Paylaş
Bölgedeki hayvanseverler adına konuşan Hayvanların Yaşam Hakları Konfederasyonu Başkan Yardımcısı Haydar Özkan, aynı adreste bir buçuk yıl içinde 100’e yakın canlının zehirlendiğini söyledi. TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun hayvan haklarına ilişkin hazırladığı raporun yasallaşmasını talep eden Özkan, sözlerine şöyle devam etti:
HAYVANLARIN HAKLARI YASALLAŞSIN
“Bunların önüne geçecek güvenlik talepleri yerine getirilemedi. Ankara Valiliği’nden bölgedeki güvenlik kameralarının sayısını artırmasını talep ediyoruz. Maalesef hâlâ güvenlik kameraları takılmadı. Zehirlenme olayına karşı yasal uyarılı afişlerin şehrin farkı noktalarına asılmasını istiyoruz. Genel olarak sorunun çözümünde ise TBMM Hayvan Hakları Araştıma Komisyonu’nun vahşetlerin durması için hazırladığı bir taslak rapor var. Buradaki kararların, yani hayvanların haklarının ivedilikle yasalaşması gerek.
BELEDİYELERİN DE SORUMLULUĞU VAR
Belediyelerin de çözüm noktasında sorumluluğu var. Her gece yüzlerce hayvan bazı belediyelere bağlı ekipler tarafından farklı ilçelerin sınırında ölüme terk ediliyor. Belediyelerin kısırlaştırma ve tedavi merkezlerini kurmasını zorunlu hale getirilmesi ve belediyelerin ceza kapsamına alınmasını da istiyoruz. Ankara’da 25 ilçeden sadece 8 tanesinde bakım evi var. Bunlardan yalnızca 2 tanesi kısırlaştırma yapıyor. 4-5 tane ilçede sadece derme çatma toplama merkezi var. Çoğu hayvanları unutmuş durumda.”
BUNUN CEZASI KAPALI ALANDA SİGARA İÇMEKLE EŞ DEĞER Mİ?
Bir başka hayvasever topluluk Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) adına konuşan Zeynep Pehlivan ise yaşanan hayvan katliamlarının önüne geçmek için caydırıcı cezalar uygulanması gerektiğinin altını çizdi. TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu’nun hazırladığı taslak raporun yasallaşmasını talep eden Pehlivan, “Sokak hayvanına zarar vermek Kabahatler Kanunu kapsamında cezalandırılıyor. Yani bir canlıyı öldürmek, kapalı alanda sigara içmekle eşdeğer mi? Bunların cezası eşdeğer olabilir mi? Biz bunun Türkiye Cumhuriyeti yasalarına hapis cezası olarak girmesini istiyoruz. Böylece caydırıcılığı artacaktır. Yaşanan vahşetlerden dolayı bir ‘koruma’ gününü kutlayamıyoruz” dedi.
RAPOR HAZIR SIRA MECLİS’TE
TBMM Hayvan Hakları Araştırma Komisyonu tarafından Meclis Başkanlığı’na sunulması amaçlanan taslak rapordaki 33 öneriden bazıları şunlar:
* Hayvanları Koruma Kanunu’nun adı ‘Hayvan Hakları Kanunu’ olarak değiştirilmeli. Hayvanlar hukuk öznesi sayılmasa da hukuk nesnesi de (eşya) sayılmamalı.
* Bir hayvan neslini yok etme, öldürme, acımasızca ve zalimce eylemlerde bulunma, hayvanların cinsel istismarı ve dövüştürme suç kapsamına alınmalı. Hayvanlara yönelik suç işleyenlerin hayvan sahibi olması engellenmeli. İnternet üzerinden hayvan dövüşü duyurusu katalog suç kapsamına alınmalı.
*‘Hayvan Refahı Fonu’ oluşturulmalı. Hayvanlara yönelik işlenen suçlara müdahale etmek amacıyla hayvan kolluğu kurulmalı.
* Kısırlaştırma, hayvanların korunması ve rehabilitasyonuna yönelik uygulamaları gereği gibi yapmayan yerel yöneticilere adli ve idari yaptırım uygulanmalıdır.
* Petshop’larda kedi ve köpek satışı yasaklanmalı.
* Şehir merkezlerinde hayvanat bahçesi açılmasına izin verilmemeli. Hayvanlar için geniş barınma, beslenme ve aktivite alanları bulunacak şekilde asgari teknik koşul tanımlanmalı. Bu koşulları sağlayamayan hayvanat bahçeleri kapatılmalı.
* Hayvanlı kara sirklerinin kurulmasına ya da ülkeye girişine izin verilmemeli.
Paylaş