Arı besiciliği ve bal da o konulardan biri...
7. Uluslararası Muğla Arıcılık ve Çam Balı Kongresi’ni takip ediyorum, ilginç bilgiler var.
Türkiye’de 24 adet tescilli balımız var.
Muğla’nın Çam Balı, Anzer Balı, Kestane Balı, Şemdinli balı, Zara balı gibi sadece ülkemize has, bize has çeşitlerimiz var.
Tarım ve Orman Bakan Yardımcısı Ebubekir Gizligider açıkladı.
2022’de 10 bin 514 proje destek olunmuş, ama sektörün ihtiyaçlarına uygun yeni düzenlemelerde sona gelinmiş.
“EYT düzenlemesin hem kamudaki ve özel sektördeki kurum ve işletmelerin mali yapısı ile personel dengesini, hem de merkezi yönetim bütçesini büyük ölçüde bozacak etkiye sahip olabilir. Düzenlemenin küresel resesyonun yaşandığı, iç talepte ve büyümede yavaşlamanın beklendiği bir döneme denk gelmesi, bu uygulamanın çok dikkatli bir şekilde hayata geçirilmesini gerektirmektedir. EYT yasalaştığında firmalara göre değişmekle birlikte işgücü kaybı ortalama yüzde 30 civarında olabilecektir. Bu grup, 45-55 arası yaş ortalamasında, hem kurum kültürü hem de tecrübe açısından önemli bir kazanıma sahiptir. Bu da firmalarımızı farklı açılardan olumsuz etkileyecektir.”
Kendisine katılıyorum.
Elbette insanlar emekli maaşına kavuşup kendilerini güvence altına almak istiyorlar.
Ama 50’li yaşlar bir insanın en verimli olduğu yıllar aynı zamanda...
Üstelik deneyimin de çok değerli olduğu da unutmamak gerekir.
Özel sektör ya da kamu size yıllarca yatırım yapıyor.
Biliyorsunuz; Türkiye dünyada kriptolara en fazla ilgi gösteren ülkeler arasında bulunuyor.
İflas ettiğini duyuran para borsası FTX’ten sonra buradaki para borsaya gelmeye başladı.
Her gün binlerce yeni hesap açılıyor.
Enflasyonist ortamda borsaların hızlı yükselmeleri normal...
İstanbul Borsası pozitif ayrışsa da; dünya hisse piyasalarında da uzun bir süredir ralliler yaşanıyor.
Özellikle Amerika’dan beklentilerin altında gelen enflasyonla bu rallinin hızı daha da artmış gözüküyor.
Kriptolarda yaşanan hayal kırıklıklarını borsalarda yaşanmaması için uzmanlar uyarıyor.
Özellikle Türkiye Voleybol Federasyonu ile yapılan organizasyonlar çok ses getirdi.
BVA Balkan Cup, ardından U18, U20 ve U22 Avrupa Şampiyonası, CEV Continental Cup ve son olarak U19 Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yaptı İzmir...
Bu arada Körfez Festivali, 100. Yıl Yelken Yarışları, Açık Deniz Yüzme Yarışları ve Yüzme Bilmeyen Kalmasın kampanyaları da dikkat çekiciydi.
Şimdi de 16-20 Kasım tarihlerinde yapılacak PWA World Cup var sırada...
Etkinliğin başında Avrupa şampiyonu, dünya üçüncüsü ve Türkiye şampiyonu bir sörfçü var; Çağla Kubat...
Çağla ile Türkiye’de çocuklar ve gençler kategorisinde ilk kez düzenlenecek PWA öncesi konuştuk.
Türkiye dizi, film ihracatında Amerika’dan sonra ikinci sıraya yükseldik. Hollywood’a rakip olmak kolay değil ama Türk yapımcılarının yaptıkları ilgiyle izlenir oldu.
Bundan son derece mutluyum.
Nasıl spor ve sanat bir ülkenin tanıtımında önemliyse; filmler de bir o kadar etkili...
Yani filmlerimiz artık bir ihracat kalemi gibi dikkate alınıyor.
Üstelik bu sıradan bir ihracat da değil; içinde birçok dinamiği de barındırıyor.
Türkiye’nin tanıtımına fayda sağlayan yabancı filmler ve yerli yapım dizileri de kapsayan, yurt dışında gösterilmiş ve reyting alan dizilerin Türkiye’de yapmış oldukları harcamaların yüzde 30’una kadar olan kısmı, devlet karşılıyor.
Bu da önemli bir adımdı.
Harika da bir sloganları vardı.
“İzmir’de buluşalım teknoloji konuşalım...”
Bu etkinliğin ilki Ankara’da TOBB ikiz kulelerde yapıldı ve açılışı TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu yaptı. Oradaki panelde modülasyondaki konum “Fijital Dünyada Parakendenin Yarını” idi. İstanbul ve Gaziantep’in sonra da İzmir’de buluşuldu.
Fijital; dijital ve fiziksel kelimelerinin birleşmesinden türetilmiş. Geleneksel pazarlama yöntemleriyle dijitalin buluşması olarak da anlatılabilir.
Oturumların İzmir ayağında Sezin Sivri moderatördü.
Sivri; koçluk ve danışmanlık yapıyor birçok şirkete...
Fijitali Sezin’e sordum, şöyle yanıtladı:
Dördüncü fabrikasının açılışında Hugo Boss Türkiye Genel Müdürü Arif Kaya bizi Hugo Boss Grubu CFO’su Yves Mueller ve CEO Daniel Grieder ile buluşturdu.
4.5 milyon euroluk yatırımla 5 bin metrekarelik bir alanda devreye alınan yeni penye fabrikasıyla çalışan sayısı 6 bini bulacak.
Yves Mueller ve Daniel Grieder şöyle bir cümle kullandı; “Türkiye Hugo Boss’un kalbinde yer alıyor...”
Hoşuma gitti.
Bu yorumun arkasında önemli bir gerçek yatıyor.
İzmir’in erkek giyimde yüzde 40, kadın giyim ve gömlek ürün grubunda ise yüzde 35’lik bir payı var.
Örneğin sektörde ciro 4 milyar doları geçmiş. İhracat ise 1.6 milyar dolara gelmiş. Su ürünleri ihracatı 2000’li yıllar 79 bin ton iken 2021 yılında 471 bin tona çıkmış. Hedef 500 bin tona ulaşmak. İlk kez bu yıl yetiştiricilik avcılığı geçmiş. Aslında bu 2030 yılının hedefiymiş, şimdiden yakalanmış.
Bu rakamları duyunca yıllar öncesine gittim.
Yaşar Holding’in Onursal Başkanı Selçuk Yaşar ile Çeşme’de buluşur sektör konuşmaları yapardık.
Su ürünleri sektörü bugün buralara geldiyse inanın Selçuk Yaşar’ın bunda büyük katkısı vardır.
Zaten Sinan Kızıltan da sık sık Selçuk Bey’in adını andı.
Her fırsatta yazmışımdır.