Sözde soykırım piyasaları neden ilgilendiriyor

Türk ulusunun içinde bir yerleri onarılamayacak bir biçimde yaralayan Süleymaniye baskınının ardından piyasalardaki dalgalanma duruldu. Ama günün mönüsünde bugün de kriz eksik değil.

Haberin Devamı

Ermeni diasporası tarafından ABD Senatosu’nda görüşülen bütçe tasarısına sokuşturulmaya çalışılan “soykırım tasarısı” piyasaların bugünkü kriz konusu.

Herkes gözünü ABD’ye dikmiş gelecek haberleri bekliyor. Derken bir haber piyasaların rdahat bir nefes almasına neden oluyor: Yasa tasarısı görüşme gündeminden çıkartıldı! Ama bu sevinç kısa sürüyor çünkü ABD’nin Ankara eski Büyükelçisi Robert Pearson veda ziyaretleri sırasında bir gazeteci sırasında sorulan bu yöndeki soruyu “Henüz teyit edemedim” deyince büyük bir sukut-u hayal yaşandığını görebiliyoruz.

Piyasalardaki gerginliği ve hareketi anlamak için rakamlara ve hareketlere bakmak yeterli oluyor. Fakat zaman geçtikçe piyasaların durulmaya başladığını ve bulunduğu seviyeleri rakamsal olarak çok fazla terk etmek istemediğine tanık oluyoruz. Yani o kriz günlerini geride bırakmış. Kur yeniden 1 milyon 430 binli seviyelerden 1 milyon 390 binli seviyelere doğru gerilemiş durumda. Borsa bir ara 10 bin 500 puan seviyesini denedi ama tutunamayıp 10 bin 400’lere doğru geriledi. Faizler ise 18 Ağustos 2004 kağıdında Çarşamba günü yüzde 56.5 seviyesine kadar çıktıktan sonra bugün ve Pazartesi valörlü işlemlerde yüzde 51’lere gerilemiş durumda.

Haberin Devamı

Piyasaların Ermeni soykırımı denilen meseleye nasıl baktığına geçmeden önce en kaba hatlarıyla meseleyi bir tanımlamakta fayda var. Yani biz Türkler bir sabah uyanıp “Hadi şu Ermenileri bir keselim” demedik elbette ki. Meselenin bir geçmişi var. Ki zaten o geçmişe bakıldığında da Diasporanın soykırım dediği şeye bizim neden “sözde” tanımlamasını eklediğimiz ortaya çıkacak. Çünkü Ermeni soykırımı diye bir şey aslında yok! Buna kızacak kimi okuyucularım olabilir ama onlara bir tavsiyemiz var. Avrasya Stratejik Araştırmalar Merkezi (ASAM) tarafından periyodik olarak yayımlanan Ermeni Araştırmaları isimli yayının takip eder ve hatta eski sayılarını edinmenin bir yolunu bulursanız, Osmanlı’nın “teba-i sıdıka”sının nasıl bu hale geldiğini ve  yukarıdaki cümlenin ne kadar doğru olduğunu üstelik büyük bir hayretle öğrenebilirsiniz.

Haberin Devamı

Ermeni Diasporası becerebildiği her ülkenin her yasal kurumunda bu tasarıyı kabul ettirmeye çalışıyor. Parlamento, yerel parlamento,  belediye meclisi, kiliseler birliği fark etmeden, mümkün olan her yerde… Amaç, kamuoyu yaratmak, bu kamuoyunun kurumsallaşmasını sağlamak ve böylelikle de hükümetlere tasarının kabulü için baskı grubu oluşturmak… ABD’de bu tasarının kabul edilmesi olasılığı Türkiye-ABD ilişkilerinin girdiği gergin dönemi daha da gerginleştireceği için kısa vadede sıkıntı yaratıyor. Ama sorun bu kadarla kalmıyor. Kazara da olsa bu tasarı kabul edilirse bu Diaspora’nın bugüne kadarki en büyük başarısı olacak. Ve uluslararası tanınırlık için çok önemli bir adım atılmış olacak. Arkasından da “verin bakalım” diyecekler Kars, Ardahan, Ağrı ve tüm bir Doğu Anadolu… “Tazminat verin” de diyecekler. En kötüsü de ulusal onurumuz telafi edilemeyecek bir yara alacak.

Yazarın Tüm Yazıları