Gürültü giderek sorun haline geliyor

SON yıllarda, açık ofis düzeni giderek yayılmaya başladı. Bu denli yayılmasında, avantajlı yönlerinin bulunması mutlaka rol oynuyordur. Bunlar şu andaki konumuzun dışında. Olumsuz etkiler yaratan bir konuya dikkat çekmek istiyoruz.

Çok kişinin bir arada çalıştığı ofislerde gürültü olması kaçınılmaz. Telefonla yapılan görüşmeler, iş arkadaşlarının birbirleriyle konuşmaları, klavye sesleri, belki nokta vuruşlu printerler ve işin özelliğinin getirdiği diğer sesler bir araya geldiğinde bu seslerin gürültü haline gelmesi kaçınılmaz.

Aslında, çok dikkat etmediğimiz zaman bu seslerin ne denli büyüdüğünün pek farkına varmayız. Şehirde yaşayan insanlar da, çoğu zaman sokaktaki trafik gürültüsünün farkına varmayabilir. Ancak sessiz bir yere gittikleri zaman, diğer tarafta ne kadar gürültü olduğunu algılayabilir.

İşyerinizdeki sesler de belki gürültü haline geldi ve siz buna pek dikkat etmiyorsunuz ama bünyeniz bunun farkında.

Yapılan bir çalışmada, aynı işyerinde çalışan kişiler incelenmiş. Bu kişilerin kanında, stres hormonu düzeyleri ölçülmüş. Gürültülü ortam, bu hormonlardan epinefrini oldukça yükseltiyor. Yani gürültülü ortam, çalışanlar için stres nedeni oluyor.

Daha sonra bu çalışanların yarısı, sessiz ortamlara alınarak çalıştırılmış. Bu kişilerde yapılan ölçümlerde, vücutlarındaki epinefrin düzeyinin normale indiği görülmüş.

Stres hormonlarının yüksekliği, yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıklarının oluşumunu kolaylaştırıyor. Gürültünün getirdiği stres, çalışanlar kadar işverenlere da zarar veriyor. Bu çalışmada, gürültüsüz ortamlara alınanlarda zihinsel verimliliğin arttığı, karar verme ve sorun çözme yeteneğinin hızlandığı görülmüş. Bu da, iş veriminin artmasını sağlayıcı bir etken.

Çalışanların kendi sağlıkları açısından, işyerinde sessizliğin sağlanmasına çaba göstermesi, işverenlerin de hem çalışanlarının sağlığı hem de iş verimi açısından gürültü oluşumunu önleyici önlemler alması gerekiyor.
Yazarın Tüm Yazıları