Emtia, dolar ve borsalar

Dünya piyasalarında garip hareketler olmaya devam ediyor. Dolar euro karşısında üç yılın en düşük seviyelerinde. Altın ise yeni zirvelere koşuyor. Hisse senetleri ise iyice gözden düştü.

Haberin Devamı

Doların uzun zamandır süren değer kaybı dün de sürdü.  Bizim piyasamızdan bahsetmiyorum. Dışarıdaki durum asıl önemli olan. Zaten içerdeki dolar düşüşünün de önemli ölçüde dışarıdaki bu hareketten kaynaklandı. Tabii ki kısa vadede Başbakan Abdullah Gül’ün son günlerde yaptığı piyasalara güven veren açıklamaların da etkisini göz ardı edemeyiz. Hele de bugün Hazine’den sorumlu Devlet Bakanı Ali Babacan’ın “IMF iki hafta içinde gelecek” net tarih ifade etmesi anlamında oldukça önemliydi.

Neyse sonuç itibariyle dolardaki düşüşün Cuma günü de sürdüğünü görüyoruz. Ve bu hareket de bir zamanlar “kriz dönemlerinin güvenli limanı” olarak tanımlanan doları Avrupa ortak para birimi euro karşısında son üç yılın en düşük seviyesine geriletti. Sabah saatlerindeki kotasyonlara bakınca doların euro karşısında 1.077 seviyesine kadar indiğini gördük. Uzmanlar 1.08 seviyesinin görülmesinin de uzak bir ihtimal olmadığını belirtiyor.

Haberin Devamı

Buna mukabil en son Asya krizi sırasında piyasaların gündemini büyük ölçüde meşgul eden altın kontratları yeniden gözde olmaya başladı. Perşembe akşam ABD piyasalarındaki kapanışın hemen öncesinde uluslararası fonlardan gelen spekülatif alımlarla doların ons fiyatı 364 doların da üzerine çıktı. Bu fiyatın kısa vadeli de olsa piyasalarda etkili olacağı bu sabah Asya piyasalarındaki açılış fiyatı ile de teyit edildi. Doların onsu öğlen saatlerinde Asya piyasalarında 364.7 dolara kadar çıktı. Üstelik sadece altın değil platin gibi diğer kıymetli maden kontratlarında da rekor seviyeler izlenmeye devam ediyor.

Doların durumu ne olacak

Doların bu kadar hızlı değer yitirmesinin en önemli nedeni başta ABD olmak üzere dünya borsalarının kötü performansı ve yine başta ABD olmak üzere dünya ekonomisindeki gidişatın hala belirsizliğini koruması olarak gösteriliyor.

Perşembe günkü kapanışlar anlamında bakıldığında Londra Borsası’nın son 7 yılın en düşük seviyesine indiğini, diğer Avrupa Borsalarının ise altı yılın en düşük seviyelerinden işlem görmeye devam ettiğini görüyoruz.

Haberin Devamı

Irak savaşı ile ilgili gelişmelerin de bu düşüşte etkili olduğunu söylemeden geçmeyelim. Hele de ABD’nin kati savaş isteyen tavrına karşı başta Fransa ve Almanya olmak üzere eski müttefiklerinden gelen ve günden güne keskinleşen tepki de yatırımcıları tedirgin ediyor.

Rusya Çin ve Fransa, ki bu ülkelerin BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı olan 5 daimi üyeden üçü olduğunu diğer, iki üyenin ise ABD ve İngiltere olduğunu hatırlatalım, Irak’a askeri müdahaleye karşı olduğu gerçeği bu düşüşte en önemli etken. Tabi bir de ABD ve İngiltere’nin BM kararı olmadan bir operasyon yapabilecekleri ihtimali ve bu durumda dünyanın tepkisinin ne olacağı sorusunun cevapsız kalması da yatırımcı açısından başka bir tedirginlik.

Haberin Devamı

Altın kontratı spekülasyonu

Altın fiyatlarındaki yükselişin ve gelen büyük çaplı alımların nedeni ise fonların New York piyasasında süresi bu ay sonu itibariyle dolacak Şubat ayı kontratlarına yönelik beklentisinden kaynaklanıyor. Yani ellerindeki Şubat kontratını satan  yatırımcılar, altına bu ay içerisinde gelen yoğun talep nedeniyle piyasada pozisyonlarını kapatacak fiziki altın bulamayacak ve yüksek fiyatla alım yapmak zorunda kalacak. Analistler 21 Ocak itibariyle piyasada altındaki  açık pozisyon miktarının 11.2 milyon ons olduğunu belirtiyor. Buna karşılık saklamadaki fiziki altın miktarının ise sadece 1.7 milyon ons olduğu belirtiliyor.

Haberin Devamı

Platindeki hareket de oldukça dikkat çekici. Kıymetli maden piyasasındaki hareket platin fiyatını da son 17 yılın en yüksek seviyesine çekmiş durumda. Burada ise en büyük tedarikçiler olan Güney Afrika ve Rusya’dan arz problemleri çıkabileceği beklentisi etkili oluyor. (En büyük üreticilerden biri olan Güney Afrika şirketi Platinin ons fiyatının da 648 dolarda olduğunu hatırlatalım.

Fonların metale yolculuğu

Yatırım fonlarının özellikle de hedge fonların neden emtia piyasasına yöneldiğini ise analistler şöyle açıklıyor: “Gelinen seviyelere bakılınca bu yatırımların ekonominin dönmesini sağlayacak parayı basacağı ortada. Para her zaman en hızlı yükselen aktiflere doğru doğal olarak kendi akacağı yolu bulur. 90’larda bu akış Nasdaq’a doğruydu. Şimdi ise tahta emtia kurulmuş görünüyor.

Haberin Devamı

Üstelik sadece adını andığımız metaller değil kakao, yün, soya fasülyesi, palmiye yağı, buğday ve mısır da bu emtialar arasında. Bu emtiaların fiyatlarında yılbaşından bu yana yüzde 13 ile 60 arasında bir artış yaşandı.

BU durum da ABD Emtia Araştırma Bürosu tarafından hazırlananv e tüm emtiaları kapsayan emtia fiyat endeksinin 2001 sonundan bu yana yüzde 30 artmasını sağladı.

Yazarın Tüm Yazıları