Paylaş
Pazartesi sabahına borsa tatlı bir heyecanla başladı. Ekonominin yeni patronu Hazine'den Sorumlu Devlet Bakanı Masum Türker İMKB'yi ziyaret edecekti. Bir çoğumuz bu gezinin rutin bakan gezilerinden biri olacağını düşünüyorduk. Fakat yanıldık. Türker borsada kimsenin ummadığı bir performans sergiledi.
Aslında bugünkü yazımı yazmaya başlarken kafamda geçen haftadan bu yana yer alan bir konuyu aktarmayı planlıyordum. Arjantin'in son durumunu yani... Hele de bu sabah yeniden gazete manşetlerinde "Arjantin oluruz.." yollu açıklamaları görünce kararım pekişmişti. Tam yazıya başladım ki Türker'in borsa ziyareti ile ilgili ilk açıklamalar gelmeye başladı.
Türker borsanın mevcut durumunu değerlendiriyorken, piyasaın derin olmadığını, reel sektör ile sermaye piyasası ilişkisinin bozulduğunu ifade etmiş ve "Benim amacım reel sektörü biraz daha işin içine katıp borsayı daha derin ve aktif hale getirmek" demişti.
Bu açıklamaların ardından sayın Türker CNN Türk'e (yani bana) özel açıklamalarda da bulundu. Ki bu açıklamalarda yine bir bakandan duymaya alışık olmadığımız netlikte ifadeler vardı.
Türker, borsada derinliğin ve şirket sayısının az olması nedeniyle piyasanın "beş-altı" spekütlatörün eline kaldığını ve bu durumu değiştirmeyi hedeflediklerini söyledi. Reel sektör- sermaye piyasası ilişkisini bir kere daha vurgulayan Türker asıl önemli açıklamasını ise bu sözlerin ardından yaptı:
"Sigorta sektörü ve özel emeklilik fonlarının sermaye piyasasında kullanılabilmesi için çalışmalara başladık. Şu anda bu konu ile ilgili çalışmalar devam ediyor."
Bu sözün borsa ve borsa yatırımcısı açısından anlamı şu: Eğer bu fonlar borsaya açılırsa kaynak sorunu çözülecek ve borsada işlem hacmi artışı için artık yabancıları beklemek zorunda kalmayacağız.
Dünyanın dev borsalarından bahsediyoruz ya, işte o borsaların kaynaklarının yüzde 75'lere varan miktarının özel emeklilik ve sigorta fonları olduğunu biliyor muydunuz mesela.
Hani ABD'de nüfusun yüzde 60'lara varan kısmının doğrudan ya da dolaylı yolla borsa yatırımcısı olduğunu söylüyoruz ya, gençler, yaşlılar ve çalışanların çok önemli bir kısmının borsa yatırımcısı olmasını yine bu fonların sağladığını biliyor muydunuz acaba.
Borsada vadenin kısa olmasından yakınıyoruz ya, bu fonların ortak özelliğinin piyasanın vade yapısını düzenlemek olduğunu biliyor muydunuz peki...
Kurumsal yatırımcı...
Yıllardır beklediğimiz şey geliyor olabilir mi? Bakalım. Siyasetçilerin vaad dağıtmayı sevdiğini bildiğimiz için şimdilik pek fazla sevinmemek gerektiğini düşünüyorum. Hele de sadece seçim dönemi boyunca mevkiini koruyacak bir bakan söz konusu olduğunda. Ama yine de Sayın Türker'in en azından bu çabayı hızlandırma olanağı ve gücü var ki bunu kullanması bile sermaye piyasalarının onu minnetle hatırlamasına yetecek.
Masum Türker borsa ziyaretinin nedenini ifade ederken kullandığı bir cümle ile de dikkat çekti: Ekonominin önemli bileşenlerinden birinin borsa olduğunu vurgulamak için geldim..."
Bu sözün samimiyetinden çok şüphemiz yok. Çünkü Türker'in borsa içindeki davranışları da borsa uzmanlarından takdir topladı. Türker borsanın her iki işlem salonunu da Başkan Osman Birsen ile birlikte gezdi. Bütün borsacılarla tek tek ilgilenip hal hatır sordu. Bu davranışı bir çok borsacı tarafından da sempatik bulundu.
O kadar ki, siyasileri genelde protesto ile karşılayıp uğurlaması ile tanınan borsacılar bu kez her iki salonda da Türker'i alkışlarla uğurladı. Sakın bu durum küçümsenmesin. Mesut Yılmaz'dan Tansu Çiller'e kadar kimler kimler borsacıların protestolarına maruz kalmadı ki.
Ha bu arada sayın bakan yalnız bir konuda isabetli bir tespit yapamadı. Ekranda benim daha yaşlı göründüğümü söyledi. Hiç de öyle değil aslında. Değil mi?
Yoksa öyle mi?!?
Paylaş