Meleğin gör dedikleri

HÜRRİYET’te 28 yıldır, esas olarak iktisat ağırlıklı makaleler yazıyorum.

Halbuki köşe yazarlarının en büyük ayrıcalığı, her köfteye maydanoz olma özgürlüğüdür. Bu bende yok. Ancak iktisadın kapsam alanı hayatın tamamıdır. Bu yüzden zaman, zaman ekonomik konuların dışına çıkmam gerekiyor. Bunları da “iktisatçı” kafasıyla ele alıyorum. Yani ele aldığım her şeyde önce “maksadı” bulmaya çalışıyorum. Doğru veya yanlışı “maksada hizmet ediyor mu, etmiyor mu” kıstasına göre saptıyorum.
JAPON YEN’İ NİYE DEĞERLENDİ
Japonya birbirini izleyen üç felaketle birden karşılaştı. Bunlar “9” büyüklüğünde bir deprem, yüksekliği 10 metreyi aşan dev dalgalar ve nükleer santrallerin kontrolden çıkarak, kendi kendini eritip, çevresini tahrip eder hale gelme tehlikesiydi. Bu şartlar altında Japon ekonomisinin zafiyete uğraması kaçınılmazdır. Ekonomisi zafiyete düşen ülkenin dış ticarette rekabet gücü düşer. Rekabet gücü düşen ülkenin parası da “değer kaybeder”. Ama böyle olmadı. Bir de görüldü ki, Japon Yen’i Amerikan Doları karşısında değerleniyor. “Piyasalarda” olmaması gereken bir değişim ortaya çıkınca, “devletler” olaya müdahale etti. “Büyük 7’ler” (G-7) denen ülkelerin merkez bankaları, Yen satıp dolar ve diğer para birimlerinden satın almaya başladı. Japon parasının değerlenmesi durduruldu. Müdahalenin gerekçesi şöyle açıklandı. Her ne kadar bu olay, kural olarak karışılmaması gereken “piyasalarda” cereyan etmiş olsa bile, gerisinde istifçi bir güdü, yani “keriz silkeleme” amacı vardır. Bu kıssadan çıkacak hisse şudur: Piyasa oyuncuları, serbest piyasa oyununun ilke ve kurallarına uymazsa, piyasa dışı güçlerin piyasalara müdahale etmesine sebep olurlar.
BARIŞ ÖDÜLÜ SAHİBİ OBAMA, SAVAŞA BAŞLADI
Hüseyin Bereket Obama, ABD Başkanı seçilince, kendisine tahta çıkma armağanı olarak “Nobel Barış Ödülü” verildi. Nobel ödüllerinden ikisi palavradır. Daha doğrusu, Batı ideolojisinin propagandası için verilir. Bunlardan biri “edebiyat” diğeri “barış” ödülleridir. Obama, daha hiçbir icraat yapmadan bu ödülü alınca ben buna “avans ödül” adını uygun görmüştüm. Yani jüri herhalde “Obama çok barışsever” duruyor. Baksanıza, adam hem beyaz, hem siyah. Hem babadan Müslüman, hem anadan Hıristiyan. Bundan daha iyi ABD başkanı bulunamaz O mutlaka barışa hizmet edecektir, iyisi mi ona avans olarak bir ödül verelim demiştir. Obama bu beklentileri boşa çıkarmadı. Önce Irak’tan asker çekip Afganistan’a yüklendi. Baktı ki; Fransa’nın dengesiz Başkanı Sarkozy, dişine göre bulduğu Libya’yı yiyecek, bari bu pastayı ona yedirmeyeyim diye Birleşmiş Milletler kararı ayağına yatıp, o da Libya’yı bombalamaya başladı. Biz biliyoruz ki, her savaş, savaş değildir. Bazıları “Barış Harekâtı”dır.
SHOPPING FEST ALIŞVERİŞ ŞENLİĞİ
İstanbul’da piyasalar canlansın diye bir sürüm kampanyası başladı. Adını yukarıya yazdım. Şenlik tamam da bu kadar dükkân müşteri beklerken “kaldırım işgal eden büfeler” ne oluyor? Cambaza bak mı yani?
Son Söz: Propaganda, yiyen varsa yapılır.
Yazarın Tüm Yazıları