Paylaş
Borsa koridorlarında dolaşan son söylentiler hiç de iç açıcı değil. Biliyorum son iki yıldır borsada neredeyse hiçbir şey iç açıcı değil ama bu kez ortaya atılan iddialar ve borsa uzmanlarının karşılaştıkları sıkıntılar daha önceki sıkıntıları gölgede bırakıyor. Son iki aydır aracı kurumların yeniden yoğun bir biçimde eleman çıkartmaya başladıklarını hem CNN Türk'teki programlarımda hem de bu köşede aktarmıştım.
Fakat bugün isimlerinin açıklanmasını istemeyen bir grup borsa uzmanının dağıttıkları bir bildirideki iddialar yenilir yutulur cinsten değil.
Aracı kurumlar Birliği yöneticileri ve büyük şirketlerin Mart ayında yürürlüğe girecek yeni iş yasasından önce yüzde 40 personel indirimi için anlaşmaları iddiası mı dersiniz, personel giderlerini azaltmak için önce eleman atıp sonra birbirlerinin elemanlarını düşük maaşla işe alma iddiası mı dersiniz, Borsa Uzmanlar Derneği'nin patronlarla karşı karşıya gelmekten kaçındıkları suçlamaları mı yoksa Seçin beğenin alın. Zehir zemberek bir yazı, zehir zemberek iddialar.
Bu arada aracı kurumlardan eleman çıkartma işleminin de tüm hızıyla sürdüğünü belirtelim. Kesin olmayan bilgilere göre son bir buçuk ay içinde işten çıkartılan broker sayısının 100'ü aştığı belirtiliyor.
Zaten durumun vehameti borsa koridorlarında ve işlem salonlarında da net biçimde izlenebiliyor. Her gün boşalan terminaller, tanıdığınız insanları bir ertesi sabah görememek, seans saatlerinde olunmasına rağmen kapı önünde ya da kafeteryada (iş olmadığından) dolaşan borsacılar İddialara göre seans salonlarındaki borsacıların işlem yapmaması/yapamaması da benzer bir durumun sonucu. Yani aracı kurumlar broker olmadan işleri yürütmenin yolunu arıyor.
Konuştuğumuz borsacılar iki noktanın üzerinde duruyorlar. Birincisi komisyon indirimi/iadesi meselesi. Aracı kurumların komisyonları kendi itekleri doğrultusunda indirdiklerini ve şimdi de gelir kaybı iddiası ile eleman atıkları, ikincisi ise ex-api sisteminin zamanlaması ve usulsüz kullanımı. Borsa başkanlığının ve şirketlerin uzaktan erişim ve ex-api kullanım yetkisinin brokerlarda olacağını söylemesine rağmen bugün bu sistemlerin yetkisiz kişiler tarafından kullanıldığı da iddialar arasında.
Burada SPK'ya iş düşüyor. Bu iddiaların araştırılması ve eğer en ufak bir gerçeklik payı varsa gereğinin yapılması gerekmektedir. Aksi takdirde aşağıdaki bildiride belirtildiği gibi
BİR MESLEK ELDEN GİDİYOR
İMKB varolduğundan (Cağaloğlu'ndan) bu yana bu oluşumu tamamlayan bir grubun temsilcileriyiz. Bugüne adar en sağlıksız en kötü ortamlarda çalıştık. Şu anda da salonlardaki yüksek miktardaki radyasyona mağdur kalmaktayız. Hiçbir sosyal güvencemiz olmadan çalışmaktayız. Ne İMKB ne Aracı Kurumlar Birliği ne de Borsa Uzmanlar Derneği bugüne kadar yanımızda olup sorunlarımızla ilgilenmedi. Bizleri savunacak olan derneğimizin ne hikmetse AKB ve İMKB ile ilişkilerinin bozulması korkusu taşıdıklarını kendi ifadelerinden öğrenmiş bulunduğumuzdan derin kuşkular duymaktayız.
Sosyal etkinlikler dışında (gezi, spor müsabakaları ve gece organizasyonları) hiçbir faaliyet alanı bulunmayan bu derneğin ne iş yaptığını ve biz brokerların haklarını asıl koruyacağını merak etmekteyiz. Ya da en azından bu kriz döneminde bizlerin hukuki haklarının dile getirilmesi gerekmiyor muydu..?
Sevgili arkadaşlar. AKB yöneticileri ve önde gelen birkaç şirket sahibinin aralarında anlaşarak 31/12/2002 itibariyle yüzde 40 daha personel tasarrufuna gideceğini biliyor musunuz? Bu şirket sahiplerinin mevcut aşları yüksek bulmaları nedeniyle işten eleman çıkarıp, aşları yarı yarıya düşürüp birbirlerinin elemanlarını tekrar işe aldıklarını biliyor musunuz. Bu bağlamda BUD'un ismine yakışır hiçbir davranışını görmekten derin üzüntü duymaktayız.
Brokerlık imtihanlarının artık hiçbir anlamının olmadığı, uzaktan erişim makinelerinin kimin tarafından kullanıldığının izlenmediği bir ortamda bu mesleğin yukarda adı geçen kurumlar tarafından bilinçli olarak yok edildiğini esefle izliyoruz.
Küçük yatırımcıyı korumak ve kollamak amacıyla oluşturulan disket seanslarının spekülatörlerin işine yaradığı herkes tarafından bilindiği halde üst yönetimlerin bu duruma sessiz kalması, aynı zihniyetin devamı spekülatörlerin şu anda şirket merkezlerinde hiçbir yetkileri olmadığı hatta yasaklı oldukları halde işlem yaptıkları gerçeği kafamızda bir başka soru işareti daha oluşturmaktadır. Ex-Api ve uzaktan erişim makinelerinin broker şifresi olmadan kullanılamayacağı söylendiği halde şirket merkezlerindeki terminallere kimin oturup işlem yaptığı bilinmemektedir. Sizce SPK burada çifte standart uygulamıyor mu?"
Paylaş