Yaşananlar






Dursun GÜNDOĞDU
Haberin Devamı

Sarıkız'ın intikamı

Aşağıda bir hikayeden bahsedeceğim... Beni arayıp kahramanımızın kim olduğunu sormayın. Baştan söyleyeyim ser verip sır vermem... Nefesinizi boşuna tüketmeyin diye bunu baştan yazıyorum...

Bu böyle biline...

Gelelim sadede... Milliyet Gazetesi'nin bir Sarıkız'ı var... İstanbul'da oturur, gazetenin Cumartesi ekinde, ‘‘Sarıkız'ın anıları’’ başlığıyla köşe yazar... Kim olduğu, yakın çevresi ve gazete yönetimi dışında bilinmez...

Geçenlerde, Antalya'yı yazmış. Medya dünyasının yakından tanıdığı Antalyalı bir gazeteciyi diline dolamış. Deyim yerindeyse aklına geleni kaleminden esirgememiş.

YAZININ ÖZETİ

Neler mi yazmış?..

Efendim, kıssadan hisse, yazının özeti şu;

Antalya'da, adı son günlerde Halk Bankası ile anılan bir şirket varmış. Bu şirketin de bir TV kanalı bulunuyormuş. Kahramanımız da o kanalın başındaki kişiymiş... Amacım; Sarıkız gibi, isim cisim verip bu kişiyi deşifre etmek değil... Onun için, hikayede ben gazeteciden kısaca, ‘‘Kamera’’ diye bahsedeceğim.

Ve, şimdi dönüp Sarıkız'ın yazdıklarına göz gezdirelim;

‘‘Adamın (Yani Kamera'nın) üç asli görevi var; Kumarhaneler açılsın diye baskı yapmak (Çalıştığı şirketin otelleri var çünkü), Antalyalı yeni yetme kızların, ‘Seni sunucu yapacağım' diye peşinde koşmak ve Turizm Bakanlığı'nda müsteşar yardımcısı Kurtuluş ve İbrahim Gürdal'la, ‘Çay' içmek.

SARIKIZ KÖYE NEDEN GİTTİ

.. Bütün bu dostlukları sonucunda Antalya ve çevresinde bir karış toprak kalmadı parsellenmeyen... Bir tek, Kamera'nın dağ köşkü hariç. Köşkü nereden mi biliyorum? Bana da program müdürlüğü teklif etmişti çünkü...’’

Vay be...

Demek ki, Sarıkız, ucuz kurtulmuş çapkın Kamera'nın elinden...

Şimdi soruyorum?..

Kahramanımız, Sarıkız'ı dağ köşküne niçin götürmüş olabilir?..

Cevabı gayet basit; gizli kamerasını gösterecekti herhalde...

Mumcu yorumları

Isparta'dan bir dostum aradı. Söylediği şu; ‘‘Ne o, Erkan Mumcu haberleri... Isparta milletvekili ama ağzından Antalya'dan başka bir şey çıkmıyor. Anlaşılan Mumcu, Antalya'dan aday olacak.’’

Bu söylentinin nereden çıktığını sordum. Isparta, hemşerileri Mumcu'nun son günlerdeki açıklamalarına bakıp bu yorumu yapıyorlarmış.

Bakın...

Turizm Bakanı Mumcu ile benim ilişkilerimi bilen bilir... Antalya yüzünden az tartışmadık. Darıldık, birbirimize kırıldık ama sonuçta birbirimizi anladık. Doğruya doğru prensibinden hareketle, benden çok övgüler aldığı zaman da oldu.

Seçim dönemini bir hatırlayın... Mesut Yılmaz, Isparta yerine, seçilmesi yüzde yüz garanti olan Antalya'dan aday yapmaya kalkıştı, Mumcu kabul etmedi. Kendini riske attı, ‘‘Isparta'dan başka yer olmaz’’ dedi. Şimdi, Isparta'daki son yorumlar, böyle düşünen biriyle örtüşmüyor.

BENDEN SÖYLEMESİ

Bir Turizm Bakanı'nın, ‘‘Antalya’’ ağırlıklı konuşmasından, Antalya ile ilgili haberlerle manşetlere çıkmasından doğal ne olabilir. Zaten işi o... Alınganlığı bırakıp, Antalya ile Isparta'yı elele tutuşturmanın çaresine bakalım.

HERŞEY ANTALYA İÇİN

Isparta'da, kendisini güller diyarını tanıtmaya adamış bir vali, Antalya'da da Isparta'yı bilen tanıyan bir meslektaşı var.

Gün, dedikodu günü değil, omuz omuza verme günüdür...

Haaa, şunu da söyleyeyim...

Mumcu'yu Isparta istemezse, Antalya'da, kapanın elinde kalır.

Benden söylemesi...

Hafiye Hamdi

Milli Eğitim Müdürlüğü'ne/ANTALYA...

Konu; Çiş...

Sayın baylar...

İşte, böyle başlayan bir dilekçe ulaştı elime... Hamdi Tülü adında bir Antalyalı vatandaş, kültür ve milli eğitim müdürlüklerine göndermiş... Bir kopyası da bende...

Konu, ‘‘Çiş’’ üzerine olduğu için ilginç geldi bana... Kültür Bakanlığı'na bağlı Tekelioğlu İl Halk Kütüphanesi'nin tuvaletlerindeki pisuarlar kaldırılmış. Kütüphane müdavimleri alaturkaya mahkum olmuş. Hamdi bey de merak etmiş sormuş... Gerekçe olarak, ‘‘Pisuarlar sürekli tıkanıyor’’ cevabını alınca da, dilekçesinde şunları sıralamış; ‘‘Diğer devlet daireleri, oteller, belediyeler, pasajlar, iş hanlarındakiler tıkanmıyor da, neden onlar tıkanıyor?’’

Aldığı cevaptan tatmin olmamış ki, kendi çapında bir araştırmaya girişmiş Hafiye Hamdi...

SEBEP BAŞKA

Kütüphanede konuşmadığı etkili, yetkili bırakmamış ve bir karara varmış; Ayakta çiş dinimizce günahmış...

Yaniiii...

Tıkanıklık hikaye, sebep başka...

İnanılır gibi değil...

Eğer, hafiyemizin tesbiti doğruysa...

Ünlü sözler

‘‘Ancak bir aptal suyun derinliğini iki ayağı ile ölçer.’’

Afrika Atasözü

dgundogdu@hurriyet.com.tr

TELEFON: (0242) 340 38 38

Yazarın Tüm Yazıları