Paylaş
80’ler, 90’lar sokak stilinin, sesinin direkt moda akımlarına dönüştüğü yıllardı. Sokaklardan onlarca fikir, ilham kaynağı çıktı. Son yıllarda dijital çağın yükselişiyle bu durum değişti, sokağın gücü yerini Instagram etkisine bıraktı.
80’lerde bireysel stiller ana akım modayı yaratırken, şimdilerde Instagram gibi sosyal medya kanalları modaya yön verebiliyor.
Ancak bu etki eskiden olduğu gibi sadece trend yaratmakla kalmıyor, çeşitli içerikler üreterek markalara, tasarımcılara, modellere karşılıklı iş imkânı yaratıyor, sektördeki hiyerarşiyi ve popülerlik indeksini yeniden şekillendiriyor. Bugün elinde internet gücünü bulunduran gençlik hem kendi dünyasını yaratarak hem kendisini takip edecek taraftarlar kazanarak azımsanmayacak bir popülerlik gücüne kavuşuyor.
POPÜLERLİĞİN YENİ KURALLARI
Artık popülerliğin de ölçüm şekli değişti. Popülerlik eskiden daha basit, tekboyutlu bir dinamikti. Top 10 listelerinde 1 numara olmak, en çok rating’i alan TV programında yer almak, en büyük gişeyi yapan filmde oynamak yeterdi. Dijital devrim her alanda olduğu gibi popülerlik meselesinde de tüm kuralları yıktı, ebzerleri bozdu. Madonna’nın Instagram’da 800 bin takipçisi olurken, birçoğunuzun hayatı boyunca duymadığı ve duymayacağı 26’sındaki İtalyan blogger Chiara Ferragni’sini (Blondesalad) 1.5 milyon takipçisi olabiliyor mesela. L2 adlı sosyal medya ajansının bir araştırmasına göre Instagram, YouTube’dan, Tumblr’dan, Pinterest’ten hatta Facebook’tan 25 kat daha etkili bir iletişim platformu. Artık Instagram sayesinde herkes ne zaman meşhur olacağını hesaplıyor. Herkes kendi imajını parlatma, pazarlama derdinde. Bu devirde, bu şartlarda popüler olamamak sanki bir kusur, bir ayıp! Andy Warhol bile bu kadarını tahmin etmemişti belki de!
KOLEKSİYON DEĞİŞTİRTEN PAYLAŞIMLAR
Nasıl 90’larda süpermodellerin süslediği dergi kapaklarını, moda kampanyalarını, 2000’lerde aktrisler domine ettiyse son 5 yıldır Instagram sayesinde meşhur olmuş ‘It Girl’ler başrolde! İnternetin gücüyle anbean, günbegün stillerinin takip edildiği kızlar markaların, dergilerin yeni favori yüzleri.
Bu duruma en güzel örnek, tasarımcı Jason Wu’nun Instagram’da hiç tanışmadığı ama hayran olup takip ettiği ünlü top model Christy Turlington’a kampanya yüzü olmasını teklif etmesi; Christy Turlington’ın da Instagram üzerinden bu teklifi kabul etmesi. Ünlü blogger Susie Bubble, yaz tatilinde Instagram’da paylaştığı Tokyo bit pazarlarının fotoğraflarını herhangi bir tasarımcının ilham panosunda görmeye alışık olduğunu belirtiyor. Tasarımcı Rebecca Minkoff, 250 bin takipçisiyle paylaştığı bir çanta fotoğrafına gelen yorumlarla üretimde revizeye bile gidebileceğini söylüyor. Mehtap Elaidi de İstanbul Moda Haftası’nda Boyner için hazırladığı koleksiyonunda tam da bunu işlemiş, sosyal medyayı referans aldığı koleksiyonundaki ‘Like?’ sloganlı, ‘#- hashtag’ logolu tişörtlerle post-modern bir gönderme yapmıştı. Diane von Furstenberg paylaştığı çiçek fotoğraflarına gelen yorumlar doğrultusunda, koleksiyonunda bu desenlere yer verebileceğini; Marc Jacobs da satışa çıkaracağı zincir kolyelerinin renk alternatiflerini takipçilerine sorarak
karar vereceğini söylüyor.
İNCE HESAPLANMIŞ KARELER İRONİSİ
İnternetin bireysel stilleri öldürdüğünü savunan tasarımcılar da az değil. Bakınız: Eski jenerasyon tasarımcılardan Paul Smith’in, en yeni jenerasyondan J.W. Anderson’ın sosyal medya karşıtı söylemleri. Etraftaki enformasyon hacminin büyüklüğü, hızı ve kişi tarafından kontrollü bir şekilde yayılması sebepleriyle bu tip sosyal paylaşımların moda akımlarına gerçek bir etkisi olamayacağını düşünüyorlar. İronik olan da şu: Instagram ve türevi kanalların en özel anların paylaşıldığı ortamlar olmalarına rağmen ince ince hesaplanmış kareler, stillerin samimiyetini ve özgünlüğünü öldürüyor. Modanın sürekli bir döngü içerisinde hareket etmesinden yola çıkarak, bundan 10 sene sonra dijital dünyanın kendi kendini tüketip her şeyin başa saracağını söylemek mümkün. Gerçek hislerin, bilginin, stillerin mumla arandığı bir döneme doğru yolculuk yakında başlayabilir. Bugünse devir, moda endüstrisinin öncülüğünü yaptığı gibi, doya doya Instagram’ı yaşama devri. Bundan geri kalan en büyük modadan geri kalmış, yegâne ‘demode’ kişiler olarak görülüyor!
Paylaş