Diyalog kapısı hiçbir zaman kapanmamalı

O gün Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay çok önceden tarihi belli olan uluslararası bir toplantı için yurtdışındaydı.

Bazıları bunu siyasi malzeme yaptı, Tugay’ın İspanya’da olmasını eleştirdi.

Oysa uluslararası toplantılar yıllık takvime girer, sonra da değiştirmek mümkün olmaz.

Artık bu kısır tartışmalar Türkiye’nin gündeminden çıkmalı, siyaset de bunu malzeme yapmayı bırakmalı.

AK Parti İl Başkanı Bilal Saygılı ve Başkan Tugay, Ankara’ya gidip Bakan Kurum’u ziyaret etti.

Hem Başkan’ın gidişi hem Bakan’ın kabulü doğru olandır.

Bazı şeyler siyaset üstüdür.

Politikanın doğal bir akışı vardır, bu detaylar genel bir kabul görebilir ama bazı konularda bunu yapmamak gerekir.

Körfez de o konulardan biridir.

Bakan Kurum, “Bilim insanlarımız, İzmir Körfezi'nin temizlenmesi için yerel yönetimlerimizin uygulayacağı yol haritasını çıkarıyor. Bakanlık olarak yerel yönetimlerle istişare ederken, atılması gereken adımların da takipçisi olacağız” dedi.

Başkan Tugay da her konuda iş birliği yapmaya hazır olduğunu ifade etti.

Bizim aradığımız da buydu.

Siyasette diyalog kapısı hiçbir zaman kapanmamalı.

Dilerim, körfez başta olmak üzere şehirlerimizi ilgilendiren önemli konularda yerel yönetimlerle bakanlıklar birlikte hareket eder.

Sanatın iyileştiren yanını bu sefer şaşırtarak anlatıyor

SEVAL Özcan yakından takip ettiğim sanatçılardan biri, aynı zamanda Medipol Üniversitesi’nde akademisyen…

Müzelerin markalaşması üzerine çalışmalar yapıyor.

Contemporary İstanbul dahil dünyanın birçok sanat başkentinde çağdaş sanat fuarlarına eserleriyle katıldı.

İlk solo sergisi “Surprise me” yani “Şaşırt Beni” İstanbul’dan başlamak üzere Türkiye’nin birçok yerinden sonra dünyayı dolaşacak.

Sergi, İstanbul Acarkent Futy Art Gallery’de sanatseverlerle buluştu.

Türkiye’de gündem malum, birkaç haftadır Narin’i konuşuyoruz.

Ve olaylar, yaşananlar bizi hiç şaşırtmıyor.

Serginin ayrıntılarını konuşurken, Özcan, ‘Şeker Portakalı’ kitabını hatırlattı ve dedi ki:

“Şeker Portakalı’nda hiçbir şeyin bizi şaşırtmadığı andan bahsedilirdi, böylesi anların fazlaca olduğu bir dönemdeyiz. Hayat, yaşadığımız yolculuklarla dolu. Ben de kendi sanat yolculuğuma geçmişten, çocukluk hatıralarımda yer alan motiflerden, eşsiz doğal boyaların içinden gelerek başladım. Hepimizin biraz görmeye, fark etmeye ve şaşırmaya ihtiyacı var.”

Gençlerin dünyası çok farklı, Seval Özcan da bu bilinçle yeni nesil izleyiciyle eserlerini bütünleştirmeye karar vermiş.

Dijital sanat eserlerini büyük ölçeklerde videowall ekranlara yansıtıp mekânsal deneyimler haline getirmiş.

Her yaş grubundan izleyiciler sırayla dijital gözlükleriyle interaktif bir şekilde bu sergiyi gezecekler.

Sanat eleştirmeni Bilge Baş, harika anlatmış.

“Surprise Me modern sanatın soyut dünyası ile geleneksel Türk estetiğini ustalıkla birleştiren, izleyiciyi etkileyici bir görsel yolculuğa davet eden bir sergi. Özcan’ın eserlerinde hissedilen güçlü enerji, gelecekte sanat dünyasında daha büyük çıkışlara imza atacağının sinyallerini veriyor.”

Seval, sergisinin ismi gibi şaşırtmaya devam ediyor.

Ev almak artık ortak bir hayal oldu

KONUT sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da gündeminde…

Bizdeki kadar değil belki ama dünyanın birçok yerinde konut fiyatları pandemiyle birlikte çok arttı.

Konut arzı meselesi de herkesi düşündürüyor.

Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, konuttan sorumlu bir komisyon üyesi atayacağını ve uygun fiyatlı konut planını başlatacağını açıkladı.

Avrupa Parlamentosu’nun gündemini özellikle Fransız ve Alman medyasından takip ediyorum.

Parlamento bir süredir uygun fiyatlı konut eksikliğini ve artan yaşam maliyetlerini tartışıyor.

Türkiye’nin gerçekleri de çok farklı değil.

Üstelik ev sahibi ile kiracı ilişkileri de çok zedelendi.

Mahkemelerdeki dosya sayısı bir hayli arttı.

Bence iki taraf da haklı…

Bir Türk insanının hayali önce bir ev, imkân olursa bir araba sahibi olmaktır.

Ama galiba ev almak Avrupa’nın ortak hayali oluyor.