Dışardaki Türkiye...

Piyasalarımız, nedense, hem olumlu hem de olumsuz gelişmeleri biraz fazla abartarak takip etmeyi, piyasalarda bu gelişmelere bağlı alım satımları hep en marjinal biçimde yapmayı alışkanlık haline getirmiş durumda.

Şimdi yaşananlar da bu tespite bire bir uyuyor. 8 Ekim'den bu yana borsada bir yükseliş hareketi izliyoruz. Bu hareketin temel taşını IMF'nin Türkiye'ye vereceği ek yardım oluşturdu. Ama bu beklenti tamamlandıktan sonra gördük ki piyasa daha hızlı bir yükseliş trendi içine girmiş. Bu yükselişin nedeni de aynı: Ek kaynak...

Geçen hafta cuma gününden bu yana piyasada ufak tefek de olsa yabancı yatırımcı işlemleri olduğu belirtiliyor. Fakat piyasa o kadar hızlı yükseldi ki gelinen nokta yabancı yatırımcı için de "acaba alsak mı" sorusunun sorulmasına neden olacak seviyeler haline geldi.

Şimdi bulunduğumuz yerde Türkiye ekonomisinin geleceği hakkındaki öngörülere bir göz atmakta fayda var. Çünkü yine fazla iyimserliğe kapılıp ekonominin mevcut durumunu ve dünyadaki gidişatı unutmuşa benziyoruz.

OECD ve Türkiye

Uluslararası güvenilirliği tartışılmayan Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü'nün (OECD) Türkiye hakkındaki yarıyıl raporunda ilginç tespitler yer alıyor. OECD'ye göre,

  • 11 Eylül saldırıları Türkiye'nin turizm gelirlerini etkileyecek. (2002 için de en büyük umutlarımızdan biri turizmdi)

  • 2001 GSMH daralması yüzde 7.3'ü bulacak. (Hükümet yüzde 8.5 bekliyor)

  • Bu küçülme 2002'de yüzde 2.6 büyümeye

  • 2003'te yüzde 5,4 büyümeye dönecek.

  • 2002 yılında TL dolar karşısında reel olarak değer kazanacak

  • Ama bu değer artışına rağmen 2001 yılı başındaki düzeyinin atında bir reel kur rakamı ile karşı karşıya kalınacak

  • Bu durum ihracatı körükleyecek fakat hükümetin beklediğinin altında bir oranda gerçekleşecek. (Şimdiye kadar ihracatta böyle bir etki görmedik)

  • İç borç 2002'de GSMH'ye oranı yüzde 65'e çıkacak. (Yani 2202'de de piyasaların en büyük korkusu iç borcun çevrilmesi meselesi olacak.)

  • Kamu kesimindeki personel harcamalarının azaltılmasının etkisi acı verici olacak. (Yani kimse söylemeye cesaret edemese de re'sen emeklilik. tasfiye vb yöntemlerle binlerce insanın işine son verilecek)

    OECD ve Dünya

    OECD sadece Türkiye ile ilgili öngörülerde bulunmuyor. Bunun bir de küresel ekonomi ayağı mevcut. Bu alandaki tahmin ve tespitler şöyle:
  • Dünya ekonomisi 20 yıldan beri ilk kez resesyona girdi.

  • Umuluyor ki 2002'nin ikinci yarısından itibaren toparlanma gelebilir.

  • Dünya çapında ekonomiyi calandırmak için faiz indirimleri bekleniyor. (Başta ABD'de...)

    Uyuşturucu uyarısı

    Gelelim Türkiye'nin uluslararası plandaki durumuna. Aldığımız 10 milyar dolarlık ek yardımın uluslararası planda Türkiye'ye duyulan güvenin göstergesi olduğunu iddia edelim ama şu haberleri de göz ardı etmeyelim.
    Örneğin dün açıklanan ve gazetelerde nedense pek yer bulmayan bir haber. "Bush Türkiye'yi uyuşturucu konusunda uyardı.

    Senato Dış İlişkiler Komitesi başkan ve üyelerine birer mektup gönderen ABD Başkanı Bush, uyuşturucu trafiği rotası üzerinde yer alan Türkiye'nin durumunu düzeltmemesi durumunda "uyuşturucu ticaretinde önde gelen ülkeler" listesine alınabileceğini belirtti.

    Bush mektubunda aralarında Afganistan, Kolombiya, Bolivya, Hindistan ve Türkiye'nin de bulunduğu 22 ülkenin ismine yer verdi ve "eğer Türkiye'den geçen eroinin ABD'yi büyük ölçüde etkilediği tespit edilirse Türkiye listeye alınacaktır" dedi."

    Ya da
    "Afganistan'dan siliniyoruz.
    Almanya Dışişleri Bakanı Joschka Fischer, Afganistan'ın geleceği ile ilgili toplantının Berlin'de yapılacağını doğruladı."

    Bugünlede gazetelerin, özelikle de yabancı gazetelerin dış haberler sayfalarında Türkiye çok fazla yer almaya başladı. Takip edilirse bu haberlerin çok da iç açıcı olmadığı ortaya çıkacak. Borsa yatırımcısı beklemediği anda bir sürprizle karşılaşabilir.

    Tabi bir de daha hiç değinmediğimiz Kıbrıs ve "bedel ödeme" meselesi var...
  • Yazarın Tüm Yazıları