Bugünlerde Rusça sosyal medya siteleri Odnoklasiki ve Vkontakte'yi takip ediyorsanız tüm bunları siz de görüyorsunuzdur.
Ukrayna krizinin ardından şimdi Suriye'ye askeri müdahalede bulunan Rusya yönetiminin eleştirel seslere tahammülü iyice azaldı.
Devlet Başkanı Vladimir Putin'i ve politikalarını her eleştiren vatan haini ilan ediliyor, bilhassa bağımsız gazeteciler...
“Öldürmeyi iyi bilir” diye eleştirdiğimiz İsrail, askerini korumak için duvarın arkasını görebilen kamera geliştirirken, bizim hükümet Hac’da yüzlerce kişinin ölümüne engel olmamayı gelenek haline getiren Suudi Arabistan ile askeri işbirliği anlaşması imzalıyordu.
Medeniyet ne kadar öldürdüğünüzle değil, ölümleri ne kadar engellediğinizle ölçülür.
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı
Dün Emirgan Camii'ndeki bayram namazı çıkışında Erdoğan'ın kullandığı ifade aynen şuydu:
"Esed’siz bu sürecin olması veya geçiş sürecinde belki Esed ile gidilme gibi bir şey olabilir ama asıl olması gereken muhalefetin, bir defa Esed’le zaten bir Suriye geleceğini kimse görmüyor."
Erdoğan bu sözleri,
Tarihçi Polibyus "oklokrasi" terimini yaratmış.
"Güruhun iktidarı" gibi bir anlama gelen bu sözcük, Polibyus'a göre halk yönetiminin "hastalıklı" halini betimliyor.
Halk yönetiminin "ideal" hali ise "demokrasi" diye tanımlanıyor.
Polibyus ve diğer antik Yunan düşünürlere göre oklokrasi, üç "
"Enver Paşa kenara çekilip Büyük Güçler'in (İngiltere, Fransa, Almanya, Avusturya ve Rusya) birbirlerini yok etmesini istiyordu. Bunu, Almanya ve Rusya ile yaptığı gizli anlaşmalarla gerçekleştirme çabası, başına buyruk bir Alman komutanın iki savaş gemisiyle çıkıp Rus limanı Sivastopol'u bombalaması üzerine berbat oldu."
BBC Tarih dergisinin Nisan sayısında, Eugene Rogan'ın yeni kitabı 'The Fall of the Ottomans'ın (Osmanlıların Çöküşü) incelendiği bir yazıdan aldım bu cümleyi...
Bu cümle aslında Osmanlıların Birinci Dünya Savaşı'na nasıl girdiğine dair geleneksel anlatının bir örneği: Bir Alman amiralin Karadeniz'de durup dururken bir Rus limanını bombalayıp Berlin'in müttefiki Osmanlı'yı bu emrivakiyle savaşa sürüklediği hikayesi.
Oysa yeni ortaya çıkan tarihi belgeler başka şeyler söylüyor.
"Tam bastonumla ezecektim ki, tırtılın çok garip göründüğünü farkettim. 70'ime girmek üzereyim ama daha önce sırtında insan yüzüyle bana bakan bir böcek görmemiştim" diyor, ABD'nin Washington eyaletinde yaşayan Robert Palmer...
Oysa daha bir ay önce Ertuğrul Özkök Hürriyet Sosyal'de "Güzel bir yaz olacak" demiş, bizi umutlandırmıştı.
Bir "
7 Ağustos 2014: Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, IŞİD’in “öfkeyle bir tehdit olduğunu” belirterek “Sünni Araplar dışlanmasaydı bu öfkenin birikmeyeceğini” söyledi. “IŞİD radikal, terörize gibi bir yapı olarak görülebilir ama katılanlar arasında Türkler, Araplar, Kürtler vardır. Oradaki yapı, daha önceki hoşnutsuzluklar, öfkeler büyük bir cephede geniş bir reaksiyon doğurdu” diye ekledi.
Sünni Arap öfkesi (temsili)
24 Temmuz 2015:
Akademik dergilerle popüler bilim haber kaynaklarının karmasından oluşan RSS listemi bu yüzden daha bir ilgiyle takip eder oldum.
Son günlerde yer imi koyduğum aşağıdaki araştırma sonuçlarını, balık gibi içinde olup da farketmediğimiz teknolojik devrim çağına tanıklık etsin diye sizlerle paylaşmak istedim:
1) Grafen devrimi