Paylaş
Diabet teşhisi kandaki glukoz düzeyinin ölçümü ile yapılmaktadır. Süpheli durumlarda, halk arasında 'şeker yükleme' olarak bilinen oral glukoz tolerans testi yapılmaktadır. Eğer kandaki glukoz düzeyi açlıkta 125 mg.ın veya 75 gr glukoz içirildikten 2 saat sonra. 200 mg.ın üzerinde ise diabet tanısı konulabilir.
KOMPLİKASYONLAR
İnsülin'in ilaç olarak üretilip paiyasaya verilmesinden önceki dönemlerde tip 1 diabet hastalarının yaklaşık %75lik kısmı çok erken dönemde, diabete bağlı komplikasyonlardan (ek sorunlar) ölmekteydi. Diabetin komplikasyonları atardamar sisteminin en ince dallarını etkiler. Mikrovasküler sistem denilen bu damar sistemi kılcal düzeydeki damarlardır. Diabet mikrovasküler sistemdeki damarları hasarlandırdığı için, çeşitli organlar da bu mikrovasküler sistemdeki hasarlar nedeniyle etkilenirler. Etkilenen organlar arasında ilk sıraları alanlar, gözün retina tabakası, sinir dokusu ve böbreklerdir. Bu nedenle diabetik retinopati, diabetik nöropati ve diabetik nefropatiden bahsedilir. Bunlar en korkulan komplikasyonlar olan körlük, böbrek yetersizliği ve sinir sistemi hasarlarına bağlı olarak duyu ve hareket bozukluklarına yol açar
Karbonhidratlı gıdaların sindirilmesiyle oluşarak kana verilen glukoz, pankreas tarafından salgılanan insülin hormonunun etkisiyle hücrelere girerek, yaşaması için gerekli enerjiyi sağlar. Glukoz hücreye hayat verir ancak, glukozun kandaki düzeyleri uzun süreler boyunca yüksek kalırsa, atardamarların iç çeperlerini kaplayan endotel hücreleri için ölüm anlamına da gelir. İnce atardamarlarda (mikrovasküler sistem) oluşan hasar, glukoz düzeyinin yükseklik miktarı olduğu kadar yüksek kaldığı sürenin uzunluğuna da bağlıdır.
Önceleri ince damarları tutan bu hasar giderek daha büyük damarları da tutabilir. Bunun sonucunda ateroskleroz (damar sertliği), kalp damarlarının hastalıkları, miyokard infarktüsü, inme gibi ciddi sorunlar görülebilir.
İşte bütün bu sorunlar, diabetin çok titiz bir şekilde takip edilmesinin önemini ortaya koyar. Gelişmiş ve bu nedenle diabet sıklığı artmış ülkelerde körlüklerin büyük nedeni diabettir. Ayağa giden damarların tıkanmasına bağlı olarak ayak kesilmeleri, diabetli hastalarda çok sıktır. Miyokard infarktüsü ve kalp krizi nedeniyle ani ölüm şeker hastalarında 6 kat daha sık görülür. (Sürecek)
Paylaş