Paylaş
Nükleer bombaların boyutlarının küçültülerek B-52, B-61 bombardıman ve hatta F-16 savaş uçaklarından atılabilecek hale getirmeyi amaçlayan bu projeye, Bush yönetimi tarafından dün imzalanan bir anlaşma ile 7,5 milyon dolarlık fon sağlandı.
Projeyi geçen hafta onaylayan ABD kongresi ise 2004 yılı bütçesinde nükleer araştırmalar için toplam 6.3 milyar dolarlık bir fon ayırdı. Bu rakam Bush’un istediğinden 94 milyon dolar daha az ama 2003 yılı bütçesinden 303 milyon dolar daha yüksek.
Beyaz Saray’dan yapılan açıklamada Başkan Bush’un, Enerji ve Su Geliştirme Düzenlemeleri 2004, adı ile bilinen ve Enerji Bakanlığına nükleer programını geliştirmesi için fon sağlayan anlaşmayı 2 Aralık günü imzaladığı ifade edildi.
Adı ile pek fazla ilgisi bulunmayan bu proje dünya ve ABD kamuoyunda “bunker buster” yani sığınak uçuran ismi ile biliniyor. Projenin amacı ise nükleer silahları bombardıman hatta savaş uçaklarından atılacak boyutlara indirerek yeraltı kumanda ve kontrol merkezlerinin imha edilebilmesi. Proje aslında bir hayli ilerlemiş durumda. ABD’li nükleer silah araştırmacıları şimdiden “bunker buster”in monte edileceği silahları da kesinleştirmiş durumda: B-61 ve B-83 tipi bombalar.
B-61’ler hem stratejik hem de taktik savaş uçaklarından, yani hem B-52 hem B-2 hem de F-16’lardan atılabilen taktik termo nükleer yerçekimli bombalar olarak biliniyor.
B-83 ise özellikle düşük irtifalarda B-2 hayalet uçaklar tarafından kullanılmak üzere üretildi.
ABD’li nükleer silah araştırmacılarının ikinci projesi ise yoğun bombardımanlarda kullanılmak üzere nükleer etkisi azaltılmış bombalar üretmek. Bunun için zaten önceden 6 milyon dolarlık bir fon ayrılmış durumda.
ABD Savunma Bakanlığı bu iki tip bombanın imal edilme amacını anlatırken dünya çapında 70 ülkede 10 binin üzerinde sığınak bulunduğunu ve bu sığınakların kolaylıkla kitle imha silahları için depo olarak kullanılabileceği tezini işliyor. Hatta Beyaz Saray kaynakları bu sığınakların bin 400’ünün halihazırda kitle imha silahı deposu olarak kullanıldığını iddia ediyor.
Program bu kadarlar da kalmıyor. ABD yönetimi ayrıca nükleer testlerin yapıldığı Nevada’daki test alanının gelişirilmesi için de 24.9 milyon dolarlık bir fon ayırmış durumda. Ve projenin 18 ayda hazırlık aşamasının tamamlanmasını ve tüm projenin de 36 ay içinde bitirilmesini istiyor.
ABD yeni nükleer programı ile neredeyse elde taşınabilecek boyutta nükleer silah üretmeye hazırlanıyor. ABD’nin 11 Eylül saldırısı sonrasında oluşturduğu önleyici savaş stratejisi çerçevesinde üretilen bu nükleer silahlar dünya için büyük bir tehlike oluşturuyor.
Çünkü bugüne dek oluşurulan tüm nükleer silah anlaşmaları tek bir temele, tek bir prensibe dayanıyordu: İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana hiç bir ülke nükleer silah kullanmamıştı. Ve nükleer tehlikeyi tanıyan herkesin kafasında tek bir soru yer alıyordu: İlk kullanan kim olacak? Bu soru artık anlamsızlaşıyor çünkü ABD bu silahları kullanmaya kararlı. ABD’nin ilk cep nükleerini kullanması ile birlikte nükleer silah sahibi bir çok ülke de ellerindeki silahları kullanmak için gereken bahaneye sahip olacak.
Ardından da örneğin Hindistan-Pakistan, İsrail-Arap çatışması gibi sıcak alanlarda cep nükleerinin ne zaman kullanılacağını kaygıyla izlemeye başlayacağız.
İkinci bir tehlike ise küçük boyuları nedeniyle cep nükleerlerinin silah tacirleri ve uluslararası terörizm için bulunmayacak bir nimet haline gelmesi. Taşınması, depolanması ve kullanımı çok kolay olacağı için cep nükleerinin teröristler için ideal bir silah haline gelecek. Ve daha önceki deneyimlerimiz gösteriyor ki eninde sonunda bu teknolojiyi uluslararası terörist örgütlere satan birileri ortaya çıkacak. ...
Paylaş