Paylaş
Daha doğrusu onlar anlattı ben dinledim. Çok kısaca şunu belirteyim kişisel gözlemlerim bölge halkının AB konusunda hiç de anketlerdeki gibi düşünmediğini gösterdi. Ekonomik kriz ve siyasi oluşumlar konusunda da benzer bir durum sözkonusu. Ama iş hükümet senaryolarına gelince herkesin kafasının aynı ölçüde karışık olduğu ortada.
Borsa Mayıs ayını yüzde 8.98 oranında değer kaybı ile kapattı. Mayıs ayının son haftasında yüzde 4.4 oranında değer kaybı gerçekleşti. Yani Mayıs ayı içinde yaşanılan değer kaybının önemli bir kısmı geçen hafta gerçekleşti.
Haziran ayının ilk haftasına bakıldığında ise yine Mayıs ayı boyunca izlenilen trendin devam ettiğini görüyoruz. Endeks 10.500 puanın da altında başladığı Haziran ayının ilk işlem gününde 10.041 puana kadar gerileyerek 2002 yılının en düşük seviyesini gördü. Bundan bir önceki taban 10.138 puan ile mart ayında yaşanmıştı.
Mayıs ayı boyunca borsa endeksinin izlediği en önemli konu başlığı Başbakan Bülent Ecevit'in sağlığı ve bu konu etrafında dönen tartışmalardı. Azımsanamayacak kadar önemli bir konu olduğunun herkes bilincinde ama bir kere daha hatırlatmakta fayda var, piyasaların asıl endişesi Ecevit'in sağlığı değil, hükümet ve koalisyon senaryoları.
Borsanın korkusu ise tüm bu senaryolar değerlendirildiğinde aradan sıyrılan ve diğerlerine kıyasla daha güçlü sayılan bir ihtimal üzerinde şekilleniyor: MHP liderliğinde bir koalisyon hükümeti.
Borsacılara göre sayın Ecevit görevi herhangi bir nedenden dolayı bırakırsa MHP hazırda beklettiği milletvekillerini partiye transfer edecek ve birinci parti konumuna yükselip hükümeti kurma görevini üstlenecek.
Bu durumda da mevcut ekonomik reformlardan, IMF ile ilişkilere, AB ile ilişkilerimizin (nedense) ana eksenini oluşturan Kopenhag kriterlerine dek bir çok alanda farklı bir tutum izlenebileceği riskinin ortaya çıktığı düşünülüyor.
Piyasa oyuncuları, iktidarın ikinci ortağı iken MHP'nin bir çok konuda ayak sürüdüğünü, mecburen sustuğunu ya da yasak kovar şekilde destek verdiği tüm bu yaşamsal konularda başka bir tutum takınmasından korkuyor. Bu olasılık ne kadar gerçekleşir bilinmez ama gerçekleşmesi olasılığı piyasalar üzerinde bu kadar etkili iken varın gerisini siz düşünün.
Ama yine gayet net bir beklenti var tüm bu sorunlar Haziran ayı içinde bir çözüme kavuşacak. Nasıl mı? o da bir sonraki yazıya...
NOT: Bu yazı siyasi bir tercih ifade etmiyor. Sadece piyasa görüşlerinin özeti olarak algılanmalı...
Paylaş