Paylaş
Borsa yatırımcısı ve uzmanları açısından da durum hiç farklı değil. Borsanın kendi dinamiği ile ilgili veriler bir yana atılmış durumda. Tüm ülke nefesini tutmuş IMF programının uygulayıcısı Kemal Derviş'in hangi sıfatla gerçekleştirdiği meçhul olan siyasi temaslarını izliyor. Sanki soldaki birlik borsanın ihtiyacı olan tek şeymiş gibi davranılıyor.
Dün borsada işlem vergisi ile ilgili yeni bir düzenleme (buna düzenleme demeye dilim varmıyor ama) ile ilgili ilk adımlar atıldı. Konumuz borsa vergisi. Ya da biraz daha resmi biçimde ifade edelim, borsa gelirlerinin vergilendirilmesi meselesi.
Yeni düzenlemeye göre borsa gelirlerinin vergiden muaf tutuabilmesi için asgari elde tutma süresi bir yıla çıkartılacak. Alın size zaten yerlerde sürünen borsayı öldürmek için sıkılan son kurşun.
Borsa gelirlerinin vergilendirilmesi meselesi oldukça alengirli bir iş. Örneğin 2000 yılında devlet kendi iş bilmezliği yüzünden borsa yatırımcısından bir kuruş bile vergi alamadı. Çok ayrıntılı anlatmayacağım ama şunun bilinmesi yeter; borsa gelirinin vergilendirilmesi için açıklanan yeniden değerleme katsayısı öyle saçma bir rakamdı ki, borsadan trilyonlarca lira gelir elde etseniz bile devletin hesaplama yöntemine göre bir kuruş bile vergi vermiyordunuz.
Bugüne gelirsek, 1997 yılından bu yana tüm dünyaya paralel olarak Türkiye ekonomisi ve borsasında da sıkıntılı dönemler yaşıyoruz.
Buna bir de son ekonomik krizi ekleyin ortaya çıkan tablo zaten malumunuz. Yetkililer borsaya yatırım yapılması için yatırımcıyı teşvik edeceğine elde tutma süresini bir yıla çıkartarak adeta "Ey yatırımcı sakın borsaya yatırım yapma, yoksa yakarım canını!" diyor. Biraz komplo teorisi gibi olacak ama insanın aklına ister istemez "Hazine, borsayı iç borçlanmasına rakip olarak mı görüyor, o nedenle mi son iki yıldır borsada gerekli düzenlemeler yapılmadığı gibi şimdi de bu saçmalık gündeme getiriliyor" sorusu geliyor.
Üstelik sadece Türkiye'de değil tüm dünyada hisse senedini elde tutma süresi aylardan haftalara gerilemiş durumda. Her fırsatta sermaye piyasalarının kendisini bulduğu yer olarak dile getirdiğimiz ABD'de bile durum farklı değil. Hatta İMKB'ye yatırım yapan yabancılarda da durum aynı.
Borsacılar sık sık yabancıların da piyasada yerli yatırımcı kadar hızlı bir şekilde al-sat yaptığına vurgu yaparak "Biz onlara benzeyeceğimize, onlar bize benzedi. Artık yabancı yatırımcı da elindeki hisse senedini uzun vadeli tutmuyor" yorumunu yapıyorlar.
Ve üstüne üstlük borsa gelirinin hangi yöntemle vergilendirileceği konusundaki tartışmalarda da kamuoyunu tatmin edici bir sonuca varılmış değil.
Bu arada 6 aylık karlar, dünya ekonomisi, asya, Japonya ve Avrupa ekonomiyeri, ABD'nin durumu tamamen unutulmuş durumda. Ya iç siyaset? kıbrıs meselesi örneğin, Irak harekatı, Afganistan... Say sayabilirsen.
Yatırımcının işi 2003'te de zor.
Paylaş