Diyet tatlandırıcılar güvenilir mi?

ŞEKER, herkes tarafından sevilen bir yiyecek. Sadece çayda ya da kahvede değil, tatlılar, pastalar, meşrubat, çikolata, bisküvi ve şekerlemeler gibi birçok yerde bol bol tüketiliyor.

Evlerde daha çok sofra şekeri olarak adlandırılan türde yani sukroz şeklinde tüketilirken, sanayide glikoz, früktoz gibi değişik formlarda da karşımıza çıkıyor.

İnsanın tatlı gıdalara karşı doğuştan gelen bir eğilimi var. Küçücük bebekler bile tatlı gıdaları daha çok seviyor. Her şey çok güzel de, şekerli gıdaların giderek büyük ölçülerde tüketimi, fazla kalori nedeniyle aşırı kilolar halinde karşımıza çıkmaya başladı.

Kilo fazlalığının önemli bir sorun haline geldiğinin görülmesi üzerine, daha önceleri sadece şeker hastalarının tüketimine sunulmuş olan tatlandırıcılar ve bu tatlandırıcılarla yapılmış diyet gıdalar giderek daha fazla tüketilir oldular.

Diyet gıdaların gerek şeker hastaları ve gerekse kilo ile ilgili kaygısı olanlar tarafından yaygın olarak tüketilmesi üzerine, tatlandırıcılar üzerine araştırmalar daha da yoğunlaştı.

EN ESKİSİ SAKARİN

Şeker yerine kullanılan tatlandırıcıların ilki olan sakarin, 1897 yılında keşfedilmiş. Şekerden 300 kez daha tatlı olan bu ürün, şeker kıtlığının yaşandığı her iki dünya savaşı sırasında Batı ülkelerinde kullanılmış.

1950'li yıllarda yaygın olarak kullanılmaya başlanmış. 1977'de Kanada'da yapılan bir çalışma, sakarin kullanımının farelerde mesane kanseri oluşumuna yol açtığı g örülmüş. Bunun üzerine başlayan kaygılar yeni araştırmaların yapılmasına yol açmış. Daha sonraki çalışmalar, deney farelerinde mesane kanserine yol açan sakarin dozunun insanlardaki karşılığının günde 800 diyet koladaki tatlandırıcıya eşdeğer olduğunu göstermiş. Bir insanın günde bu kadar sakarin alması mümkün olmadığı düşüncesiyle sakarinin satışına tekrar izin verilmiş, ama uyarılara devam etmek şartıyla.

(Devam edecek)
Yazarın Tüm Yazıları