Potansiyeli var ancak değerlendirilmiyor klişesi

BİR şehir düşünün…

Haberin Devamı

  

Dünyanın en güzel coğrafyalarından birinde…
Tarihiyle, kültürüyle, mutfağıyla kendini ‘turizm şehri’ olarak tanımlayan…
Ama turizm vizyonu konusunda her kritik dönemeçte tereddüt eden bir şehir…
O şehir İzmir…
Ve bugün İzmir’in en önemli otellerinden biri olan Hilton’un yerine hastane yapılmasını konuşuyoruz.
Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkan Yardımcısı Bülent Tercan, bu kararın sadece bir bina değişikliği olmadığını söylüyor.
Çünkü Hilton’un yer aldığı bölge, UNESCO Dünya Kültür Mirası adayı Tarihi Liman Kenti Kemeraltı’nın sınırları içinde.
Ve soruyor:
“İzmir, UNESCO adaylığından vaz mı geçiyor?”
Tercan şöyle diyor:
“Eğer Hilton’un yerine hastane yapılırsa, İzmir’in şehir merkezinde uluslararası turizm iddiası sona erer. Çünkü dünyada büyük şehirlerin merkezinde turizmi büyüten kentler, böyle bir karar vermezler.”
Bugün Hilton’un kapanmasını konuşuyoruz ama asıl mesele şu:
İzmir bu noktaya gelmeyi neden önleyemedi?
Bir kentin turizm vizyonu sadece yeni oteller yapmakla ilgili değildir.
Asıl mesele, var olan değerleri nasıl koruyup geliştirdiğinizdir.
Eğer İzmir gerçekten büyük bir turizm kenti olmak istiyorsa böyle bir otelin kapanmasını yıllar önceden ön görüp çözüm üretebilirdi.
Şehir merkezinde yeni büyük otellerin yapılmasını teşvik edebilirdi.
Turizmciler ve kamuoyu, Hilton’un geleceğini bugünkü kriz noktasına gelmeden tartışabilirdi.
Ama bunlar yapılmadı.
Ve şimdi “Keşke” noktasına geldik.
Bir şehir turizmde iddialı olmak istiyorsa sadece potansiyeline güvenemez.
Potansiyeli gerçek bir güce dönüştüren şey, şehir vizyonudur.
Bugün İstanbul, Londra, Dubai, Barselona gibi şehirlerde şehir merkezinde her yıl yeni büyük oteller açılıyor.
Küresel markalar bu şehirlerin turizme nasıl yatırım yaptığını görüyor ve geliyor.
İzmir, hala turizmde ‘potansiyeli var ama değerlendirilemiyor’ klişesinden neden kurtulamıyor?
Bugün Hilton’un yerine hastane yapılmasını tartışıyoruz.
Ama asıl tartışmamız gereken şey İzmir’in turizmde gerçekten ne istediği.
Eğer bu mesele bugün gündemdeyse çözümünü yıllar önce bulmalıydık.

 

 

Haberin Devamı


Bülent Tercan çok da haklı

 

 

Haberin Devamı

DÜNYADA ilgi çeken fikirleri izliyorum.
Örneğin, Hong Kong'un iddialı Kai Tak Spor Parkı son dönemde ilgimi çeken yerlerden biri…
Neden mi?
2025’te açılması planlanan park, şehrin küresel bir eğlence merkezi olma vizyonunun önemli bir unsur olarak görülüyor.
50 bin kişilik stadyumu ve son teknoloji tesisleriyle Hong Kong Yedilisi ve Coldplay konseri gibi önemli etkinliklere ev sahipliği yapması bekleniyor.
Sürdürülebilirlik düşünülerek tasarlanan park aynı zamanda Çin'in 15’inci Ulusal Oyunları’nın da merkezi olacak.
Şehir dünya standartlarında spor ve kültürel etkinliklere ev sahipliği yapmaya devam ederken, uluslararası bir merkez olarak statüsünü de güçlendiriyor.
Peki, Hong Kong’un stratejisi ne, neden böyle yatırımlar yapıp bir cazibe merkezi olmak istiyorlar?
Çünkü Hong Kong yabancı yetenekleri çekmeye devam ediyor.
Hong Kong’un 7.5 milyonluk nüfusunun yaklaşık yüzde 10’unu yurtdışından gelenler oluşturuyor ve göçmenler çoğunlukla bankacılık ve finans gibi sektörlerde çalışıyor.
Dünyada artık şehirler yarışıyor.
Bu yarış sadece ekonomide, ticarette değil…
Aynı zamanda spor, sanat ve kültürde de büyük bir rekabet var.
Hong Kong, Kai Tak Spor Parkı gibi devasa projelerle kendini küresel bir cazibe merkezi olarak konumlandırıyor.
Londra’nın Wembley’si var, Paris’in Roland Garros’u, New York’un Madison Square Garden’ı…
Türkiye de bu yarışta olmalı.
ETİK Başkan Yardımcısı Bülent Tercan da aslında bunu söylüyor.
Ve çok da haklı.

 

 

Haberin Devamı


Türkiye daha iyisini yapabilir

 

 

BUGÜN Türkiye, özellikle İstanbul, doğal bir kültürel ve tarihî cazibe merkezi.
Ama dünyada büyük oyun oynayan şehirler, tarihiyle yetinmiyor.
Yeni hikayeler yazıyorlar.
Soru şu: “Biz bu yarışın neresindeyiz?”
Futbol zaten Türkiye’de bir yaşam biçimi.
Peki, bunu sadece Süper Lig tartışmaları ve hakem polemikleriyle mi sınırlayacağız?
Bugün İstanbul’un bir Wembley’i yok.
Bir Madison Square Garden’ı yok.
Atatürk Olimpiyat Stadı yenilendi ama hala ruhu eksik.
Olimpiyatları almak istiyoruz ama olimpiyat ruhunu şehre katabilecek bir ekosistemimiz var mı?
Hong Kong gibi şehirler spor ve kültürü bir araya getirerek hem turizmi hem ekonomiyi canlandırıyor.
Türkiye futbol dışında basketbol, atletizm, e-spor gibi alanlarda da dünya çapında etkinliklerin merkezi olabilir mi?
Evet, olabilir.
Ama bunun için vizyon ve uzun vadeli planlama gerekiyor.
İstanbul zaten dünyanın en özel şehirlerinden biri.
Ama spor ve kültür yatırımlarında henüz agresif bir strateji göremiyoruz.
Formula 1 pistimiz var ama takvimde düzenli bir yerimiz yok.
Avrupa’nın en büyük statlarından bazıları bizde ama global anlamda büyük etkinliklerin merkezi değiliz.
Boğaz’da muhteşem bir sahne var ama uluslararası konser organizasyonlarında Londra, Dubai, Singapur seviyesinde değiliz.
Büyük şehirler sadece iş dünyasını değil, insanları eğlence, sanat ve sporla kendine çekiyor.
İstanbul, İzmir, Ankara bu anlamda büyük fırsatlara sahip ama bunları kullanabiliyor muyuz?
Bu sorulara cevap arayalım.

 

 

Haberin Devamı


Bu konular kentin gündeminden kalkmalı

 

HİLTON, Basmane’deki Dünya Ticaret Merkezi İzmir’in çözmesi gereken problemlerin başında geliyor.
Aslında bu konular çok daha önce kentin gündeminden kalkmalıydı.
Ama uzun süren dava süreçleri, kentin uzlaşamaması, siyasi iradenin gecikmesi hep kenti oyaladı.
Görüyoruz ki bu işleri artık bitirmek lazım.
Evet, çözüm istiyoruz.
Kentin moralini bozan bu sembolik konular artık çözümlenmeli.

Yazarın Tüm Yazıları