Paylaş
Doğa ile cildimiz ve bedenimiz benzerlik gösterir. Doğa sonbaharda yapraklarını döker ve dağlar, tepeler kahverenginin en güzel tonlarına bürünür.
Cildimiz ve bedenimiz de tıpkı doğa gibi havalar soğudukça, sert rüzgârlar estikçe kurur ve daha çok korumaya, korunmaya ihtiyaç duyar.
Sıcaklıkların hızla düştüğü ve nemin de azaldığı bu dönemde bütün cilt tipleri hassaslaşır ve kızarıklık, kaşıntı, kuruluk gibi belirtiler göstermeye başlar.
Tüm bunların önüne geçmek, medikal estetik teknolojilerinin bize sunduğu ürünler ve uygulamalarla mümkün.
Özellikle kışa henüz girmemişken cildimiz ve bedenimiz için gereken özeni gösterip, bakımla destekleyebilirsek kışı da en az hasarla atlatabiliriz.
Sizler için önerilere geçmeden önce çok önemli iki noktaya değinmek istiyorum.
Sonbaharda havaların serinlemesi ile birlikte su tüketiminde ani bir azalma olduğunu, suyun bedenimiz için bir ihtiyaç olduğunu unuttuğumuzu artık hepimiz biliyoruz.
Bununla birlikte havaların soğumasıyla karbonhidrat tüketiminde bir artış olduğunu söylersem kimse itiraz etmez sanırım.
Sonbaharı en az hasarla atlatmak için lütfen beslenme alışkanlıklarınıza, su tüketiminize dikkat edin ve sıcak battaniye altında TV keyfini sınırlandırıp, spor ve egzersizi ihmal etmeyin.
Sonbahara özel cilt bakım önerileri
Cildimizin en önemli ihtiyacı hep üzerine basa basa belirttiğim gibi; derinden nemlendirme.
Profesyonel olarak kliniklerde yapılan yeni nesil cilt bakımları ile birlikte cildi nemlendirmek için hyalüronik asit ve vitamin uygulamaları yapılmasını her mevsimde çok önemsiyorum.
Mineral, amino asit, Somon DNA ve peptitleri cilde uyguladığımız bu işlemler her mevsim yapılabiliyor.
Ancak özellikle mevsim geçişlerinde uyguladığımızda; ciltte ince kırışıklıklara yol açabilecek, cildin yaşından önce yaşlanmasına sebep olabilecek cilt kuruluğunun önüne geçebiliriz.
Böylece hava değişimi ve sert rüzgârlarla ciltte oluşabilecek tahribatın önüne geçerek, cilt bariyerini güçlendirebiliriz.
Cildimizi sonbaharda daha kuvvetli bir nemlendiriciyle ve C vitamini içeren serumlarla desteklemeli; güneşten korumak için SPF koruma içeren bir krem ya da losyonla kullanımına devam etmeliyiz.
Haftada bir ya da 10 günde bir yapacağınız nem maskesini de ev bakım rutininize eklemenizi öneririm.
YAZI FAZLA KİLOLARLA BİTİRENLERE...
Yaz sonu toparlanma rehberinin ikinci kısmını özellikle yazı kilo hanesinde artı ile bitirenlere, bölgesel yağlanma sorunu yaşayan okuyucularıma ayırmak isterim.
Diyetinize ve sporunuza devam ederken muhakkak cihazlı uygulamaları programınıza ekleyerek sıkılaşıp, incelebilir ve varsa selülitli görünümle vedalaşabilirsiniz. Sonbahar bunun için doğru zaman.
Bu noktada size radyofrekans ile çalışan ve yağ hücrelerini kontrollü olarak ısıtıp küçülterek dolaşım sistemi aracılığı ile vücuttan uzaklaştırılmasını sağlayan bir uygulama önerisinde bulunmak isterim.
Vücuttan uzaklaştırılan yağ hücreleri ile birlikte hücrelerde oluşan kontrollü tahribatla kolajen üretimi tetiklenir, cilt elastikiyeti artar ve vücutta gözle görülür toparlanma
meydana gelir.
Bu sistemde yer alan vakum başlığı da cilt altında bağ dokuda oluşan ve portakal kabuğu görünümüne sebep olan, biz doktorların “bağ doku rahatsızlığı” olarak nitelendirdiği selülitlerin giderilmesine destek olur.
İhtiyaca göre haftada iki kez 10-12 seans olarak yapılan bu uygulama ağrısız ve acısızdır. Karın, mide sıkılaştırma, iç kol, iç bacak, bel çevresi ve basenlere rahatça uygulanır.
Paylaş