Siyasetin nefes alması için yeni yüzler şart

Partiler şimdi liste hazırlığında, birçok partide aday adaylığı başvuru süreleri bitti.
Kamuoyuna yansıyan isimlere baktım; tanıdık bildik isimler...
Her parti için bu geçerli...
Siyaseti biraz takip ediyorsanız zaten bu isimleri bir şekilde tanıyorsunuz.
Kimi il, ilçelerde görev yapmış; kimini meclis üyeliklerinden tanıyoruz. Kimilerini de siyasi kulislerden...
Normal mi; normal tabii...
Türkiye’de siyaset biraz da böyle yapılıyor.
Gönül verdiği partiye, inandığı lidere, liderlere göre hareket eden kadrolar var.
Yıllarca partilerinde görev yapıyorlar, hizmet veriyorlar; seçim günü geldiğinde aday adayı olmaları gayet doğal...
Yazılarımda bazen eleştiriyorum.
Doğal olmayan bu listelerde yeni isimleri göremememiz.
Bugünkü siyasi partiler yasasıyla ve parti teşkilatlarıyla zaten yeni isim bulmak, görmek zor.
Söyler misiniz; siyasete ilgi duyup adım atmak isteyen biri nasıl bir yol izleyecek?
Siyasetin doğal akışıyla hareket etse, yani gidip bir partiye üye olsa, çalışmak istese, kim yol gösterecek, yardım edecek.
Ya da bilgi birikimine, deneyimine, dünya görüşüne güvenen kaç kişi kimseyle konuşmadan gidip aday adayı olabilir?
Birçok gençle konuşuyorum.
Siyasete ilgi duyan kadınlarla sohbet ediyorum.
Yıllardır çalışıp bu deneyimini siyasete vermek isteyen insanlarla bir araya geliyorum.
Hepsinde aynı ruh halini görüyorum.
İçlerinden belki birkaçı cesaret edip aday adayı olup başvuruda bulunuyor.
Ama onlar da listelerde yer alamayacaklarını biliyor.
Benim itirazım buna...
Partiler yöntemlerini mutlaka değiştirmeliler.
Madem bu insanların önü kapalı o zaman partilerin yöneticileri bu insanları bulacak, takip edecek, davet edecek ve gerektiğinde listelerde yer verecek.
Başka türlü siyasetin nefes alması mümkün değil.

Siyaset dediğiniz şey
uzun bir maratondur

BU seçimde liste yapmanın zorluklarını tahmin ediyorum. Bir kere ittifaklar var. İttifaklar bazı kentlerde ortak listeler yaratabilir. Her ittifak daha çok vekil çıkarabilmek için bu yöntemi tercih edebilir. Böyle olunca listeye girecek sürpriz isimler de olur, çıkacak sürpriz isimler de... Çok seçim görmüş, yaşamış bir gazeteci olarak çok doğal karşılıyorum. Bakalım aday adayları anlayışla karşılayacak mı?
Bizde böyledir. Listelerde kendisini ya da desteklediği isimleri, kadroları görmeyince hayal kırıklıkları, dargınlıklar olur.
Ve düne kadar canla başla çalışacağını, mücadele edeceğini söyleyen birçok kişi evine gidip söylenip durur.
Ben bunu da yanlış buluyorum.
Har partinin iç dengeleri var.
Üstelik bu sefer dış dinamikler de çok fazla...
Siyaset dediğiniz şey uzun bir maratondur.
Siyasete küsülmez...

Asıl şimdi anketlere bakalım

CUMHURBAŞKANLIĞI adayları yeni netleşti. Listeler önümüzdeki günlerde belli olacak. O yüzden bugüne kadar yapılan bütün anketlere bakın, ama asıl bundan sonrakileri daha çok dikkate alalım. Bilime inanıyorum ama sadece Türkiye’de değil dünyadaki anketlere de biraz eleştirerek bakıyorum.

Siyaset bir bayrak yarışı

SİYASETTE 24 saatin bile uzun olduğunu düşünecek olursak; listeler Yüksek Seçim Kurulu’na gidene kadar partilerin yazdığım gibi yeni isimleri davet etme zamanları var. Siyasette deneyimi önemserim ama yeni heyecanları da önemserim. O yüzden her seçimde kadroların bir bölümünün yenilenmesi gerekir. Siyasetin bir bayrak yarışı olduğunu unutmamak gerekir. İki dönem siyasette doğru bir zaman dilimidir. Ne uzun, ne de kısadır. Böylece yeni isimlere fırsat verilir. Siyaset nefes alır, yeniden heyecanını yakalar.

Bazıları için kokan çöpler
Bisk için ise bir tuval

FRANSA sıkıntılı günler yaşıyor. Tabii Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron emeklilik yasasından dolayı çok eleştiriliyor. 64 yaş emeklilik için geç bence de ama bizdeki gibi 40’lı yaşlar da çok erken... Bir dengenin kurulması şart...
Fransa’da protestoların düzeyi giderek arttı. Grevler günlük hayatı adeta kilitledi. Sokaklarda çöp yığınları var, ulaşımda büyük aksaklıklar yaşanıyor. Gıdada da lojistik zincirin kırılması nedeniyle sorunlar gözlemleniyor.
Neyse, burası Fransa ve Paris...
Paris sokaklarında sanat her zaman vardır.
Parisli sokak sanatçısı Bisk, Paris sokaklarına dökülen çöp yığınlarına yüzler vererek kaotik bir durumu kendi dokunuşuyla sanata dönüştürmüş. Bazıları için kokan çöp yığınları Bisk için mükemmel bir tuval olmuş.