Paylaş
Siyasilerin ne yaptıklarından çok bunları neden yaptıklarını kamuoyunun bilmemesi sıkıntının ana kaynağı. Türk halkının demokrasiyi öğrenme yolundaki bu sallapati macerasının önemli ayaklarından birinin Avrupa Birliği üyeliği meselesi olduğu ortada. Ama örneğin bir ükede herkes Avrupa Birliği üyeliğini desteklemek zorunda değil elbette. Bu durumu destekleyenler olduğu kadar karşı çıkanlar da olabilir ve hatta olmalıdır. Gelişme çelişkiden doğar. Lakiiiinnn!..
Bizim yaşadığımız durum hiç de bu değil. Herkes aslında yaptığından ya da söylediğinden farklı bir yol tutturmuş gidiyor. Herkes aslında inanmadığı meselelerde kitle kuyrukçuluğu yaparak inanmış ve destekliyormuş gibi yapıyor. Adamlar haksız değil ki, bu ülkede aykırı bir fikir ileri sürenlerin ilk elden karşılaştıkları tepki "vatan hainliği" suçlaması oluyor.
AB'yi destekleyenler desteklemeyenleri "halkın müreffeh yarınlara ulaşma yolunda önemli bir engel" olarak tanımlayıp "bu tutumlarından vaz geçmezlerse tarihin onladan hesap soracağını" söylüyor.
AB'ye karşı olanlarsa AB'yi destekleyenleri "ülkenin milli egemenliğinden taviz verme ve iktidar insiyatifi ile birlikte Türk halkının geleceğini AB ipoteği altına sokmakla ve Sevr'cilik yapmakla" suçluyor.
Suçlayan suçlayana... Ortalık toz duman. Kim haklı ne kadar haklı, kim haksız hangi alanda haksız, ara ki bulasın.
Ne yapalım elimizdeki malzeme bu.
O zaman bu malzeme piyasayı nasıl etkileyecek, ona bakalım şimdi de.
Türkiye'nin en büyük gruplarından biri olan Çukurova'nın bankacılığına son verildi. Pamukbank fona devroldu, Yapı Kredi Bankası'nın yönetim kuruluna adam atandı. Çarşamba günü grup şirketlerinin borsadaki hisse senedi sıraları kapatıldı. "Yeni bir İhlas Finans Krizi mi yaşayacağız" korkusu ile herkesin yüreği ağzına geldi.
Ama Perşembe günü Yapı Kredi bankası dışındaki şirket sıraları açıldı. Borsada yaklaşık 300 bin yatırımcının TMSF'zede olduğunu hatırlayınca bir bakalım istedik Çukurova Grubu kağıtlarındaki yatırımcı sayısı ne diye: Durum şu:
Yapı Kredi Bankası 95.955
Turkcell 122,693
Yapı Kredi Koray GYO 8416
Yapı Kredi Yat Ort. 5153
Yapı Kredi Sigorta 2532
Yapı Kredi Fin. Kir. 815
Yatırımcı sayısından da anlaşıldığı üzere en önemli grup şirketleri Turkcell ve Yapı Kredi. Bu hisse senetleri piyasa değeri açısından da borsanın devleri arasında. Yapı Kredi'nin piyasa değeri 14 haziran itibariyle 1.88 katrilyon lira. Turkcell ise tam bir dev. Aynı tarih itibariyle bu şirketin piyasa değeri 3.8 katrilyon lira. Turkcell'den büyük bir tek İş Bankası var. Onun da piyasa değeri 4.2 katrilyon TL.
Bir de bu hisse senetlerinin takas dökümüne bakalım. Yani yatırımcı hisse senedini almış ve bunu hangi saklama kuruluşlarında tutuyor? Bu veri önemli çünkü ilk etapta kesin bir rakam olmasa da ne kadar hisse senedinin yabancı yatırımcının elinde olabileceğini gösteriyor. Sistem şöyle işliyor: Bazı saklama kuruluşlarının sadece yabancı yatırımcı ya da yurtdışında yerleşik Türkiye kökenli fonların saklamasını yaptığını biliyoruz. Buradaki rakamlara bakarak aşağı yukarı hisse senedindeki yabancı (ya da bıyıklı yabancı) yatırımcı payı tahmin edilebiliyor.
Bu çerçevede Turkcell'in takas dökümü şöyle:
Kurum adı % oranı
Citibank Yabancı 25,05
The Chase Manhattan 23,63
Osmanlı Bankası Yabancı 8,20
Yapı Kredi Bankası 5,01
Ak Yatırım 3,10
Ve bu da Yapı Kredi Bankası'ın takas dökümü:
Kurum adı % oranı
Citibank Yabancı 38,64
The Chase Manhattan 25,08
Osmanlı Bankası Yabancı 8,30
Yapı Kredi Bankası 7,23
Yapı Kredi Yatırım 2,39
Peki, bir sürü bilgiyi üst üste yığdık. Şimdi bu bilgilerin ışığında borsa yatırımcısı ne yapmalı?
Bu sorunun yanıtını vermek için öncelikle sonun başlangıcına yani Pamukbank-YKB birleşmesinin açıkandığı tarihe bakalım. Açıklama ile YKB'nin üzerine büyük yük bineceği endişesi satış getirmişti. Şimdi bu durum ortadan kalktığına göre alım gelmesini teorik olarak bekleyebiliriz.
Ama burada yatırımcının izlemesi gereken asıl yer BDDK.
BDDK daha önce 20 bankada olduğu gibi ayak sürümez ve YKB-Pamukbank için gerekeni bir an önce yaparsa bu teori işleyebilir: Aksi halde yine hüsran, yine hazan...
Paylaş