Paylaş
Bu haber beni anılarımdaki o odaya götürdü. Necatigil’le uzun uzun konuştuğumuz yere. Deniz Apartmanı’nda bir geceyi anımsatmak isterim. Saklı Su kitabı yayımlanmıştı, girişini de ben yazmıştım. O kitabın yayımlanması onuruna evde bir toplantı yapılmıştı, Huriye Necatigil’in sofrasında ağırlandık.
Aramızdan ayrılışından sonra ailesiyle Behçet Necatigil Ödülü için konuşmuştuk. İlk bana gelmişlerdi. Ödülün başlangıcından son verilişine kadar değişmeyen tek üye ben olduğum için ayrı bir mutluluk duyarım.
İlk televizyon konuşmamı da yine onunla o odada yapmıştım.
Behçet Hoca ile İstanbul Erkek Lisesi’ndeki bir edebiyat matinesinde tanışmıştım, daha sonra da onu Kabataş Erkek Lisesi’nde ziyaret ettim. Saygı, sevgi ve hayranlık ilişkim böyle başladı. Cerrahpaşa’daki hastalık günlerinde de özlemle onu ziyarete giderdim.
Şiirinden başka sözlüklerini anmak gerekiyor, bilgi ve nesnelliğin zirvesinde bir çalışmadır. O örnek aşılmadı.
Kızlarının babalarına gösterdiği vefayı bu site vesilesiyle bir kez daha anmak isterim. Şimdi Ayşe Sarısayın’la dostluğumuz, çalışmalarımız sürüyor.
Bu yıl Haldun Taner Öykü Ödülü’ne seçiciler kurulu üyesi olarak katıldı.Ayrıca Talât Sait Halman Çeviri Ödülü’nün de Almanca seçiciliğini üstlendi. Behçet Necatigil’i sevgiyle, özlemle, saygıyla anıyorum ve Ayşe Sarısayın’ın gönderdiği, arşiv çalışmasını nasıl yaptıklarını anlattığı metni veriyorum:
“Babamın 1930’lardan başlayarak 13 Aralık 1979 tarihinde ölümüne dek biriktirdiği, ağırlıklı olarak şiir müsveddelerinden, çalışma notlarından, mektuplardan, kupürlerden, çeşitli defterlerden, fotoğraflardan ve kimi objelerden oluşan arşivini, yıllardır imkânlarımız ölçüsünde korumaya çalışıyoruz. Son yıllarda birlikte çalıştığımız editör arkadaşım Serenad Demirhan’ın emeğiyle bu arşivden pek çok kitap hazırlandı, Necatigil’in külliyatına yeni kitaplar eklendi. Bu yayınlar devam ederken, arşivdeki belgeleri zamanın yıpratıcı etkisine karşı koruma amacıyla dijitalleştirmeye başladık. Dijitalleştirilen belgelerin sayısı beş bini aştığında ise, taranan belgelerden örnekler seçerek bir web sitesi üzerinden konuyla ilgili araştırmacılara sunma, meraklılarıyla paylaşma fikri doğdu.
SANAL MÜZE GİBİ
www.necatigilinodasi.com/ adresinden ulaşılan, şimdilik 500 civarında görselin bulunduğu arşiv sitesini, Necatigil’in masasının, çalışma düzeninin ve biyografik ayrıntıların görülebileceği bir sanal müze olarak da değerlendirmek mümkün. Sitede, arşivden örneklerin yanı sıra ayrıntılı bir kronoloji, dijitalleştirme sürecine ilişkin kısa bir belgesel, Necatigil’le ilgili video kayıtları, bestelenen şiirleri de yer alıyor.
10 ana başlık altında kurgulanan site, ilk aşamada Necatigil’in edebiyatçı kimliğine ilişkin 5 başlıkla açıldı:
* Masası
* Müsveddeleri
* Kütüphanesi
* Mektupları
* Eserleri.
Hazırlık aşamasında olan, biyografisine ait ikinci bölüm önümüzdeki aylarda devreye girecek:
* Çocukluğu
* Öğrenciliği
* Öğretmenliği
* Ev, Aile, Yakın Çevre
* Ölümü ve Sonrası
Her ana başlık, farklı katmanlar şeklinde düzenlenen alt kategoriler içeriyor. Görsellerin künyelerinden kataloglama bilgilerine de ulaşılabilir.”
Paylaş