Yabancı bekleniyor

Yabancı yatırımcının Türkiye para ve sermaye piyasalarına ne zaman gireceği artık en önemli tartışma konusu haline gelmiş durumda. Piyasalarda şimdi bunun zamanı tartışılıyor.

Bu hafta perşembe günü itibariyle anladık ki geçen hafta borsa koridorlarından yükselen "yabancılar geldi, sarışınlar geldi" çığlıkları abartmadan ibaretmiş. Zaten biz de bu noktanın altını sık sık çiziyoruz. Bir kere daha hatırlatalım:

  • Borsada zaten belirli bir miktarda ve sürekli yabancı yatırımcı işlemi var.

  • Bunun yanısıra geçen hafta elbette yeni yabancı yatırımcı işlemi de oldu

  • Ama bu işlemler piyasada trendi değiştirecek kadar güçlü değil

  • Zaten her yükselişte "gel-gel" yapmak maksadıyla "yabancı yatırımcı alımda" dedikodusu yayılır.

  • Bu nedenle heyecanlanmaya gerek yok.

    Gelelim piyasanın durumuna. 8 Ekim'den bu yana hızlı bir yükseliş var. Bu yükselişin biraz erken bahar olduğunu düşünüyoruz. Bizce fiyatlar biraz şişti ve buradan geri gelmese bile çok fazla yukarı gitme potansiyeli yok. En azından yabancı yatırımcı gelmezse. Fiyatların bir anda nasıl şiştiğini anlatabilmek için ana sektör endekslerini ve İMKB 30 endeksi kapsamındaki hisse senetlerini kapsayan bir tablo hazırladım.

    Tabloda özellikle şu noktalara dikkat edilmesi gerek.

  • Hisse seneteleri bu yıl içinde gördüğü en düşük seviyenin yüzde kaç üstünde

  • Hisse senetleri bu yıl gördükleri en yüksek seviyenin yüzde kaç altında

  • 8 ekimden bu yana yüzde kaç yükselmiş

  • 13 Kasımdan bu yana yüzde kaç yükselmiş

    Tabloya bakınca görülecek ki İMKB 100 Endeksi'ni bu seviyelere sadece bir kaç hisse senedindeki yükseliş taşımış. Ama gelinen nokta yabancı yatırımcının piyasaya girişini erteleyebilir. Çünkü fiyatlar şişik durumda.

    Piyasa oyuncuları temkinli

    Bu arada piyasa oyuncuları da temkinli açıklamalarını sürdürüyor. Ama bir kesim var ki gerçekten fazla ümitli değil. Bir aracı kurum yöneticisi tanıdığım iftar yemeğinde oldukça ilginç bir tanımlamada bulundu.

    "Türkiye artık Latin Amerika ülkelerine benzemeye başladı. Sürekli bir kriz yaşıyoruz. Krizden kurtulmak için yeni ekonomik programlar üst üste geliyor, ama sonuçta elde var sıfır. Benzemediğimizi iddia edenler Arjantin'e baksın. Sanki iki ülke arasında karbon kağıdı var. Birazcık zaman farkıyla tabii."

    Çok karamsar bir tahmin gibi görünebilir ama yine aynı borsacının Türkiye'nin şansına ve neden Latin Amerika ülkelerinden daha iyi durumda olduğumuza yönelik bir hatırlatması da var:

    "Bizi çok fazla yiyemediler. Ayrıca Türk halkının kendi özellikleri de bizim şansımızı artırıyor. Krizden de ancak kendimiz olarak çıkabiliriz."
    Hazır söz Arjantin'den açılmışken bir de haber aktaralım.

    Geçen hafta The Wall Street Journal gazetesine bir röportaj veren Arjantin'in Ekonomi Bakanı Domingo Cavallo yakında ülkede ulusal para birimi yerine dolar kullanılabileceğini belirtti.

    Cavallo özet olarak ülkede dolarizasyonun tüm hızıyla sürdüğünü belirterek yakında pazonun değerinin dolara eşitlenebileceğini böylelikle fiili olarak pazo yerine dolar kulanımına geçilebileceğini ifade etti. 70 yıl öncesinin en zengin ülkelerinden birinin durumun bakın.
  • Yazarın Tüm Yazıları