar düşüncem Serena’nın Rus oyuncuya karşı galip geleceği doğrultusundaydı. Ancak Sharapova, yarı finaldeki muhteşem oyununu bugüne taşırsa şampiyonluk maçının inanılmaz derecede çekişmeli geçeceği inancındaydım...
Paylaş