BAŞKAN Azmi Kumova ve ekibinin Türk tenisini yönettikleri iki dönemlik (8 yıl) süre kasım ayında sona eriyor.
1923 yılında kurulan Türkiye Tenis Federasyonu’nda şu ana kadar 20 değişik başkan görev yaptı. Kasım başında yapılacak seçimde belki de tenis tarihinde ilk kez bir genel kurulda 3 aday birden yarışacak. Peki, kim bu adaylar?
Mesut Polat: İş adamı. Federasyon yönetim kurulu üyeliğinde 10 yılı aşkın süredir görev yapmakta. Sloganı: "Bu hizmet Türk tenisinin yarınlarına."
Güven Olgar: Milli Olimpiyat Komitesi üyesi. Geçmiş yıllarda Yeşilyurt Spor Kulübü’ne başkanlık yaptı ve tenisin içinden geliyor. Sloganı: "Tenisi sevmek ve bilmek."
Hasan Akçakayalıoğlu: Bir bankanın yönetim kurulu başkanı ve eski performans tenisçisi. Sloganı: "Dünya ölçeğinde örnek bir federasyon."
Hareketlilik var
Üç adayın cephesinde de kendi ekiplerine camianın önemli isimlerini katabilmek için büyük hareketlilik var. Görev süresince faaliyet programlarına baktığımızda üçünün de üç aşağı beş yukarı vaatlerinin içeriği aynı. Bunların başındasponsor,yani tenise para bulunacağı yer alıyor. Türkiye’de tenis oynayan sayısını 100 binlere çıkarmak, kulüplere, antrenörlere, başarılı sporculara teşvik primleri vermek, dünya sıralamasındaki tenisçilerimizin sayısını artırmak, okullarda tenisin daha fazla yaygınlaşmasını sağlamak, sadece federasyona bağlı profesyonel teknik ve uluslararası standartta idari kadronun kurulması gibi sözler sıralanıyor. Bu yazılıp çizilenlerin yarısı bile hayata geçirilse, tenisimize faydalı olacağı tartışılmaz. Yeter ki, bu konular sadece kağıt üzerinde kalmasın.
Kulüpler tarafsız bakın
"Üç aday seçimlere münferit girerek mi, yoksa en az iki tarafın kuvvetli isimleriyle birleşerek mi Türk tenisine daha faydalı olurlar?" sorusu da önemli. Bana göre aralarında anlaşarak iki grubun birleşmesi daha doğru. Ayrıca bu yarışın sonunda kaybeden(ler) olacak. Kaybedenin de hedeflerinden kopmadan kazananın yanında tenise hizmet etmesi gerekir.
Seçimde kulüplerin verecekleri oylar yeni başkanın seçilmesinde etkili olacak. Çünkü tenis kulüpleri toplam 245 oyun 199’unu oluşturuyor. Kulüplere önerim şu olacak: "Başkan adaylarını ve ekiplerini iyi araştırın. Yerel seçimler öncesi yapılanlar gibi altın, bulgur, pirinç paketlerine kanmayın. Kulübünüze verilen birkaç raket, top ve vaat edilen turnuva organizasyonları belki sizleri o anda mutlu eder, ama bu küçük oy promosyonları ne kulüplerimizin, ne de Türk tenisinin gelecek yolunu açmayabilir.
Tüm delegelerin oylarını vermeden önce tarafsız bir değerlendirme yapmasını ve seçimin tenisimize hayırlı olmasını diliyorum.