Paylaş
Bu konuda bir kitabı görünce, merakımı giderecek bir kaynağa ulaştığım için hemen okumaya başladım.
Doğa sevginiz varsa, onunla ilgili bilgi edinmek istiyorsanız size bir kitap tavsiye edeceğim:
Şükrü Karatepe’nin ‘Şehir Ağaçları’ kitabı.
Önsöz:
“Ağaçlar hakkındaki ilk bilgileri, henüz çocuk yaşlarımda, bahçıvan olan babamdan ögrendim. Lisans öğrenimimi ve akademik çalışmalarımı Kamu Hukuku alanında yaptım. Fakat ağaç konusuyla heveskâr bir amatör olarak ilgilenmeyi hiçbir zaman ihmal etmedim. Sürekli okuyarak ve gördüğüm özellikli ağaçları inceleyerek bilgilerimi geliştirmeye çalıştım. Ağaçlar üzerine çıkan yayınları yakından takip ettim, kütüphanemde Anayasa ve İdare Hukuku kitapları kadar da ağaç kitabı birikti. Şehir ağaçları kitabı hazırlamamın ise, akademik ilgilerimden çok, belediye başkanlığımda karşılaştığım pratiklere dayanan nedenleri vardır.
.
Görevim gereği sıkça gittiğim yurtdışı seyahatlerimde, dünyanın önde gelen şehirlerinin cadde, meydan ve parklarındaki ağaçları yakından tanıma fırsatı buldum. Kuzey Amerika, Batı Avrupa ve Japonya’nın düzenli gelişen ve fiziki görünümleri hayranlık uyandıran şehirlerinde ağaçlar, beton ve asfaltın insanlar üzerindeki baskısını azaltan mimari bir unsur olarak mekanla birlikte tasarlanıyor. Bahçe, park, cadde, sokak ve meydanlara dikilen ağaç türleri, bölgenin iklim şartları, toprak yapısı, mekânın genişliği, sokakların yönü, binaların boyutu dikkate alınarak seçiliyor. Kalabalık, kirli ve güvensiz şehir ortamının risklerine karşı özenle korunan ağaçlara düzenli bakım yapılıyor, gübre, ilaç, su ihtiyaçları zamanında karşılanıyor.
Ülkemizde şehir ağaçları henüz, mimariyi tamamlayan kentsel tasarım öğesi olarak görülmüyor. Yeterli bilgi sahibi olmayanların, standart ihtiyaç maddesi gibi satın aldıkları fidanlar, kentsel mekânın şartları göz önünde bulundurulmadan, genellikle rastgele dikiliyor. Yanlış dikim ve yetersiz bakım yüzünden, şehir ortamından kaynaklanan risklere karşı korunmayan ağaçların çoğu kırılıyor, yaralanıyor veya hastalanarak kuruyor. Ağaçların büyüyüp gelişmesi, çoğu zaman kalabalık insan ve araç trafiğinin insafına terk ediliyor.”
Şükrü Karatepe, bu çalışmada, öncelikle ülkemizin asli şehir ağacı türlerinin tanınmasına, şehirlerin iklim ve toprak yapısına uygun türlerin seçilmesine, kentsel mekânlara amaca uygun ağaçların dikilmesine, mevcut ağaçların budama, sulama, gübreleme, ilaçlama gibi bakım ve korumalarının doğru yapılmasına dikkat çekiyor. Ağaçların şehir ortamı, yapılı çevre, kentsel peyzaj, mekânsal tasarım, mimari, planlama ve görsel sanatlar açısından taşıdığı değerlere öncelik veren çalışma, “ağaç” kitabı kadar “şehir” kitabı olarak değerlendirilmeyi hak ediyor.
Kitabın bölümlerine şiirler eşlik ediyor:
Ağaç Dili
“Rüzgâr giriyor koluna
Serçe konuyor dalına
Doymadan alına moruna
Balta saplanıyor beline...
Baltanın sapı da ağaç...
Gülüyor mu? Ağlıyor belki...
Neyleyip etmeli
Ağaçça dilini
Sökmeli!..”
Bedri Rahmi Eyüboğlu
Saklanan Ağaç
“Güzü duymaya görsün ağaç,
Artık her günü bir işkence,
Bir hayale dalar her gece,
Başında gök ürperen bir taç,
Göz kırparken on yıldızlar,
Baharında sanıp kendini
Çağırır eski bülbüllerini
Ağaç pırıl pırıl sayıklar”
Cahit Sıtkı Tarancı
Ağaç
“Ağacım dört kol çengi kıyamet
Her dalımda bir memleket
Uzar kollarım uzar
Taşımda toprağında bereket
Köklerinden başlar hürriyet
Bana çarptıkça anlar
Yağmur yağmur olduğunu
Rüzgâr rüzgâr
Taşımda toprağımda kıyamet
Köklerimden başlar hürriyet”
Cahit Irgat
Rahatı Kaçan Ağaç
“Tanıdığım bir ağaç var
Etlik bağlarına yakın
Saadetin adını bile duymamış
Tanrının işine bakın
Geceyi gündüzü biliyor
Ay ışığın bayılıyor
Ama kötülemiyor karanlığı
Ona bir kitap vereceğim
Rahatını kaçırmak için
Bir öğrene görsün aşkı
Ağacı o vakit seyredin”
Melih Cevdet Anday
Kitaptaki yazıları ve şiirleri
okuyup, fotoğrafları gördükten
sonra mutlaka bir geziye çıkın.
(Şehir Ağaçları,
Şükrü Karatepe,
İdealkent Yayınları)
Paylaş