Milletimizin başı sağolsun. İnşallah yaralılar bir önce iyileşir ve göçük altında ki birçok vatandaşımız hemen kurtulur. Tanrı bizlere böyle acılar dilerim bir daha yaşatmaz.
Mersin İdman Yurdu toplama ama gerçekten taş gibi bir takım. Dün akşam da taş gibi olduklarını gösterdiler. Zaman zaman kurduğu baskıyı devam ettirebilse, bırakın beraberliği maçı bile kazanabilirdi. Mersin' in en büyük dezavantajı dün akşam Cenk Gönen oldu. Maçın en iyi adamı Beşiktaş adına kaleci Cenk olduğuna göre düşünün kara kartal ne top oynamış?
Carlos Carvalhal'da bir haller var. Bu adamın çıkardığı tüm kadronun mutlaka bir eleştirisi var. Kadroya almadığı oyuncular çok tartışılır. Dün takımda Almeida, Fernandes, sakat Toraman ve Guti yoktu. Mustafa Pektemek'le maça başlamasına inanın şaşırdım. Alman inadı var bu adam da desem adam Portekizli.
Adamda ki Simao aşkını herkes biliyor. Simao'ya haftalardır tahammül etmesini anlayabilmiş değilim. Ancak bir baba bir oğluna bu kadar tahammül edebilir. Simao'yu ben haftalardır eleştiriyorum, ama sadece ben değil tüm Beşiktaşlılar eleştiriyor. Kötü ve hatta hiç sahada olmayan bir Simao'nun yerine o kanada kimi koyarsanız koyun, Simao'dan çok daha verimli olacaktır. Artık Simao'dan vazgeçme zamanı gelmiştir. Özellikle Perşembe günü oynanacak derbide Simao'ya görev vermesi halinde Beşiktaş'ın 1 kişi eksik olacağını rahatlıkla söyleyebilirim.
Carlos Carvalhal bana göre maça takımını beraberlik için çıktarttı. Az kalsın da amacına da ulaşıyordu. Beşiktaş hem ligde, hemde Uefa Avrupa liginde ki kötü gidişatını devam ettiriyor.
Maça Kiev oldukça iyi başladı. İsmail' in olduğu sol kanattan ilk 10 dakika içerisinde net 3 gol pozisyonuna girdiler. Saolsun Beşiktaş' ın sıfır katkıyla oynayan oyuncusu Simao, İsmail' e destek vermeyince o kanat hallaç pamuğuna döndü. Herşeye rağmen dün İsmail' in vermiş olduğu mücadele gerçekten başarılıydı.
Ernst, Necip ve Aurelio, orta sahada rakibi yerinde karşıladılar. Bu üçlü' den birinin maça başlarken Fernandes olması gerekirdi. Fernandes hem defans, hemde ofansif yönden 3 futbolcunun hepsinden de daha iyi durumdadır. Carvalhal' ın dün gece maça başlarken çıkardığı kadro şaşkınlık yarattı. Fernandes' i savunma yapmak amacıyla yedek kulubesinde bırakmasını anlayabilirim ama Edu - Holosko tercihini asla anlayamam.
Madem kontra atağı düşünüyorsun, en az 3 kat daha seri ve 3 kat Edu' ya göre daha yetenekli Holosko' yu kulübede tutmak neyin nesidir. Bu Edu' yu Beşiktaş nasıl aldı anlamış değilim. Futbola defans olarak başlayıp sonları forvet olarak görev yapmış. Beşiktaş bence Edu' yu defans hattında denemelidir. Zira Edu' dan asla forvet olmaz. Bir bizim Edu' muza bakın birde onların 19 yaşında ki Dudu' suna. Oyuna sonradan giren Kiev' li Dudu harika işler yaptı.
Cenk Gönen kalesinde oldukça başarılı işler yaptı. Sivok görevini tam anlamıyla yapmış olsada, Sidnei her zaman sahada görmeyi isteyen birisiyim. Toraman' ın yokluğunda Hilbert' de iyi bir maç çıkardı.
Dinamo Kiev bu galibiyetle, grupta Beşiktaş' ın 2 puan üstüne çıktı. Bu mağlubiyet çok kötü oldu. Beşiktaş bu gruptan çıkmak istiyorsa, İstanbul' da ki maçta mutlaka Kiev' i yenmek zorundadır. Aksi takdir de gruptan çıkamaz.
Quaresma dün gerçekten canla, başla oynadı. Hem defans yaptı hemde ayağında top tutarak Kiev' i dönem dönem oyundan düşürdü. Q7 haricinde bir oyuncu daha topu oyunda tutabilseydi, maç değişik olabilirdi. Sahada ki iki oyuncu malesef kara kartalı sırtından bıçaklıyor. Takımı sabote ediyorlar. Onlar Edu ve Simao. Koşmadılar, pres yapmadılar. Yürümediler bile. Edu yakaladığı bir pozisyonda kaleye giderken bir ağır bir kamyon gibiydi. Güzelim pozisyon Edu' nun çok ağır kalmasından dolayı eridi gitti.
Beşiktaş yaptığı bir sürü yanlış transferle eski futbolcularını arar oldu. Bobo, Delgado ve Tello'nun halen yeri doldurulamadı.
Ben bir Beşiktaşlı olarak dün neredeyse ağlayacak hale geldim. Zaten bizim yüzümüz, Yıldırım Demirören başkanlığa geldiği günden beri gülmedi. Yanlış onlarca transfer, başarısız birçok sezon, giden çuvallar dolusu Beşiktaş parası. Yıldızları bünyemize kattık ve ilerisi yılların takımını yarattık dediği Beşiktaş' ın dünkü halini gördü mü başkan acaba! Futboldan ne kadar anlıyor bilmiyorum ama yönetimden anladığı kadar futboldan anlıyorsa vay halimize. Sayın başkan; Carlos Carvalhal' a bu kadar ısrar etmenizin anlamı nedir. Tayfur hoca çıkacak diye bekliyorsanız, böyle büyük bir çınar, böyle köklü bir camia tek kişiye bağlı değildir. Suçlu olduklarını bizler de düşünmüyoruz ama, peki Beşiktaş taraftarının suçu nedir. Ben antrenmana katılsam, hocaya biri bu oyuncu da Portekiz' li diye söylese adam beni ilk maçta 11' de oynatacak. Artık yeter. Adam bile acemi olduğunu altyapı için geldiği söylerken siz yönetim olarak ne iş yapıyorsunuz.
Sezon başından beri bir Simao tutkusu aldı adamı gitti, he birde Aurelio. Her maçımızı 9 kişi oynuyoruz. Dün üstüne de sağ ayaklı oyuncuyu sol kanatta oynattığı Ekrem' i de ekleyince kaldık mı 8 kişi. Ekle bunlara sevimli Guti'yi de ne oldu? kaldık sahada 7 kişi. Edu ve Quaresma da vasattılar. Aslında Kayserispor'un 11 oyuncusuna karşı biz 6 kişi mücadele ettik. Oyuncuların hiç mi suçu yok, tüm suçlu hoca mı derseniz tabi ki hayır derim. Ama bir Ernst, Hilbert bu takımda kendine yer bulamıyorsa bence performanslarının kötü olduğundan değil, hocanın bu oyuncuları kafasından silmesiyle alakalı. Ernst'siz bir Beşiktaş orta sahası her maçta kayıptır. Fernandes istediği kadar kendini yırtsın hep yalnız kalmaya mahkumdur.
Yazacak o kadar çok şey var ama bir Beşiktaş' lı olarak artık yazmaktan utanır hale geldim. Beşiktaş ligin fukara babası oldu. Ligin sonuncusu ve puansız Gaziantep' e 1 puan verdik, 5 maçta 1 galibiyet, 1 beraberlik alan Kayserispor' a 3 puan verdik.
Carlos maçtan sonra dünyanın sonu değil diye açıklama yapmış. Haklı da kesinlikle değil. Ama öyle kritik maç serisine başlayacağız ki, işte dünyanın sonu o zaman belli olacak. Sonumuz hayırlı olsun diyeceğim ama hiç de hayırlı gözükmüyor.
Yukarı da yazdıklarım dün akşam canı yanmış bir takımın sesini dile getirmek içindir. Herkes maç için binlerce sebep bulabilir ama benim için asıl sebep TFF'nin maçı ertelememesi ve oynatmasıdır. Madem oynatacaksın pazar günü oynat. Yayıncı kuruluşun kuklası haline gelme. Yayıncı kuruluş ne ister o olmasın. Madem öyle olacak bırak yönetimi yayıncı kuruluşa çek git. Senin orada masa üstünde ki bir kağıttan, orada ki bir dolaptan farkın ne o zaman ?
Gelelim hakemlere. Tebrik etmemek elde değil. Ne güzel de idare ettiler maçı. Akşam televizyonda ki yorumculara baktım hakem Halis beyi kahraman ilan ettiler. Ayıptır beyler. Maçı at gözlüklerinizi çıkartıp lütfen tekrar seyredin. Hakem Necip' i oyundan atarken % 100 haklıydı. İsmail' in pozisyonu öncesinde ofsayt ı görmüyorsun da fuali hemen nasıl gördün. Necip' ten önce sarı kart ile oynayan Orhan Gülle önce Fernandes'i arkadan çekerek düşürdü sonra da Holosko'ya kontrolsüz bir biçimde baldırına girdi. İkisinde de faul çalan Halis muhlis bey neden Orhan' ı 2. sarı karttan oyundan atamadı, ve daha maçın henüz 30. dakikasıydı. Bana kimse hakem savunması yapmasın. Kimse bu ülkede futbol hakemi var demesin. İ.B.Belediye - Fenerbahçe maçında gördük ki, istenildiği takdirde bir maçı hakem istediği bir takıma verebiliyor. Gökhan Gönül' e verilemeyen 2. sarı kart ve Belediye'nin verilmeyen penaltısını bana merkez hakem kurulu açıklayabilir mi ? O hakem de, Avrupa maçlarında görev alan bir hakem olan Cüneyt Çakır. Eyy Türkiye Futbol Federasyonu, sen Etik Kurulu'nun kararlarını uygulandın mı, hiçbir maç sonrası kötü bir maç yöneten hakemden dolayı Merkez Hakem Kurulu’nun kulağını çektin mi? hayır tabi ki. Eee nasıl gidecek bu kervan, ben bilmiyorum bir bilen var mı? Hamamın sahibi değişti ama rahmetli kazancı Bedih’in dediği gibi; “yine dünya eski hamam eski tas a canım.”
Gelelim maça. Evet 23 günde çok tempolu 7 maç oynamış bir takımın tempo yapması kolay değildir. Carvalhal yaptığı açıklamada, 2 puan kaybetmedik 1 puan kazandık ve mutluyuz diye bahsetmiş maçın ardından. Doğru da, fakat Carvalhal’ da kadro kurmada oldukça kabiliyetsiz. Necip ve Marco ikilisi kesinlikle Beşiktaş’ ın orta sahasını oluşturmaz. Biri çok ağır, diğeri ise halen bazı şeyleri gelişmemiş genç bir oyuncu. Guti’yi anlarım da ama Ernst gibi bir oyuncunun yedek kalmasını asla anlayamam. Bu maçta giden 2 puanın en büyük mimarı Carvalhal’dır. Simao gibi bir kanser hücresini takıma devamlı yerleştirmesi toprakçılıktan başka bir şey değildir.
Carvalhal demiş ki ; ben buraya alt yapıdan sorumlu olmaya ve oyuncu bakmaya, Tayfur hocaya yardımcı olmaya geldim. Bunu dün akşam bir tv programında Sn. Kaya Çilingiroğlu söylemiş. O zaman Carvalhal’e suç bulmamak gerekiyor. Adam benden ne bekliyorsunuz a getiriyor olayı. Yönetim ne bekliyor çıksın söylesin.
Maça oldukça iyi başlayan Beşiktaş, 13. dakikada Quaresma' nın pasında Hilbert' in golü ile öne geçmeyi başardı.
Golün 2 dakika sonrasında kullanılan köşe vuruşunda, alış verişe giden Rüştü' nün büyük hatası ile Stoke durumu eşitlemeyi başardı. Büyük bir bölümünü üstün geçirdiğimiz ilk yarı 1-1' lik eşitlikle bitti.
78. de ceza sahası içerinde oluşan karambolde Fransız hakemin pozisyona Fransız kalmasından ötürü lehimize çalınan saçma sapan penaltı ile Stoke City maçı 2-1 e getirerek hem 3 puanın sahibi hemde grupta lider oldu. Allah o Fransız hakemi bildiği gibi yapsın. Aynı hakem ceza sahası içerisinde elle oynayan Stoke' lu oyuncuyu da görmemezlikten geldi.
Yenildik ama ezilmedik diye saçma sapan bir deyim vardır ya, aslında ben asla sevmem, ama dün gece resmen böyle oldu. Uzun zamandır bu kadar yardımlaşan bir Beşiktaş seyretmemiştim. Quaresma bile defansa yardım etti. Hucüma Hilbert katkı yaptı. Birkaç kömtü oyuncu dışında takım iyi oynadı. Sahada kazanmak isteyen ve oyunu güzelleştiren takım Beşiktaş oldu. Hatta tribünde ki azınlığımızın sesi bile tüm sahaya yetti. Hepsine bin selam olsun.
Carvalhal' da Schuster' in yolunda gitmeyi kafaya koymuş. Her maçında değişik bir oyun stili ve onbiri var. İnanın Carvalhal için Beşiktaş büyük bir ikramiye. Defansda harikalar yaratan Sidnei yedek, Toraman hem defansda hemde ofansa iyi işler yapmasına rağmen yedek, Ernst bile yedek kaldı. Hocanın mutlaka bir bildiği vardır diyeceğim ama Simao' ya bu kadar tahammül etmesini asla anlayamam. Beşiktaş' ı yakan oyuncu Simao' dur. Keşke 2.devreye başlarken Simao, Veli değişikliğini yapsaydı. Birde Holosko' yu çok geç sahaya sürmesi Carvalhal' ın hocalıktan ne kadar uzak olduğunun göstergesidir. Bu maçın kaybedilmesinde ki en büyük etken malesef acemi teknik adamdır.
En kötü beraberliği hak ettiğimiz maçı puansız bitirmek çok üzücü. Yazık oldu. Böyle oynamaya devam edersek, takım olma yolunda önemli bir adım atmış olacağız. Stoke City' i gözümüzde çok büyütmüşüz. Sahamızda oynayacağımız maçta kesinlikle yeneceğimizi söyleyebilirim. Tabi ki, Crouch' a önlem alabilirsek. Portekiz' de ciddi bir ekonomik kriz yaşanırken biz dünyanın parasını veriyoruz Portekiz' lere. Hak edenine helal olsun hak etmeyene de forma bile haram olsun. Sn. Carvalhal, Sidnei' siz asla maça başlama. Sidnei defansın bel kemiği. Yaşına, başına ve tecrübesine bakma, oynadığı futbola bak. Rüştü, Simao ve Edu haricinde tüm takıma teşekkür ediyorum.