Borsanın önünü kesen etkenler

Piyasa tedirgin olmak için fırsat kolluyor ya, son meselemiz de Cumhuriyet Bayramı resepsiyonuydu. Sanki bu resepsiyonda bir devlet krizi çıkacakmış gibi konuşuldu, davranıldı piyasalar gerildi.

Haberin Devamı

Bugün 30 Mayıs. Resepsiyonun üzerinden yaklaşık 14 saat geçti ve hükümet de, TC Devleti de yerli yerinde. Olan bu kandırmacaya aldanıp satışa geçen küçük yatırımcıya oldu. Borsada hafta başından bu yana izlediğimiz yatay seyir devam edecek gibi görünüyor. Borsada kısa vadede hareket aralığını 14 bin 400-14 bin 800 olarak tahmin ettiğimizi ifade etmiştik ve bugünkü seyir de bunu teyit eder nitelikte. Ama borsanın önündeki sıkıntılar hala etkisini koruyor. Ya da şöyle söyleyelim; sıkıntı aramaya alışmış piyasalar bu kez de şu gelişmeleri engel olarak görüyor:

1- Borsanın önündeki sıkıntılardan en önemlisi dolar kurundaki yükseliş. Bu yükselişle birlikte yılın sonlarına doğru ikinci bir faiz indirimi gelebilir beklentisi de rafa kalktı. Ayrıca kurlardaki yükseliş temel verilerde bir değişiklik olmamasına rağmen kriz havası yarattığından moralleri bozuyor. 20-30 milyon dolarlık işlemlerle kur 20-30 bin lira yükselebiliyor.

Haberin Devamı

2- Rusya’da Yukos ile başlayan tedirginlik tüm dünya piyasalarında olduğu gibi İMKB’de de tedirginlik yaratıyor.

3- İmar Bankası’ndaki 9 katrilyona yakın kaybın da piyasada hangi etkiyi yapacağının bilinmemesi tedirginliği artırıyor.
Tüm bunları üst üste koyduğumuzda borsanın aslında çok da büyük bir sıkıtısı olmadığını görmemiz gerekiyor. Örneğin dolardaki yükseliş İMKB endeksinin dolar bazında ucuzlamasını sağlıyor. Yani bir anlamda borsadaki düzeltme, hisse senedi fiyatlarında TL bazında düşüş olmadan gerçekleşiyor. Merkez Bankası’nın yıl içinde bir daha faiz indirimine gitmeyeceği beklentisi de bononun borsa karşısındaki rekabetini törpülüyor. Bu da paranın adresinin borsa olmasını güçlendiren bir etken.

Peki ya İmar Bankası?..

Devlet Bakanı Abdüllatif Şener, peşin ödemenin 10 milyar lira olacağını söyledi. İmar Bankası’nda 10 milyar liranın altında mevduat sahibi sayısı 201 bin 331 olarak açıklandı. Tabi ki bunların bir kısmının 10 milyardan az mevduatı var. Ama biz 201 bin 331 kişinin tamamının 10 milyar mevduatı olduğunu düşünürsek piyasaya çıkacak paranın maksimum 2 katrilyon lira olmasını beklemek durumundayız. Sorun bu paranın adres olarak nereyi seçeceği. Bono mu, borsa mı, mevduat mı, gecelik piyasa mı, yoksa döviz mi? Bu konu hakında yorumda bulunmak kolay değil. Çünkü ilk etapta karşımızda 4 aydır parasını alamayan, sisteme güvenini yitirmiş 200 bin insan olacak. Bunların tamamının sistem içi kalacağını düşünmek zor. Yeniden sisteme girecekleri de kesin değil. En iyi ihtimal döviz gibi görünüyor. Eğer bu gerçekleşirse dolar kuru için yıl sonu tahmininin ne olacağını tahmin edebilir miyiz dersiniz?

Yazarın Tüm Yazıları