Yaman muhabir

Hülya Avşar sabah sahilde köpeğiyle yürüyüş yapıyor.
Belki hafif sinirli uyanmış.
Karşısına geçip “18’lik kızlar gibi sek sek sekiyorsunuz” deyince, Hülya Avşar’ın hafif rüzgârlı fırçasına maruz kalıvermişsin işte gördün mü...
Geçen sene evlenme teklifi aldığın Avşar’dan şimdi “toy muhabir” lafını duydun...
Ama ben Hülya Avşar ve muhabir Akif Yaman arasında geçen bu tatlı-sert diyaloğu sevmedim diyemem.
İki taraf da kibarlıktan ödün vermeden söylemesi gerekenleri söylüyor.
Hülya Avşar tatlı bir üslupla serzenişte bulunuyor. Eski Hülya Avşar olsa, o kadar sakin kalamazdı diye düşünüyorum.
Muhabir arkadaşımız da saygısını bozmadan cevaplarını veriyor.
Yıllardır birine mikrofon uzatılıyor, diğeri de mikrofon uzatıyor. Biri cevap vermeyi, diğeri de soru sormayı öğrenmiş demek ki.
Sınavı geçtin Akif Yaman, Hülya Avşar’ı sakince yolcu etmek herkesin harcı değildir...
Ama yine de şunu söylemeden geçmemeyim...
Samimiyetle laubalilik arasında ince bir çizgi var, muhabirlerin buna dikkat etmesi çok önemli.

Güle güle üstat

Başın öne eğilmesin, aldırma gönül aldırma” dedi, her döneme damgasını vurdu Edip Akbayram.
O kadar çok seveni, o kadar çok hayranı vardı ki; cenazesinde bir kez daha gördük ona duyulan sevgi ve saygının büyüklüğünü...
Şarkılarıyla herkesin hayatına dokunmuş büyük bir usta, sanat dünyasının ‘Edip Abi’siydi.
Yeri dolmayacak.
Güle güle üstat, şarkılarınla bizlerle olmaya devam edeceksin...