Paylaş
Dışarda ise biraz daha hareketli bir hafta yaşandı. Almanya'da kılpayı SPD'nin kazandığı seçimler sonrası gücü ve etkinliği tartışmaya açılan Almanya hükümeti, Ortadoğu'da artan gerilim ve olası Irak operasyonu nedeniyle son 19 ayın en yüksek seviyesine çıkan petrol fiyatları, ABD kısa vade faiz oranları ile ilgili yarın açıklanması beklenen yeni karar, Japonya ekonomisinin düzelmesi konusundaki sonu gelmeyen karamsarlık; yani dünyada da işler ziyadesiyle karmaşık.
Para piyasası oyuncuları kurlardaki hareketi değerlendirmekte zorluk çekiyor ve şu soruyu soruyorlar kendilerine "Satın alınabilecek en ehven-i şer para birimi hangisi". Hisse senedi yatırımcıları Almanya'da seçimleri SPD'in kılpayı kazanması ve ABD şirketlerinden gelen olumsuz haberler nedeniyle tedirgin. Almanya seçimlerinin mağlubu muhafazakar Stoiber'e göre koalisyonun bir yıllık bile ömrü yok.
Yatırımcı için, hele de risk ile arası pek iyi değilse, hareketsiz kalma zamanı olduğu düşüncesi bir çok borsa uzmanı tarafından dile getiriliyor. Eğer öyle ahım şahım bir getiri beklentisi yoksa en iyi yolun likit kalmak olduğu zaten hemen herkesin kestirebileceği bir strateji.
Çünkü piyasanın önündeki "seçimin ertelenmesi" ayıbı (ayıp piyasa açısından değil türkiye demokrasisi açısından değerlendirilmeli) hala çok sağlam bir engel olarak varlığını koruyor. Hele de son gelişmeler bu engelin boyunu bir kaç metre daha yükselterek yatırımcının aşamayacağı bir boya getiriyor.
Riski seven yatırımcı içinse durum biraz daha karışık. Hisse senedi alımı için kıstasınız fiyat ise bütün hisse senetleri sudan ucuz. Ama yatırımcının tek kriterinin bir tek fiyat olması kadar ciddi bir yanılgı olamaz.
O nedenle riski seviyorsanız bile İMKB-30 dışındaki hisse senetlerinden çok uzaklaşmamanızı ve hatta aylar öncesinden ifade ettiğimiz, nakit durumu, ihracat, esas faaliyet karı gibi kriterleri dikkate alarak yatırım yapmak akıllıca olacak. Çünkü risk ne kadar büyükse getiri de o kadar büyük olur kuralı her zaman çalışmıyor.
Paylaş