Dedikoduları değil doğruları söylüyorum

Kuran tarafından ortaya konulmuş ahlak ilkelerinden biri olan insanların arkalarından çekiştirilmemesi yani dedikodularının yapılmaması, inanan insanlar tarafından dahi en fazla ihlal edilen yasaktır.

Haberin Devamı

Allah her konuda gerçek bilgiye sahip olunmasını ister.

Zannederek, hatalı bir şekilde haksız yere insanlara çeşitli yakıştırmalarda bulunmak ve insanların ayıplarını ortaya çıkarmak için çalışmak yasaklanır.

Yine insanların arkasından olur olmaz şekilde konuşmak, insanların arasını bozacak türlü söz ve fiillerde bulunmak da yasaklanmıştır.

Zanda bulunduğumuz bir kişiye yaptığımız yakıştırmada yanılıyor ve bu yüzden günaha giriyor olabiliriz.

Ayetlerde: “Zan, gerçek adına hiçbir şey ifade etmez” (Yunus suresi 36) buyurulmakta ve inanan birinin açık delil üzerine hareket etmesi gerektiği söylenmektedir.

İnsanlar hakkında dedikodu etmeyi;

“Sizden biri, ölmüş kardeşinin etini yemek ister mi?” (Hucurat suresi 12) şeklinde oldukça çarpıcı bir benzetme ile kınayan ayetler inananları dedikodu etmekten ve zanda bulunmaktan men eder.

“Dedikodu değil ben doğruları söylüyorum” şeklindeki savunmalar da söylenen şey doğru bile olsa söyleyen kişiyi temize çıkarmaz.

Bununla birlikte “Ben doğruları söylüyorum” diyerek kendini savunan çoğu insanın farkında olmadığı bir şey vardır ki bu da insanların arkasından yapılan dedikodunun zaten doğru olması gerektiğidir.

Doğru olmayan şeyleri söylemek dedikodu değil iftira olur.


LÜZUMSUZ DAVRANIŞ VE SÖZDEN UZAK DURUN
“Hİç kuşku yok, kurtulmuştur müminler. Namazlarında derin bir saygı içindedir onlar. Boş ve lüzumsuz sözden yüz çevirmişlerdir onlar. Zekâtı vermek için faaliyettedir onlar. Cinsiyet organlarını/ırzlarını koruyanlardır onlar. (Müminun suresi 1-5)

Ayetten de görüldüğü gibi, inananlar gereksiz söz ve davranışlardan yüz çeviren kişilerdir.
Halk arasındaki ifadesiyle inanan kişi, elinden, dilinden ve belinden emin olunan kişidir.
Konuşmasında, hal ve davranışlarında ölçülü olan kişidir.
Zamanın değerini bilen kişidir. Bu sebeple boş işler ve boş sözler ile gününü geçirmez. Faydalı şeyler yapmaya, insanlara faydalı olacak söz ve davranışlarda bulunmaya çalışır. Kuran’a göre inanan biri hayatı anlamlı kılacak söz ve davranışları esas alır ve boş iş ve sözlerden de yüz çevirir.

HAKSIZLIK KARŞISINDA SUSAN DİLSİZ ŞEYTANDIR
İnanan biri etrafındaki haksızlıklara duyarsız kalamaz. Şahit olduğu konulara umursamazca göz yumamaz.

Gerektiğinde başkasının hakkını savunmak ya da gerçeğin bilinmesi için çalışır.

Ancak bunu yeterli bilgi ve delile dayanmadan başkalarını zan altında bırakacak veya haklarında yanlış düşünülmesini sağlayacak bir hataya dönüştürmemek gerekir. Bu yüzden inanan bir kişinin önce dinlemesi, araştırması, sorgulaması, üzerine düşünmesi ve delile dayalı hareket etmesi gerekir. Yeri geldiğinde konuşmak kadar zamanında susmanın da erdem olduğunu bilmek ve ancak halk arasındaki yaygın ifadesiyle haksızlık karşısında susanın dilsiz şeytan olacağını da unutmamak gerekir.

İnsanların aleyhinde söz taşıyarak onları birbirine düşman eden kişilerin çok olduğu toplumlarda huzur ve barış kalmaz.
Aileler yıkılır, yuvalar dağılır. Kardeşler birbirine düşer.
Bu yüzden insanlar arasında fitne ve fesat çıkarmak gayesiyle kötülük için laf taşıyan kişilere fırsat vermemek ve bu kötülüklerinden kurtulmaları için onlara nasihat etmek gerekir.
Allah çirkin sözün açıklanmasını sevmez. Zulme uğratılan kişi müstesna. Allah işitendir, bilendir. (Nisa suresi 148)


ZANDAN SAKININ
“Ben kimsenin yüzüne söyleyemeyeceğim şeyi arkasından da söylemem” gibi sözlerle insanlar hakkında ağzına geleni söylemek de inanan birine yakışmaz. İnsanların yüzlerine kabahatlerini saymamız bizi değil kibrimizi büyütür. Samimi bir inanan ise inanan kardeşinin kabahatlerini örten, ona hayırlı tavsiye ve öğütlerde bulunan kişidir.

SÖZ TAŞIMAYIN
Ey iman edenler! Zandan çok sakının! Çünkü zannın bir kısmı günahtır. Sinsi casuslar gibi ayıp aramayın! Dedikodu ederek biriniz ötekini arkasından çekiştirmesin! (Hucurat suresi 12)

Bununla birlikte, insanların aleyhine söz taşımamak da önemlidir.

Halk arasında oldukça yaygın olan “Ben gerçek bilinsin diye söylüyorum” şeklindeki savunma ile insanlar yaptıkları şeyin doğru olmadığı gerçeğinin üzerini örtmeye çalışarak, farkında olmadan kendi samimiyetsizliklerini ortaya koyarlar.

Şunların hiçbirine uyma: Yemin edip duran, aşağılık, kötüleyip duran, söz götürüp getiren, hayrı engelleyip sürdüren, saldırgan, olabildiğince günahkâr, kaba, sonra da kötülükle damgalı. (Kalem suresi 10-13)

Toplum içinde insanların arasını bozmak için uğraşan ve yaptığı bu kötülükten zevk alan insanlara şahit olmak mümkündür.

Bu kişiler ufacık meseleleri dahi abartarak aktarmakta ve insanları birbirine düşürmektedirler. İnananların bu gibi kişilerin oyununa gelmemeleri ve hakkında kesin bilgiye sahip olmadıkça insanlar hakkında konuşmamaları gerekir.

Gerçek bir inanana yakışan, ciddi meseleleri bile insanların arasında barış ve kardeşlik duygularını besleyici şekilde çözmeye yönelik girişimlerde bulunmaktır.

Bir kişinin arkasından o kişiye hissettirilmeden yapılan bir haksızlık ya da ihanet varsa ve siz de buna tanıksanız, bu durumu haksızlığa uğrayan kişi ile paylaşmanız gerekir.


ALLAH'IN İSİMLERİ
GANİ: Zengin. Zenginliği sınırsız olan. Yanında herkesin yoksul kaldığı kudret.
HADİ: Hidayet veren. Doğruya, iyiye ve güzele ulaştırmada en yüce kudret.


İSLAM VE BİLİM TARİHİNDEN: EBU'L VEFA EL-BUZCANİ (940-998)
Matematİkçİ ve astronom Buzcani, günümüzde aynı hali ile kullanılan trigonometrinin altı esas oranı arasındaki trigonometrik ilişkileri ilk defa ortaya koyan kişidir.

‘Tanjant’ı ilk defa tanımlayan Buzcani, dördüncü dereceden denklemlerin çözümlerini geliştirmiş, çeşitli cebir problemlerinin çözümünde geometriyi kullanarak analitik geometriye öncülük yapmıştır.

Buzcani, negatif sayıları İslam dünyası ve Batı’da kullanan ilk matematikçidir.

Kendi döneminin en hassas trigonometri tablolarını hazırlamıştır.

Dünya yüzeyinde iki nokta arasındaki saat farkını büyük bir hassaslıkla hesaplamış, kıblenin tespiti ve Ay hareketleri konusunda önemli çalışmalar yapmıştır.

Ay’daki kraterlerden biri ismini Buzcani’den almaktadır.

Yazarın Tüm Yazıları