AKP’nin zor sınavı

Yaklaşık 250 bin yatırımcının, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na devredilen bankalar ve bu bankaların iştiraklerinin hisse sıralarının kapanması nedeniyle mağdur olduğunu hatırlayalım önce.

Bankalarda mevduatı olan mudilerin zararlarının karşılandığını ama borsa yatırımcısının hala mağdur olduğunu da hatırda tutmak lazım.

Borsaya vergi teşviğinin bir türlü gerektiği biçimde gerçekleştirilmediği de bilgi olarak bir tarafta bulunmalı.

Vadeli işlemler ve türev piyasaların yıllardır hayata geçirilmemesi nedeniyle borsanın en önemli ayaklarından birinin eksik kaldığı da yine başka bir veri olarak elinizin altında durmalı.

Yerli ve yabancı şirketlerin İMKB’de kote olmaları için kurumsal teşvik verilmesi konusunda da yıllardır hiç bir gelişme olmadığı da bilinse iyi olur.

Manipülasyon ile mücadele ve yatırımcının manipülasyondan en az zarar görmesi için denetim sürecinin hızlandırılması konusunda hala adım atılmadığı da...

Sermaye piyasası suçlarının ele alınacağı ihtisas mahkemelerinin var olmadığını da...

Yukarda andığımız 250 bin yatırımcının mağduriyetine neden olan Sermaye Piyasası Kanunu ile Bankalar Kanunu arasındaki uyumsuzluğun aradan iki yıl geçmezsine rağmen giderilmediğini de hatırlayın.

Çünkü bunları hatırlamaz, borsanın zaten iki yıldır yapısal krizlerden de kurtulamadığını dikkate almazsanız borsanın bugünkü seyrini değerlendirmekte eksik kalırsınız.

Türk yatırımcısı Irak’a bir operasyon yapılacağını biliyor. Bunun kaçınılmaz olduğunun da farkında. Türkiye’nin bu operasyonda istese de istemese de yer alacağını da biliyor. Ülkenin zararının sadece mülteciler, sınır ticareti değil örneğin turizmdeki gerileme, potansiyel yabancı sermaye yatırımlarının adres değiştirmesi, ekonomik hayatta yaşanacak durgunluk gibi direkt ve bağlantılı etkenlerle 40 milyar dolara kadar çıkabileceğini de biliyor.

Karşılaşılacak olan engeller bunlarla da sınırlı değil. Daha aklımıza gelmeyen binlerce farklı alanda binlerce farklı sorun çıkabilir. Bizim asıl sorunumuz bu meselenin karşısında nasıl duracağımız. Ya da AKP hükümetinin bu sorunların karşısında nasıl duracağı.

Türkiye’nin önde gelen siyaset yorumcuları AKP hükümetinin bugüne kadarki icraatını başarısız bulduklarını ifade ediyor. Borsa yatırımcısı da AKP hükümetini yakından takip ediyor ve görünen o ki onlar da hükümetin şu ana kadarki icraatını başarısız buluyor. Seçimlerin hemen sonrasında AKP’nin tek parti hükümetine ve buna bağlı olarak geleceği varsayılan siyasi istikrara açılan kredinin güneş altında kalmış kar gibi erimesi bundan işte.

Borsa yatırımcısı ABD’nin Irak’ı vuracağını Türkiye’nin de bu zorlu sınavda ateş ve kanla imtihan olacağını gayet iyi biliyor. Ama AKP’nin bu sınavda başarılı olup olmayacağını bilmiyor.

Herkesin kafasındaki soru bu:
“AKP Türkiye’yi bu köprüden geçirebilecek mi?”