Paylaş
Yıkılan binaların yerine deprem evlerini yaptık.
Ama depremzedeler evlerini daha yeni teslim alıyorlar.
Kentsel dönüşüme giren evlerin bir çoğu yıkıldı, bazıları yıkılmak üzere ama yerine yenilerini yapmak zaman istiyor.
Yani bir kenti yenilemek öyle göründüğü gibi kolay değil.
Hem zaman, hem kaynak lazım...
Ama bizim depremler için ne kadar zamana ihtiyacımız var bilemiyorum.
İzmir özeline gelince...
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin birçok üniversiteyle beraber yürüttüğü çalışma Türkiye’ye örnek olabilecek nitelikte...
Hem envanter açısından, hem de yapılabilecekler konusunda önümüze bir yol haritası çıkaracak.
Üstelik daha geniş katılımlı bir toplantı yapılacak.
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’e bir önerim var.
Belediyenin koordinasyonunda, üniversitelerin ve bilim insanlarının da katılımıyla bir Deprem Enstitüsü kuralım.
Dünyadaki yeni gelişmeleri, yapılabilecekler listesini, stratejileri bu Enstitü belirlesin.
Ve bize yol göstersin...
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremsellik araştırması ve zemin davranış modelinin çıkartılması için İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü, ODTÜ ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi ile birlikte bir çalışma yürütüyor.
Yapı envanteri için de İnşaat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi ile protokol imzalandı. Fay hatları ve zemine yönelik araştırmalar da sürüyor.
Karadaki deprem araştırmalarında bütün dünyada kullanılan hendekli paleosismolojik sistemi kullanıldı.
Denizde 37 noktada sondaj yapılarak tabandan örnekler alındı.
10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendisin yer aldığı depremsellik araştırması yakında bitirilecek.
Çalışmayı bu haliyle bırakmayalım.
Deprem Enstitüsü’nü İzmir’e kazandıralım.
Hüseyin Aslan çok haklı
Ege Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’ın önemli bir yorumu vardı.
Diyor ki...
“Bir kişi bile istese karot testi yaptırabilir diye bir algı var. Ama durum ne yazık ki böyle değil. Apartmanda oturanların yarısından fazlasının izin vermesi gerekiyor. Test için gerekli izni kendileri çözemediklerinde belediyelere gidiyorlar. Belediyelerde kentsel dönüşüm birimleri kuruldu. Ancak bu birimin kolluk kuvveti çağırma yetkisi yok. Durum böyle olunca da teste karşı çıkanlar, zabıta ve görevlilere test için izin vermiyor. Hükümet acil olarak bu birimlere kolluk kuvveti çağırma yetkisi vermeli.”
Çok doğru...
6 Şubat’ı milat kabul edelim ve bütün yasaları, yönetmelikleri gözden geçirelim.
Zamana karşı bir yarış yaptığımızı unutmayalım.
Öyle anlaşılıyor ki, bazı detayları yasayla güvence altına almamız gerekiyor.
Yani yoruma yer bırakmadan...
Kooperatif modelini
aklınızdan çıkarmayın
Bir kez daha yazıyorum.
Biz kooperatifçiliğe yeteri kadar önem vermiyoruz.
Oysa Avrupa ekonominin birçok alanında kooperatifçilikle kalkınıyor.
Örneğin Ege Koop var.
Bugüne kadar girdiği bütün işleri hakkıyla tamamlamış, yüz binleri ev sahibi yapmış bir kooperatif…
Kimsenin gitmeye cesaret edemediği yerlerde inşaat yapmış, üstelik altyapıyı da getirmiş bir kooperatif...
Ben bu modeli hep örnek gösteriyorum.
Geçmişte belki yanlış örnekler olmuş olabilir. Bazı vatandaşlar mağdur da olmuş olabilir.
Ama ben bugüne kadar Ege Koop gibi işini düzgün yapan kooperatiflerden ev almış ve şikayetçi olan bir tek kişi görmedim.
Kentsel dönüşüm ancak iyi kooperatiflerle olur.
Bu gazeteci
arkadaşlarımla
gurur duyuyorum
Bizim meslek zor günlerin işidir.
Herkes tatildeyken gazeteciler çalışır.
Kriz, felaket, savaş varken de çalışırlar.
Öyle gördük, öyle yetiştirildik.
Meslekte rekabet yoğundur ama dayanışma da kuvvetlidir.
İzmirli Gazeteciler Hataylı meslektaşlarıyla “Yerel Basın Yaşasın” sloganıyla bir çalışma yürütüyor.
Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi deprem bölgesindeki gazetecilerin yaralarını sarmak için hem bir kampanya düzenliyor, hem de gazete yapacaklar.
Bu iyilik hareketinin başlangıcı da Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Hatay benim şahsi meselemdir” sözüyle Türkiye için önemine vurgu yapılan Hatay ile başlanıyor.
Bu kardeşlik köprüsüne İzmir merkezli 9 günlük yerel gazete 9 Eylül Gazetesi, Ege Telgraf Gazetesi, Haber Ekspres Gazetesi, İlk Ses Gazetesi, İz Gazete, Ticaret Gazetesi, Yeni Bakış Gazetesi, Yeni İzmir Gazetesi ve Yenigün Gazetesi tam kadro destek veriyor.
Ekonomi Muhabirleri Derneği İzmir Şubesi Başkanı Murat Demircan, “8 basın meslek kuruluşu ‘Tek işimiz haber değil’ kampanyasıyla yola çıktık. Bu kampanyanın ardından deprem bölgesinde gazeteciler bize ulaşarak, ‘Biz sizden para istemiyoruz. Bizim ofislerimiz enkaz altında kaldı. Çalışamıyoruz. Bize ekipman gönderin’ dediler. Buradaki meslektaşlarımız para yerine mesleğini yapmak için bizden teçhizat istediler. Bizde oradan yola çıkarak kampanyayı ‘Yerel basın yaşasın’ olarak revize ettik” diyor.
Bütün gazeteci dostlarımın yanındayım.
Hepsiyle gurur duyuyorum.
Paylaş