Gözler şimdi EYT’de ama endişeler de giderilmeli

Cumhurbaşkanı Erdoğan asgari ücreti açıkladı; 8 bin 506 lira oldu.

Haberin Devamı

Yeterli mi?
Elbette değil.
Cumhurbaşkanı Erdoğan da söyledi; devletin olanakları çerçevesinde bir karar verildi.
Ve gelişmelere göre yılın ikinci yarısında bir ayarlamaya da gidilebileceği söylendi.
Bir gün önce Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’yle beraberdik.
EYT konusunda işverene tazminat desteği verileceğini açıkladı.
Tabii tüm detaylar Ocak ayında belli olacak.
Bu kadar yıldır bekleyen çalışanlar için artık geri dönüş olamaz.
Ama şöyle bir endişe de hissediyorum.
Özellikle işveren tarafında tazminatın ötesinde bir iş kaybının olacağını düşünüyorlar.
En baştan yazayım.
EYT düzenlemesine karşı değilim, destekliyorum.
Ama şunu da biliyorum.
Bir insanın en verimli yaşları 45’ten sonra başlıyor.
Deneyim iş hayatında gerçekten önemli ve değerli...
Konuştuğum birçok sanayici arkadaşım; yıllardır beraber çalıştıkları, güvendikleri insanların emekli olup gitmesini istemiyorlar.
Çünkü gelecekte de bu çalışma arkadaşlarıyla yürümek istiyorlar.
Doğal olarak EYT’yle ilgili detayları büyük bir merakla bekliyorlar.
Tazminatlarla ilgili kaynak yaratılabilir, devlet kamu bankaları aracılığıyla bu desteği verebilir ya da başka düzenlemeler yaparak bir çözüm bulabilir.
Ama önemli olan bu iş kaybını önleyebilmek.
Belki de çalışanların büyük bir bölümü EYT’den yararlanıp işlerine devam etmek isteyecek.
İşte bütün bunlar için bir üst akla ihtiyaç var.
Bu kadar beklendi, doğru model için biraz daha beklenebilir.
Yeter ki; doğrular yapılsın.

Haberin Devamı


Bu dünyadan bir
Pakize Suda geçti

Yalçın Bayer’in dediği gibi Pakize Suda’nın gazeteciliği sanatçılığının önüne geçmişti.
Ve ben de o döneme tanıklık ettim.
Hürriyet’i bir hipermarket mantığıyla yapıyorduk.
Hayatın her alanında fikri olan gazeteciler köşeleriyle bu hipermarkete katkı koyuyordu.
Hayat siyasetten ibaret değil; diyorduk.
Gerçekten de öyleydi.
Pakize Suda’nın yazıları hayatın işte o renkli bölümünü anlatıyordu.
İzmirli olunca da çok sık vakit geçirirdik.
Annesi Sehavet Hanım Güzelyalı’da Türk Koleji’nin yakınında otururdu.
Çok sık gelirdi ama anneler gününü asla pas geçmezdi.
Gelemediği günlerde de çiçek görevi bizdeydi.
Gider Pakize Suda adına çiçeği biz verirdik.
Ablası Nuran Suda’nın vefatı Pakize Suda’yı çok üzdü.
O değişimi, sıkıntıları çok iyi biliyorum.
Pakize Suda içine kapandı.
Annesi Sehavet Hanım’ın vefatından sonra da daha da kötüleşti.
Ve geçen gün de aramızdan ayrıldı.
Ben Pakize Suda’yı hep gülen, kedisiyle dalga geçen, etrafındakilere enerji veren müthiş bir kadın olarak tanıdım ve öyle hatırlayacağım.
Babası Orhan Suda meslektaşımızdı.
Gazeteci babanın kızı Pakize Suda Hürriyet’te harika yazılar yazdı.
Nurlar içinde yatsın...

 

Haberin Devamı

Doğrusu da budur

İzmir Büyükşehir Belediyesi “İkinci Yüzyılın İktisat Kongresi” başlığında bir çalışma yapıyor.
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati de İzmir’e gelip altıncı İktisat Kongresi’ni 100 önce olduğu gibi aynı yerde ve 17 Şubat 2023’te yapılacağını söyledi.
Daha önce de İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer aynı tarihlere gelmesi halinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geldiği gün toplantıya gideceğini açıklamıştı.
Bazı konular siyaset üstüdür, öyle de olmalı.
Cumhurbaşkanı’nın geldiği bir gün orada olmak, doğrusudur.


21 Aralık’taki ruh halim

Nedense 21 Aralık’a kadar içimi kaplayan o kasvet, en uzun geceden sonra biraz dağılır.
Oysa İzmir gibi yerlerde kış asıl 21 Aralık’tan sonra başlar.
Ama gündüzlerin kısa olması, saat beşlerde gecenin üzerime gelmesi hoşuma gitmiyor.
21 Aralık kış gündönümü, güneş ışınlarının Oğlak dönencesine dik geldiği an... Kuzey Yarım Küre’de günler uzamaya, Güney Yarım Küre’de kısalmaya başlıyor. Bu tarih bazı ülkelerde Kuzey Yarım Küre’de kışın, Güney Yarım Küre’de yazın başlangıcı sayılıyor. Bazı ülkelerde de yazın veya kışın tam ortası kabul ediliyor. Güney Yarım Küre’de en uzun gündüz, Kuzey Yarım Küre’de en uzun gece yaşanıyor.
21 Aralık’ta kışa girsek de ben baharı bekleyenler arasına katılıyorum.

Yazarın Tüm Yazıları