Paylaş
Şimdi, siyasetin o yoğun gündemine girmeden yazmak istedim. İklim kriziyle ilgili bazı radikal önlemleri almak zorundayız. Hepimiz farkındayız; bu sürecin başlangıcındayız. Ve hala yapabileceğimiz şeyler olduğunu düşünüyorum. Bilim; yaptığımız bazı yanlışların sonuçlarını şimdiden öngörebiliyor. O yüzden atılacak adımlar var. Hepimiz daha fazlasını yapabiliriz. Ve devletlerin de iyi örnekleri yaymasıyla dünyayı hep birlikte daha yaşanabilir hale getirebiliriz. İşte o örneklerden birini yazmak istedim.
Londra’dayken İngiliz medyası yoğun olarak bazı çevreci yasakları tartışıyordu. Örneğin yıl sonuna doğru tek kullanımlık plastiklere geniş kapsamlı yasaklar getiriliyor. İlk uygulamalar Ekim 2023’te yürürlüğe girecek, sonra kapsamı genişletilecek.
O günlerde Çevre Bakanı Therese Coffey yasakları duyurdu.
Yasak tek kullanımlık plastik tabakları, tepsileri, kaseleri, çatal bıçak takımlarını, balon çubuklarını ve belirli polistiren bardakları ve yiyecek kaplarını içeriyor.
Bunun için bir geçiş süreci belirlenmiş; işletmelerin yeni döneme geçiş için hazırlık yapması isteniyor.
Tahminlere göre İngiltere yılda 2.7 milyar tek kullanımlık çatal bıçak takımı ve 721 milyon tek kullanımlık tabak kullanıyor. Elbette çoğu plastik ve ancak yalnızca yüzde 10’u geri dönüştürülüyor. 2.7 milyar parça çatal bıçak dizilmiş olsaydı, dünyanın etrafını sekiz buçuk defadan fazla döneceği hesap ediliyor.
Peki yasaklardan sonra günlük hayat nasıl değişecek?
Ekim ayından itibaren insanlar bu ürünleri herhangi bir işletmeden satın alamayacak. Buna perakendeciler, paket servisler, gıda satıcıları ve konaklama sektörü de dahil.
İngiliz hükümetin geniş bir anket çalışması da yaptırmış. Bu yasakları destekleyenlerin oranı yüzde 95’in üzerinde... Yani geniş bir konsensus var.
Plastik kirliliğinin parçalanması yüzlerce yıl alıyor ve okyanuslarımıza, nehirlerimize ve topraklarımıza ciddi zararlar veriyor. Plastiğin üretiminden imhasına kadar önemli bir sera gazı emisyonu da ortaya çıkıyor.
Ben bu yasakların en azından bir bölümünü Türkiye’de de uygulayabileceğimizi düşünüyorum.
Bazılarını biz de yapabiliriz
İNGİLİZ medyasını bu konuyla ilgili yer verdiği görüşleri yakından takip ediyorum. Örneğin Çevre Bakanı Therese Coffey şunları söylüyor;
“Hepimiz plastiğin çevremiz ve yaşam üzerinde sahip olabileceği yıkıcı etkileri biliyoruz. Kamuoyunu dinledik ve bu yeni tek kullanımlık plastik yasakları, çevreyi gelecek nesiller için korumak için kısıtlama kararı aldık. Bu alandaki çabalarımızdan gurur duyuyorum. Mikroboncukları yasakladık, pipet, karıştırıcı ve pamuklu çubuk kullanımını kısıtladık ve plastik torba kullanımını yüzde 97’i azalttık.”
Türkiye’de çevreci yaklaşımların ve iradenin çok güçlendiğini görüyorum. Bence bazı kısıtlamaları bizim de getirmemiz lazım.
Nasıl bir strateji yapıldı
İNGİLTERE’de bu uygulamalar ne zaman başladı?
2018’de kişisel bakım ürünlerinde mikroboncuklara yönelik dünyanın en sert yasaklarından biri açıklandı.
2020’de tek kullanımlık plastik pipet, içecek karıştırıcısı ve pamuklu çubuk tedarikine ilişkin kısıtlamalar geldi.
Nisan 2022’de plastik ambalaj vergisi getirildi. Birleşik Krallık’ta üretilen veya İngiltere’ye ithal edilen ve en az yüzde 30 geri dönüştürülmüş plastik içermeyen plastik ambalajlara ton başına 200 paund ek vergi geldi.
Tek kullanımlık poşetlere önce 5 paund, Mayıs 2021’den sonra da 10 paund vergi getirildi. Milyarlarca poşet böylece dolaşımdan kalkmış oldu.
Plastik kirliliği ve çöple mücadele için depozito iade planı geliştirildi.
Kendi bardağıyla kahve
içme dönemi başlıyor
DİYELİM ki canınız kahve çekti. Ekim 2023’ten sonra tek kullanımlık plastik bardaklar azalacağına göre ya ekstra para ödemek zorunda kalacaksınız, ya cam bardakta kahvenizi içeceksiniz. Veya bardağınızı yanınızda taşıyacaksınız.
Bizim gibi çayı seven İngilizler bu keyiflerinden vazgeçmeyeceklerini ve mümkünse bardaklarını yanlarında taşıyacaklarını söylüyor. Daha iyi bir dünya için hepimizin bazı alışkanlıklardan vazgeçmemiz gerekiyor. Ben kendi adıma hayatımın büyük bölümünde bu detayları uyguluyorum. Sizler de deneyin.
Paylaş