General Funk ne demek istedi

Amerikan Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı bir askeri konvoy, kırsalda ilerliyor. Vardıkları yer, PKK’nın Suriye kolu YPG’liler ile Amerikan özel kuvvetlerinden askerlerin 24 saat nöbet tuttukları siperlerin olduğu bir üs bölgesi ya da genel anlamda bir ileri karakol.

Zırhlı araçlardan üç yıldızlı bir general iniyor. Etrafındaki koruma çemberi Hollywood filmlerini andırıyor.

Generalin yakasında soyadı var. “FUNK” yazıyor.

General Paul Funk. IŞİD Karşıtı Koalisyon’un komutanı. Yani, Irak ve Suriye’de ABD’nin IŞİD’e karşı sürdürdüğü operasyonların en üst düzey sorumlusu.

Arkasında sadece askerler yok. Irak savaşı sonrasında gazetecilik literatürüne “embedded/iliştirilmiş gazeteci” olarak giren bir grup basın mensubu.

Geldikleri üs bölgesinin bir kilometre kuzeyinde de Özgür Suriye Ordusu’nun siperleri var. ÖSO’nun arkasında da Türk Silahlı Kuvvetleri var.

Amerikalı bir gazeteci, cephe kıyafetiyle, kaskıyla karşısında duran General Funk’a soruyor:

Sizi kaygılandıran şey nedir?

General tek kelimelik bir cevap veriyor:

Miscalculation (yanlış hesap).

Gazeteci devam ediyor:

Haftanın üç-dört günü, bir NATO müttefikinin (Türkiye’yi kastediyor) desteklediği bir grup size ateş ediyor. Bu bizarre (tuhaf) değil mi?

General Funk, “Evet siz söylediniz, tuhaf” diye Amerikalı gazeteciyi onaylıyor.

Gazeteci Türkiye’nin ABD’nin “müttefiki” olan YPG’yi terörist olarak gördüğüne dikkat çekiyor. General Funk’ın tepkisi “Well. OK (iyi, tamam)” oluyor. Sonra da şu garip cümleyi kuruyor:

“Şunu söyleyebilirim: Rakka’yı IŞİD’den geri alan insanlar, hangi milliyetten, hangi inançtan olurlarsa olsunlar kahramandırlar.”



ASKERLE VERİLEN MESAJIN SATIR ARALARI
‘İliştirilmiş’ gazetecilerle yapılan bu şovun, ABD’den Türkiye’ye verilmiş bir mesaj olduğunu anlamak için diplomat olmak gerekmiyor.

Zaten haberi yapan muhabir de General Funk’ın bu ziyaretini “Bir yere gitmiyoruz, Menbiç’teyiz” mesajı diye yorumlamış.

Ancak, ziyaretin zamanlamasında ve General Funk’ın cümlelerinin satır aralarında da başka detaylar var.

Zamanlama açısından, ziyaretin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD’ye yaptığı “Münbiç'i boşaltın” çağrısının hemen ardından yapıldığına dikkatinizi çekmek isterim. Aynı zamanda da ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson ile Başkan Donald Trump’ın Ulusal Güvenlik Danışmanı H.R. McMaster’ın Ankara ziyareti öncesinde.

Yaşananlar konusunda kaygılandığı şeyin “Miscalculation (yanlış hesap)” olduğunu söyleyen General Funk’ın, Türkiye’ye “Menbiç’te karşınızdaki güç biziz, yanlış hesap yapmayın” mesajı verdiğini anlamak da zor olmasa gerek.

Son detay da YPG ile ilgili. General Funk’a göre Türkiye YPG’yi istediği kadar terör örgütü olarak görebilir, çünkü kendisi IŞİD’e karşı savaşan herkesi kim olduğuna bakmadan “kahraman” olarak görüyor.



RUSYA YARI YOLDA BIRAKMAMALI
McMaster ile Tillerson, General Funk’ın Menbiç’ten verdiği mesajı, doğrudan Ankara’ya iletmek üzere geliyor olabilir. Böyle bir durum yaşanırsa Ankara’nın tepkisi sert olabilir ve Türk-Amerikan ilişkilerindeki olumsuz tablo daha da kötüleşebilir.

Türkiye, hem ‘Fırat Kalkanı’, hem ‘Zeytin Dalı’ harekâtı ile Suriye’de ABD’nin planlarını suya düşürmüştü. Suriye’deki TSK varlığı, ABD karşısında Türkiye’nin en büyük kozu olmuştu. Ancak, yine de Ankara’nın Suriye’de ABD planlarına karşı durabilmek için müttefiklere ihtiyacı var. Arazide doğal müttefik gibi görünen Rusya ve İran’la yapılan görüşmeleri bu kapsamda değerlendirmek lazım.

Böyle bir ortamda Türkiye’ye destek vermesi beklenen Rusya’nın, ‘Zeytin Dalı’ harekâtı devam ederken (her ne gerekçeyle olursa olsun) Suriye hava sahasını kapatması, sadece sürdürülen harekâtı olumsuz etkilemekle kalmaz, ABD ile girişilen bu güç savaşında da Türkiye’yi zor durumda bırakabilir.

Bu çerçevede Moskova’ya da “Oyun sürerken kural değiştirilmez” mesajının güçlü bir şekilde verilmesinde yarar var.

SON 24 SAATTE YAŞANANLAR