BUGÜN üçüncüsü yayınlanan yazılarımda HOPE kod adlı araştırmada, birçok ülkede Delix adıyla satılan ve etkili maddesi Ramipril olan ilacın kullanılmasıyla kalp-damar, şeker gibi hastalıkları olanlarda kalp krizi ve ölüm gibi sorunların çok daha az görüldüğünden bahsetmiştim. Bu geniş kapsamlı araştırmanın bir alt çalışması olarak da SECURE kod adlı bir çalışma yapıldı. Bu çalışma, boyundaki şahdamarında ölçüm yaparak damar sertliğinin ilerleme hızını belirleme yöntemine dayandırılmıştı. Çalışmada düşük dozda (günde 2.5 mg) ve tam dozda (günde 10 mg) Ramipril ve karşılaştırma grubunda ise etkili madde içermeyen haplar (plasebo) kullanılmıştı. Çalışma sonlandığında Ramipril kullanımının damar sertliği hastalığını yavaşlattığı görüldü. Her iki dozdaki kullanımda yararlı sonuç elde edilmesine rağmen en büyük yarar, Ramipril'in tam dozda kullanımında görüldü.
SONUÇLARIN KLİNİK ANLAMI
HOPE çalışması ve bunun alt grupları olan MICRO-HOPE ve SECURE çalışmaları bir arada değerlendirildiğinde, daha önceden kalp-damar sistemi ile ilgili olarak sorunu ve yüksek riski olan hastalarda Ramipril kullanımının büyük ölçüde yararlar sağladığı gösterildi. Bu hastalar koroner damarları hasta olan örneğin kalp krizi, kalp damarına yönelik by-pass ya da balon gibi bir ameliyat geçirmiş veya beyin ya da vücut damarları sorunlu kişiler olabildiği gibi yüksek tansiyonlu, yüksek kolesterollü, sigara içen veya şeker hastası olan kişilerdi. Bu gibi riski yüksek olan kişilerde Ramipril kullanılmasıyla kalp-damar sistemine bağlı nedenlerle ölüm, kalp krizi ya da inme atağı geçirme, kalp yetersizliğine düşme, yeniden kalp ameliyatına ihtiyaç görülmesi gibi olaylar büyük ölçüde azaldı. Yeni şeker hastalığının ortaya çıkma oranı azaldığı gibi şeker hastalarında damarsal komplikasyonlar ve böbrek hasarı görülme sıklığı da azaldı. Görüldüğü gibi damar sertliğine yakalanmak, bu nedenle ortaya çıkan sorunlarla malul olmak ya da hayatını kaybetmek, her zaman bir kader değil. Sık sık belirttiğim gibi risklere yönelik önlemler alarak sorunların ortaya çıkması ihtimalini azaltmak mümkün olabildiği gibi, belirli düzeyde damar sertliği olanlarda bilinçli tedaviyle büyük ölçüde başarılı sonuçlar almak mümkün olabiliyor. Önemli olan, bilinçli bir yaklaşım.