Önemli gelişmeler bizi bekliyor. 12 Mayıs günü 22 derece Akrep burcunda başrolde Uranüs’ün olacağı önemli bir dolunay meydana gelecek. Akrep burcunda gerçekleşecek dolunay, bizleri yüzeyde kalmaya değil, meselenin özüne inmeye davet ediyor. Burçların etkilerine geçmeden günlük astrolojik tüyolara göz atalım…
Bugün Ay tüm gün Akrep burcunda seyahat edecek, duygusal derinliğimiz artacak. Sezgilerimizin güçlendiği ve gizli kalmış konulara çekildiğimiz bir gün olacak. Merkür ile Plüton arasında oluşacak kare açı güç savaşlarına zemin hazırlayabilir. İletişimde manipülasyondan kaçınmak ve net, dürüst olmak önemli.
Yarın Akrep burcunun 22 derecesinde, Uranüs’le karşıt açılı çarpıcı bir dolunay gerçekleşiyor. Dolunay kriz, dönüşüm, bırakış ve yüzleşme temalarını tetikliyor. Ancak Balık burcundaki Satürn’den aldığı destek, duygusal sağlamlık ve olgun tepkiler geliştirmemize yardımcı olabilir. Beklenmedik gelişmeler karşısında soğukkanlı kalabilen, geçmişi bilinçli şekilde kapatan kazanır.
Salı sabah saatlerinde Ay boşlukta olacağı için karar almak ya da yeni bir işe başlamak adına ideal bir zaman değil. 11.34 sonrası Ay, Yay burcuna geçiyor; ruhumuz özgürleşmek, keşfetmek ve öğrenmek istiyor. Dolunayın ağır havası biraz hafifliyor, kendimizi daha umutlu ve enerjik hissedebiliriz. Gündemimizde uzaklar, seyahat, eğitim ya da hukuki konular olabilir.
Sözler kılıç gibi kesebilir
Çarşamba Ay tüm gün Yay burcunda ilerlerken coşku ve iyimserlik duygularımız artıyor. Bu enerji, büyük düşünmek ve hayata daha geniş perspektiften bakmak için uygun. Ancak aşırı iyimserlikle riskli adımlar atmamaya dikkat etmeliyiz. Bugün söylenen ya da verilen sözler biraz abartılı olabilir, gerçekçilik önemli.
Perşembe Ay akşam saatlerine kadar Yay burcunda; gün boyunca hareketlilik, sosyallik ve zihinsel genişleme isteği sürüyor. Akşam 21.27 ile 22.57 arasında Ay boşlukta kalacak; bu saatlerde belirsizlik hissi olabilir. Sonrasında Oğlak burcuna geçen Ay ile birlikte daha ciddi ve sorumluluk odaklı bir ruh haline bürünüyoruz. Ayrıca Güneş-Uranüs kavuşumu netleşiyor. Birkaç gün sıradışı fikirlere, ani uyanışlara ve beklenmedik gelişmelere açık olmalıyız.
Cuma
Enerjik anne
Koç
Tam bir ‘Haydi bakalım’ kadınıdır. Sabah erkenden kalkar, çocuğunu kurstan kursa taşır. Enerjisi bitmek bilmez. Teneffüs zili çalmadan okul kapısındadır. Rekabetçidir de... En güzel keki kim yaptıysa onu geçmeye yemin eder. Ama çocuğu için dünyayı ateşe vermesi sadece 5 saniye sürer.
Huzur tanrıçası
Boğa
Boğa annesi evin huzur tanrıçasıdır. Mis gibi kokan yemekler, ütüsü yapılmış nevresimler, “Benim çocuğum üşümesin” diye 24 dereceye sabitlenmiş oda sıcaklığı... Sabırlıdır, sakin konuşur ama bir kere sinirlenirse
o huzurdan eser kalmaz. Lüks sever; bebeğinin biberonunu bile şık seçer.
Genç ruhlu
Başrolde Uranüs’ün olacağı önemli bir dolunay bizi bekliyor. 12 Mayıs Pazartesi günü 22 derece Akrep burcunda gerçekleşecek dolunayın etkisini 5 gün önceden hissetmeye başladık, sonrasında da 10 gün hissetmeye devam edeceğiz. Bu dolunayda Unukalhai sabit yıldızı da etkili olacak. Şimdi dolunayın getirdiklerine göz atalım.
Hayatlarımızda derin sulara inme zamanı geldi. Akrep burcunda gerçekleşecek bu dolunay, bizi yüzeyde kalmaya değil, meselenin özüne inmeye davet ediyor. Astrolojide Akrep burcu; güç savaşlarını, gizliliği, kriz anlarını, dönüşümü, tutku ve kıskançlık gibi yoğun duyguları, ölüm ve yeniden doğumu, cinselliği, vergi ve miras gibi ortak kaynakları, bilinçaltını ve sezgileri temsil eder. Bu dönem işte tam da bu temalar etrafında şekillenecek.
‘Ya hep ya hiç’ zamanı
Akrep su elementinden bir burç. Dolunayın etkisiyle sezgilerimiz adeta son ses açılır. Henüz yaşanmamış ama kapıda bekleyen olayların kokusunu alabiliriz. Bilinçaltının karanlık köşelerine itilmiş korkular, bastırılmış duygular, görmezden gelinen rahatsızlıklar su yüzüne çıkmaya başlar.
Uranüs’ün de bu dolunaya karşıt açıyla dahil olmasıysa işleri elektriklendiriyor. Uranüs; ani gelişmeler, sürpriz kopuşlar, kurallara başkaldırı ve özgürlük çığlıkları demek. Bu dolunay, kimilerinin bir ilişkiyi aniden bitirmesine, kimilerininse işinden ayrılmasına neden olabilir. Değişim kaçınılmazdır ama Uranüs’ün etkisiyle bu değişim kontrollü değil, sarsıcı olabilir. Dengesiz davranışlar, ani çıkışlar, öfke patlamaları söz konusu.
Duygusal eşiğimiz de çok düşük olacak. Her şeye fazlasıyla dikkat edeceğiz, her ayrıntı büyüteç altına alınacak. Obsesif düşünceler, zihinsel saplantılar artabilir. Bir konuyu kafaya takar, günlerce düşünürüz. Bu dönemde psikolojik destek almak, bilinçaltı çalışmaları yapmak oldukça verimli olabilir. Akrep dolunayı ‘Ya hep ya hiç’ zamanıdır; griye yer yoktur. Belirsizlikleri ortadan kaldırmak için güçlü kararlar alabiliriz.
Cinsellik de bu dönemin merkezine yerleşiyor. Akrep burcunun yönettiği bu alanda libidomuz yükselebilir, tutkular daha görünür hale gelebilir. Fanteziler, keşifler ve arzular daha ön planda olabilir. Ancak burada da kontrolsüzlük tehlikesi var; duygusal yoğunluklar dengelenmezse krizler doğurabilir.
Güç teması bu dolunayın önemli başlıklarından. Ama bu, dışsal değil, içsel güçle ilgili. Kendini psikolojik olarak güçlü hissetmek, kontrolü elinde tutmak, duygusal dayanıklılık geliştirmek önem kazanır. Bu güce ulaşmak için bazıları sessizce, kimseye fark ettirmeden hamle yapmayı tercih edebilir. Bu yüzden bu günlerde pek çok kişi niyetini açık etmeyecek, sessiz stratejiler izleyecek.
Selamlar,
İlişkilerimizi güçlendirmek, yaralarımızı sarmak, işlerimizde detaylara odaklanmak ve sağlıkla ilgili yeni adımlar atmak için güzel bir dönemdeyiz. Haftanın en önemli gezegen etkisiyse Merkür’ün cumartesi günü Boğa burcuna geçişi... 26 Mayıs’a kadar burada seyahat edecek Merkür, bize sabırlı, pratik ve güvenli bir düşünme biçimi kazandıracak. Bakalım bu haftanın günlük astrolojik tüyolarında neler var?
Bugün Ay tüm gün Aslan burcunda. Sahne bizim. Kendimizi göstermek, neşelenmek ve sevdiklerimizle keyifli vakit geçirmek için harika bir gün. Ego savaşlarına dikkat etmemizde fayda var. Herkes parlamak istiyor olabilir. Yaratıcılığını ortaya koymak isteyenler için destekleyici ve enerjik bir atmosfer var.
Yarın Ay öğleden sonra Aslan burcunda boşluğa girecek ve akşam saatlerinde Başak burcuna geçecek. Bu geçişle birlikte enerjimiz dağılabilir, önemli işlerimizi akşamdan sonraya bırakmak daha iyi olur. Venüs ile Plüton arasında oluşacak sekstil açı, ilişkilerde derinleşme ve sağlam bağlar kurma fırsatı sunuyor. Aşk, finans ve dostluk ilişkilerinde güçlenme ve sağlamlaşma enerjisi etkili olacak ve bu,
3 gün boyunca hissedilecek.
Salı Ay tüm gün Başak burcunda seyahat edecek, detaylara odaklanmak kolaylaşacak.
Bugün Merkür ile Şiron birlikte hareket ederken zihinsel anlamda şifalanma etkisi getirebilir. İletişimde eski kırgınlıkları onarmak veya içsel yaralarımıza mantıklı çözümler bulmak mümkün. Çalışmak, düzenlemek ve sağlıkla ilgili konularda adım atmak için verimli bir gün.
Üretken zamanlar
İstanbul’da 23 Nisan günü 6.2 büyüklüğünde meydana gelen depremle yüreğimiz ağzımıza geldi; korktuk ve endişelendik. Kimimiz o geceyi ve günleri sokaklarda geçirdi, kimimiz evlerine güvendi ama endişe duygusuyla kalmaya devam etti. Nefes alabilmek için birkaç günlüğüne şehir dışına kaçanlar da vardı. Çok yakın zamanda yaşanan Kahramanmaraş-Hatay depremlerinin psikolojik ve fiziksel yansımalarını henüz üzerimizden yeteri kadar atamamışken bu deprem tüm travmalarımızı derinden tetikledi.
Gözümüz ağız birliği yapmakta zorlanan profesörleri takip ederken ‘Beklenen Marmara depremi bu mu, değil mi’ sorusuyla aklımız karıştı. Bu süreçte sosyal medyada da bilgi kirliliği aldı başını gitti. Yılbaşında meslektaşım Can Aydoğmuş ile birlikte Buket Aydın’ın programına katılmıştık. Programda nisan ayının sadece deprem değil, genel olarak zor geçebileceğinden hatta 27 Nisan’da Boğa burcunda gerçekleşen yeniayın derin etkilerinden bahsetmiştim. Yanılmak isterdim ama nisan gerçekten oldukça zor geçti. Ülkenin siyasi depremlerinin yanına bir de gerçek deprem eklenince hepimiz adeta dağıldık.
İhtimaller, tahminler...
Ben de kendi mesleğim üzerinden depremlerle ilgili bir açıklama yapmam gerektiğini düşünüyorum. Astrolojide bazı gökyüzü pozisyonları vardır, deprem ihtimalini düşündürür bize. Nedir bunlar; mesela toprak grubu bir burçta (Boğa-Başak-Oğlak) bir yeniay, dolunay, tutulma gibi. Ama tek başına bunların da olması yetmez, kötücül dediğimiz malefiklerin de işin içinde olması gerek (Mars, Satürn, Plüton vb.) böyle olunca deprem bir olasılık olarak aklımızdan geçebilir. Ya da illa bir yeniay, dolunay, tutulma olması gerekmez. Sabit burçlarda gerilimli açılar olduğunda (T-Kare ya da büyük kare gibi) yine düşündürür bizi. Bunlar gökyüzünün kendi içinde meydana gelen pozisyonlar... Bir de bu pozisyonlar ülke haritalarında önemli noktaları tetiklediğinde ihtimal olarak düşünebiliriz. Astroloji hiçbir zaman tek bir konuya işaret etmez, sembolizm olduğu için o sembolün temsil ettiği diğer olasılıkları da düşünmek zorundayız. Ama bu kısım önemli; bu bilgilerin hiçbiri bize depremin büyüklüğü hakkında asla bilgi vermez. Kaç şiddetinde olacak, ne kadar sürecek, kaç kere üst üste olacak...
Astrolojiyle sağlıklı bir ilişkisi olmayan insanların “Ben artık deprem beklemem”, “5’in üzeri artık olmaz”, “Kesin 6’nın üzeri deprem olur”, “Evde durmayın” gibi paylaşımlarına şahit oldum. Astroloji bu değil ve yine üstüne basa basa söylüyorum: Astroloji büyüklük hakkında asla ama asla bilgi vermez, veremez! Astroloji zaten kendi kesinlik içeren bir disiplin değil, olasılık hesabı ve yalnızca tahmin etme aracı. Büyüklüğü hakkında kesinlik içeren bilgi veren kişilerden kendi akıl ve ruh sağlığınız için uzak durmanızı tavsiye ederim.
Böyle zamanlarda deprem uzmanları, jeoloji mühendisleri gibi alanlarına hâkim olan kişilerin açıklamalarını takip etmenin daha elzem olduğunu düşünüyorum.
Cesur ama stratejik hamlelerle hayatımızı dönüştürme fırsatı bulabileceğimiz, huzur arayacağımız, daha flörtöz ve sabırsız hissedeceğimiz bir haftaya giriyoruz. Çarşamba günü Venüs’ün Balık’tan Koç burcuna geçmesiyle aşkta daha cesur adımlar atabiliriz. Hafta sonuna doğru da özgüvenimiz ve yaratıcılığımız artıyor.
Bugün 7 derece Boğa burcunda çok güçlü bir yeniay meydana geliyor. Mars, Plüton ve yeniay arasındaki T-Kare açı zorlukla ama büyük bir güçle yenilikler getiriyor. Maddi konular, özdeğer duygusu, güvenlik, ilişkiler ve irademiz test edilebilir. Bu yeniay bize cesur ama stratejik hamlelerle hayatımızı dönüştürme fırsatı sunabilir; önce bazı krizler yaşasak bile ardından güç bizimle olabilir.
Yarın Ay tüm gün Boğa burcunda olacak. Sakinlik, huzur ve güven ihtiyacımız artıyor. Alışverişe çıkmak veya lezzetli sofralara oturmak bize keyif verebilir. Vücut bakımı yapmak, doğada vakit geçirmek ve yavaşlamak için güzel bir gün. Ay’ın Boğa’daki konumu istikrar arayışımızı da arttırabilir.
Salı Ay sabah 8.16 ile 9.34 arasında boşlukta olacak, bu saatlerde önemli başlangıçlardan kaçınmakta fayda var. Sonrasında Ay, İkizler burcuna geçiyor ve tempo hızlanıyor. Zihinsel hareketlilik, haberleşme ve kısa yolculuklar söz konusu olabilir. Konuşmalar, yazışmalar ve fikir paylaşımları bugün yoğunlaşabilir.
KARARSIZLIK YAŞAYABİLİRİZ
Çarşamba Ay tüm gün İkizler burcunda ilerliyor. Merak duygumuz, sosyalliğimiz ve esnekliğimiz artıyor. Aynı anda birkaç işle ilgilenmemiz kolaylaşsa da dağılmamakta fayda var. Venüs bugün Koç burcuna geçiyor. Aşkta, ilişkilerde ve estetikte cesaret, girişkenlik ve dürtüsellik dönemi başlıyor. Flörtöz ama sabırsız ilişkiler gündeme gelebilir.
Perşembe
Rekabet ortamından, inatlaşmalardan, bastırılmış öfke patlamalarından ve güç çatışmalarından kaçınmamız gereken bir haftaya giriyoruz. 27 Nisan Pazar günü Boğa burcunda oldukça sert bir yeniay meydana gelecek. Dürtüsel davranabilir, kendimizi her zamankinden daha sabırsız hissedebiliriz fakat aceleci davranmamakta fayda var. Fiziksel enerjimizi spor ya da hareketli aktivitelere yönlendirebiliriz.
Bugün Ay, Oğlak burcunda ciddi ve disiplinli bir hava yaratıyor, akşam saatlerinde de boşluğa giriyor. Önemli kararları öğleden önce almakta fayda var. Mars-Neptün üçgeni de bugün kesinleşiyor, cesaret ve yaratıcı projeler için güçlü bir enerji getiriyor. İçsel vizyonumuzu harekete geçirmek ve hayallerimizi gerçeğe dönüştürmek için destekleyici bir gün.
Yarın Ay sabaha karşı Kova burcuna geçiyor, duygusal anlamda daha özgür ve objektif davranmak isteyebiliriz. Güneş ile Mars arasındaki kare açı sürtüşmelere neden olabilir. Hedeflerimizi savunurken gerginlik yaratabiliriz. Sabırsızlık ve rekabet oluşabilir. Fiziksel yaralanmalara ve aceleci kararlara da dikkat etmek gerek.
Maddi konulara dikkat!
Salı günü Ay, Kova burcunda ilerlemeye devam ediyor. Sosyal bağlantılar ve farklı düşünceler öne çıkıyor. Merkür ile Plüton arasındaki sekstil açı bize derin ve etkili iletişim fırsatları sunuyor. Bir fikir ya da bilgi sayesinde gizli bir meseleyi çözme potansiyelimiz yüksek. Sezgisel zekâmız bugün çok güçlü çalışabilir.
Çarşamba Ay sabah saatlerine kadar Kova burcunda boşlukta kalacak, 8.06 itibariyle Balık burcuna geçecek. Gün daha yumuşak, sezgisel ve akışta ilerlemeye açık olacak. Ancak Güneş ile Plüton karesi güç savaşları, baskı ve kontrol ihtiyacı gibi temaları gündeme getirebilir. Otorite figürleriyle çatışmalardan kaçınmalı ve içsel dönüşüme alan açmalıyız.
Perşembe Ay tüm gün Balık burcunda olacak. Bu dönemde hayal gücümüz, yaratıcılığımız ve sezgilerimiz güçlenebilir. Venüs ile Satürn gezegenleri kavuşacak. İlişkilerimizde ciddiyet, sorumluluk ve gerçekçi kararlar ön plana çıkabilir. Maddi konularda daha temkinli ve planlı davranmamız gerekebilir. Sevgi alışverişinde daha ölçülü, hatta zaman zaman mesafeli olabiliriz.
Cuma
Boğa burcunda, 27 Nisan Pazar günü gerçekleşecek yeniay hayatımızda güvenli, sağlam, somut adımlar atma ihtiyacımızı arttıracak. Boğa burcunun doğası böyle çünkü; düzen, huzur ve maddi-manevi istikrar ister. İster ama kazın ayağı pek öyle değil! Çünkü devreye Mars ve Plüton girerek kriz, meydan okuma, isyan, zorlanma ve değişimi de beraberinde getirecek. Etkilerini pazartesi günü hissetmeye başlayacağız, 5 Mayıs’a kadar da devam edecek.
Yeniayda bireysel isteklerimizle toplumsal gerçeklik arasındaki fark bizi rahatsız edebilir. “Kendi hayatımda bir düzen kurmaya çalışıyorum ama dış koşullar buna izin vermiyor” diyebiliriz. Sistem baskısı ve gruplar içindeki güç mücadeleleri devreye girebilir.
Yeniay gündelik yaşamımızda ani çıkışlara, öfke patlamalarına, gurur krizlerine ya da teknolojik konularda zorlanmaya sebep olabilir. İş ortamında “Benim emeğim neden fark edilmiyor” diye patlayan bir çalışan görebiliriz. Veya ilişkilerde “Ben bu ilişkiyi bu şekilde sürdüremem” deyip rest çekme durumları yaşanabilir. Özellikle finansal konular, kariyer planları, ilişkilerdeki güç dengeleri çok belirgin şekilde gündeme gelebilir.
Maddi konulara dikkat!
“Param güvende mi, geleceğim garanti mi, kazandıklarım bana yeter mi” gibi sorular zihnimizi kurcalayabilir. Özellikle ani bir harcama, teknolojik bir yatırıma girme isteği ya da bir alışveriş krizi çıkarabilir. “Herkes yatırım yapıyor, ben de mi kriptoya girsem” gibi fikirler havada uçuşabilir. Maddi konularda çok dikkat edilmesi gereken bir süreç aslında.
Özel hayatta da “İpler kimin elinde” sorusuyla karşılaşabiliriz. Ayrılma, restleşme ve bitiş enerjisi çok yüksek. İlişkilerde meydan okumalar gündeme gelebilir. Sadece aşk değil, arkadaşlıklar ve aile içi bağlar da bu enerjiden etkilenebilir. Beklentilerin netleştiği, sınırların çizildiği bir dönem. Mevcut ilişkiler ve ortaklıklar zayıf yapılardaysa bu alanlarda da çatlamalar olabilir.
İş hayatında “Bu sistem böyle yürümüyor artık” diyebileceğimiz bir döneme giriyoruz. Mevcut kariyerimiz bizi sıkabilir, daha yaratıcı, daha görünür olmak isteyebiliriz. Hedeflerimizde köklü değişimlere zorlanabiliriz. Patronla çatışmalar, otorite figürleriyle didişmeler, kendi yolumuzu çizme isteğimiz artabilir. Özellikle teknolojik alanlarda çalışanlar için önemli bir kırılma noktası olabilir. Dijitalleşme adımları, yapay zekâ sistemleri, ekip içi güç dengeleri yeniden gözden geçirilebilir.
Sağlık açısından da kas spazmları, çene-sırt-boyun gerginlikleri, kalp çarpıntısı gibi stres kaynaklı rahatsızlıklar çoğalabilir. Uykusuzluk, sinir sistemi sorunları ve yorgunluk öne çıkabilir. Ayrıca bağışıklık sistemi biraz baskı altında olabilir. Yeme-içme düzenimize dikkat etmemiz gerekir. Duygusal yeme alışkanlıkları da bu dönemde kontrolden çıkabilir.