Türkiye kendi ayağına kurşun sıkmakta ustadır. Bunun örneklerini yakın tarihimizde olduğu kadar bugün görmek de gayet kolay. Yeni bir ayın başlangıcı itibariyle aşağıya mealen aktardığım haberlerde bakınca, Türkiye’nin bu zor günlerde kurtuluş için kendisine eksen olarak tayin ettiği iki ana eksende, AB ve ekonomik reform eksenlerinde, nasıl gereksiz yere ayak sürüdüğünü görebileceksiniz. Bununla da kalmayacak etrafımızdaki konjonktürün bizi nasıl bir zemine çekebileceğinin de ipuçlarını bulacaksınız. Karar verdim bu hafta sadece, dışardan bakılınca görünen Türkiye’yi yazacağım.+ Bu ayın 7’sinde Türkiye AB troykası toplanarak müzakere süreci ile ilgili en önemli konulardan biri olan Gümrük Birliği meselesini tartışmaya başlayacak. Gümrük Birliği anlaşmasının aralarında Güney Kıbrıs’ın da bulunduğu yeni üyeleri kapsayacak şekilde önce parafe edilmesini ardından da imzalanmasını istiyor AB yetkilileri. + Türkiye ise dün yapılan Bakanlar Kurulu sonrasında da AB ile müzakereleri yürütecek heyetin baş müzakerecisini belirleyemedi. Başbakan yarın Afrika ziyaretine başlıyor. Galiba Kültür ve Turizm Bakanı’nın atanmasında olduğu gibi bu ama da Başbakan’ın yokluğunda gerçekleşecek. + Geçen hafta Türkiye’yi ziyaret eden Türkiye AB Karma Parlamenterler Komitesi’nin Fransız parlamenter üyesi açık açık Türkiye Sevr Anlaşmasını kabul etmelidir dedi. Hani Türkleri İç Anadolu’da küçük bir toprak parçasına sıkıştıran ve geri kalan topraklarımızı itilaf devletleri ya da onların kuklaları arasında paylaştırmayı hedefleyen Sevr Anlaşması... + Başbakanlık İnsan Hakları Danışma Kurulu üyeleri Lozan Anlaşması tam uygulansın dediğinde nasıl köpürmüştük hatırladınız mı? Beterin beteri varmış. + Fransa Parlamento’su uzun tartışmaların ardından Türkiye’nin üyeliğini referandum onayına sunan tasarıyı kabul etti. Fransa parlamentosu’nun işleyişini bilmiyorum ama henüz yasalaşmadıysa bile yakında yasalaşacağı kesin gibi. Fransa’yı Hollanda ve Avusturya’nın izlememesi hatta bunun Türkiye için bir genel kural haline getirilmesi artık işten bile değil. + DİE verilerine göre 2005 yılı Ocak ayında bir önceki yılın aynı ayına oranla ihracat %0.3, ithalat ise %10.6 arttı. Buna göre Dış ticaret açığındaki yıllık artış %38.7 oldu. Ocak ayındaki ihracat ve ithalat rakamları sırasıyla 4.6 milyar dolar ve 6.9 milyar dolar oldu.+ IMF ile imzalanması beklenen stand-by anlaşmasının ön koşullarından olan sosyal güvenlik reformunun meclise sevkinin gecikebileceği bildirildi. Çalışma Bakanlığı tasarı üzerindeki çalışmaları tamamlayarak başbakanlığa sunmaya hazır hale geldi. Ancak başbakanlıkta inceleme ve ardından ilgili kuruluşlardan tekrar görüş alınması sebebiyle taslağın meclise sevkinin Mart ayı sonunu bulabileceği belirtiliyor.