İlk yarı maçın ve sahanın hakimi Beşiktaş' tı. Kara kartal Fernandes ile net 2 gol pozisyonundan yaralanamadı.
Beşiktaş' ın kanatları dün akşam hiç çalışmadı. Holosko tüm şansını dün akşam kaybetti. Bu çocuk hem manevi hemde yıllık 1.8 milyon euro luk maliyeti ile de, maddi olarak büyük zarar. Futbolun çok uzağında. Beşiktaş' ta yarım sezon iyi oynayan bir futbolcunun sözleşmesi hemen 2 katına çıkıyor. Akıllı yönetimlerin işleri ortada.
2. Devre de ise sahanın mutlak hakimi Sivasspor oldu. Rıza Çalımbay' ın takımı Beşiktaş' a kök söktürdü. Sen ilk yarı skor farkını açamazsan, beraberliğe bile sevincek hale gelirsin. Holokso ile Ekrem değişikliğini bana mantıklı açıklamasını yapabilecek bir tek kişi varmı. Sağ ayaklı Ekrem solda oynatılıyor, bu maçta oynamasa da, sol ayaklı Edu sağ kanatta oynatılıyor. Vallahi de, billahi de Carlos' un ne yaptığını anlamak mümkün değil.
Erman Kılıç' ın muhteşem golü ile Sivasspor beraberliği yakaladı. Gol öncesinde de, birkaç pozisyonları vardı. Erman gerçekten iyi bir futbolcu. Dün akşam izlerken büyük keyif aldım. Beşiktaş' ın çuval dolusu euro alan tüm futbolcularından kat kat iyi. Helal olsun Erman' a. Alkışlıyorum kendisi. O golün önünde de, saygıyla eğiliyorum.
90 dakika sahada futbol adına tek birşey yapmayan/yapamayan Fenerbahçe, kendi evinde Beşiktaş' ı 2-0 yendi.
Beşiktaş neredeyse yedek kadroyla sahadaydı. Quaresma, Fernandes, Almeida, İsmail, Hilbert, Aurelio ve Rüştü gibi isimler derbide oynayamadılar. Buna karşılık Fenerbahçe tam kadro sahadaydı. Aykut Kocaman rakibinden korkmuş olacak ki, sakat olan Gökhan ve Emre' yi sahaya sürdü. Her iki oyuncuda 90 dakikayı tamamlayamadan sahadan ayrıldılar.
Sahada pres yapan, koşan ve gol pozisyonlarına giren takım Beşiktaş' tı. İlk yarı otoritelere göre Fenerbahçe daha iyi oynadılar deseler de, Holosko ile Kara Kartal net 3 gol pozisyonundan yararlanamadı. İlk pozisyonda golü bulan Beşiktaş olsaydı, Fenerbahçe dün akşam oynadığı kötü futbolla sahadan farklı yenilgiyle ayrılabilirdi. Kimse demesin ki, Fenerbahçe çok iyi oynadı ve hak etti kazandı diye.
İlk derbisini yöneten Özgür Yankaya malesef sınıfta kaldı. MHK'nın kötü hakemlerine biri daha eklendi. Maçta hakem tüm takdir haklarını Fenerbahçe lehine kullanırken, maçı da çileden çıkardı. Emre Belözoğlu'nun 3 veya 4 tane sarı kart görmesi gerekirken, maçı tek sarı kartla tamamladı. Futbolun agresif adamı her pozisyonun içinde yer aldı. Emre'yi sevmedim, sevemedim. Öyle şansını zorladı ki, hakem onu oyundan atamayınca, Aykut hoca kenara aldı. Geçen hafta Quaresma' ya bilerek kırmızı kart görmesinden dolayı hain ilan edenler, bu hafta Emre'yi nasıl olur da, kahraman ilan ederler. Onların arasındaki tek fark adaletsiz hakem oldu. Aynı hakem Gökhan Gönül'ün Simao' ya yaptığı sert faulü de es geçti. O faul dünyanın hangi ülkesinde olursa olsun cezası kırmızı karttır.
Üzüntülüyüm çünkü dün akşam, gerçekten hak etmediğimiz bir yenilgi aldık. Başkanımızın Fenerbahçe'miz dediği Fenerbahçe, bizi yendi. Hazır başkanları içerdeyken aklıma, Yıldırım Demirören' in Fenerbahçe' ye neden başkan adayı olmadığı geliyor.Taraftarlar maçta "Başkan olsana, başkan olsana, Gaziantep'e başkan olsana." tezahüratları yaptılar. Taraftar Yıldırım Başkanı Gaziantep' e layık gördüler. Nereye başkan olursa olsun, ama Beşiktaş' ıma asla olmasın. Dilerim ki, ilk seçimde başkan koltuğundan iner. Bu dediklerime kızacaktır belki de ama artık bizler hakkımız yenildiğinde hakkımızı arayacak bir başkan ve yönetim istiyoruz.
Carvalhal elindeki kadroyla en iyisini sahaya sürdü. Maçta bazı hamlelerde hem geç kaldı hem de yanlış kararlar verdi. Tanju ile Ekrem değişikliğinde saçmaladı. O Ekrem hem Kayseri maçında hem de Mersin maçında adam kaçırarak takımı yakmıştı. Tanju karşısında Stoch sahada yokken, Ekrem girdikten sonra sahanın yıldızı oldu. 90+2. dakikada gelen golde Ekrem' in büyük hatası vardı. Veli akşamın kötülerindendi. Keşke Veli' yle başlamayıp, Necip ile başlasaydı. Giden gitti. Atı alan üsküdarı geçti.
Beşiktaş seyircisi dün akşam Saraçoğlu' nu yaktı, yıktı. Onları üzülerek kınıyorum. Böyle şeylere gerek yok. Nerede kaldı bizim farkımız. Onlarda İnönü' de olay yarattılar diye sizlerin olay çıkarması gerekiyor muydu ? İnönü' de ki maçta sahaya kapı kırıp giren Fenerbahçe ceza almazken eminim ki, Beşiktaş' a ağır ceza gelecektir.
Tek Fernandes sahada olsaydı, maç çok renkli olurdu. En çok onun yokluğuna üzüldüm. Yok olmasının tek nedeni de PFDK' dır. 2. sarı karttan 2 maç ceza alan yegane oyunculardandır Fernandes. Direk kırmızı kartların cezalarını 1 maça indirin PFDK çıksın bu durumu bir açıklasın. Adalet herkes için eşit olmaktır. Birgün o adalet sizin de karşınıza çıkar inşallah. 3 haftadır hakemler yüzünden maç kaybediyoruz. Neredesiniz sayın yorumcular. Neden konuşmuyorsunuz, konuşamıyorsunuz. Korkunuz neden. Beşiktaş' ın hakkı çatır çatır yeniliyor ama kimseden ses seda yok. Fenerbahçe' nin bir maçı hakem hatasından gitse, 3 hafta bu durumu konuşursunuz. Pardon 3 hafta derken biraz abarttım, lig bitimine kadar konuşursunuz.
Futbolun çirkin yüzünü 2 haftadır çekiyoruz. Hakemler kasıtlı olarak Beşiktaş'ın hakkını yemeye devam ediyorlar. Her maçında bir olay. Geçen hafta Abitoğlu, bu hafta ise Müftüoğlu. Kimler yine düğmeye basmaya başladı? Kimler yeni oyunlar peşinde, yoksa bunlar bir tesadüf mü Ben öyle olmasını diliyorum. Bu kadar yaşanan şike olaylarından dolayı geçirdiğimiz kötü günlerden sonra, aynı olaylarla tekrar karşılaşmak istemiyorum. Peki bu yaşananlar sizce tesadüf mü ?
Saha ve hava koşulları her 2 takım içinde aynıyken, hakemin takdir hakları nedense, Mersin İdman Yurdu'nun yanındaydı. Simao'nun verilmeyen net penaltısı ve penaltı pozisyonunda olan Mersin'li Boum'un kırmızı kart ile cezalandırılmaması da tesadüfmü? Almeida'ya Erhan Güven'in kafa atmasına hakemin sesi çıkmazken, Egemen'e hava topuna çıktı diye sarı kart göstermesi sizce tesadüf olabilir mi? Ve aynı hakemin, Bueno'nun Almeida'ya kontrolsüz dalmasını sarı kartla cezalandırırken, Quresma'nın hareketine kırmızı çıkartması da tesadüf mü? Hani kadınlar maçtan anlamazlardı? Hakemin her hatasında yaptıkları tezahüratları kulaklarımda çınlıyor; Hakem noluyor...
Yenilgiyi hazmedemezlikten değil bu yazdıklarım. Sadece adil yönetim istememden. Fenerbahçe' nin, Samsunspor' a 3-1 yenilmesinin ardından apar topar toplanan PFDK, Fernandes'e çift sarı karttan dolayı 2 maç ceza vermeside tesadüf mü? Fernandes bildiğim kadarıyla Disiplin Kurulu'na sevk edilmemişti. Görüntülerden yola çıkıyorlar ise Elmander'in, Deniz Barış'a yaptığı hareketi gömediler mi ? Direk kırmızı kartan 1 maç ceza alan Alex ve Elmander gibi örnekler varken, PFDK'nın adil ceza verdiğine inanmak ne kadar mümkün olabilir.
Süper Toto Süper Lig'de mücadele eden tüm takımların seyircilerine helal olsun. Sahalarda duymak istemediğimiz küfür konusunda bayağı ilerlemişler. Bir tek bizim gariban Çarşı ile Beşiktaş kalmış. Bırakın Allah aşkına. Her maçta çatır çatır küfür ediliyor. Ama iş cezaya geldimi, en delikanlı şekilde Kara Kartal cezalandırılıyor. Olsun, PFDK nın canı sağolsun, sağolsun da bilmedikleri birşey var; Bizim 1 kartaliçemiz diğerlerinin tüm tribünlerine bedel.
Burası Beşiktaş Burası Beşiktaş. Ambleminde ay yıldızlı bayrağım var. 109 yıllık bir çınar burası. Türkiye' de ve dünyada hayranlık derecesinde etki yaratan bir taraftar grubu var. Beşiktaş kötü yönetiliyor. Başkan asli görevini unutup, hiç de sevmediğim ve inanmadığım, ne iş yaptığını bilmediğim Kulüpler Birliği başkanlığı yapıyor. Kulüpler Birliği başkanlığı çok sakat bir merci. Aziz Yıldırım' ı hiç mi örnek almadı acaba bu adam. Kulüpler Birliği' ne harcadığı mesaiyi malesef takımına harcamıyor. Düşünün, UEFA Avrupa Ligi'nde oynayan bir takımı var. Takımın bariz şekilde transfere ihtiyacı var. Her dönem çuvalla adam transfer edereken, bu ara dönemde sessiz kalmasının nedenini bilen varmı. Bana göre transfere ayıracak zamanı yok. Eee tabii ki Serdal Adalı gibi bir yöneticiside. Rabbim bizleri yani tüm Beşiktaşlılar'ı Demirören' den korusun. Kulübe tek bir yararı malesef olmadı ve her geçen gün zarar vermeye de devam ediyor. Bunu birtek ben değil, kartaliçelerimiz ve çocuklarımız da dün gece dile getirdiler. Yeter Demirören Yeter.
Herşey bir yana gelelim yaşanan sorumsuzluklara. Quaresma gibi bir profesyonel bir oyuncunun bile bile kırmızı kart görmesinin altında yatan şey nedir ? Fernandes ise bir maç önce takımını 2. sarıdan yanlız bırakmıştı. Futboldan sorumlu yöneticiler ve teknik heyet ne işle uğraşıyorlar. Çözene aşk olsun. Bu disipsizliğin sorumlusu kim? Yazık ki gariban ve acemi Carvalhal suçu üstüne almış. Pazar günü Fenerbahçe ile oynayacağız. Fernandes, Quaresma, İsmail, Hilbert ve Aurelio yok. Hadi kur bakalım kadroyu. Carvalhal sempatik ve şirin bir adam ama hepsi bu. Sol ayaklı Edu'yu sağ kanatta oynatması beni haftalardır delirtiyor. Bu adam Messi değil ki, Edu ya. Orada oynayamaz. Orada oynamayı bırakın Edu, Beşiktaş' ta oynamayaz. Ernst, Ekrem, İsmail, Simao ve Veli ile Beşiktaş hep eksik durumda. Dün akşam canını dişine takıp oyanayan tek bir adam vardı, oda Necip Uysal' dı.
Bu kadar kötü günler yaşanırken, Sn. Tayfur Havutçu ne yapıyor? Tayfur hocanın aklanması bekleniyorsa, kulüpte ne işi var? Gel artık takımın başına. Uğrana hapis yattığın takımının, asıl sana şimdi ihtiyacı var.
Evinde 2 kere geriye düştüğü maçı 3-2 kazandı.
İlk yarıda girdiği sayısız gol pozisyonundan yararlanamayan kara kartal, 42. dakikada Gaziantepspor' a verdiği ilk ve tek pozisyonda kalesinde golü gördü. O gol öncesine de pozisyon falan demek imkansızdır.
Beşiktaş ikinci devreye de hızlı başladı. Edu' nun şık pasıyla buluşan Almeida, topu kaleci Mahmut' un üstüne nişanladı. 47. dakikada Simao' nun akıl dolu ortasını Almeida affetmedi ve skoru eşitledi. 67. dakikada defansın ve özellikle kaleci Cenk Gönen' in büyük hatasından dolayı Beşiktaş 2. golü kalesinde gördü.
86. dakikada Fernandes' in pasında ilk golün sahibi Almeida, durumu tekrar eşitledi. Beraberliği sağlayan kara kartal, Gaziantep kalesine yüklendikçe, yüklendi. Nitekim 90+6 . dakikada Egemen ile öne geçti.
Beşiktaş kolay olmayan bir 3 puan alırken, Almeida ve Veli' nin cezalı duruma düşesi ile sarsıldı. Sezon başından beri yaşanan sakatlıklardan yüzü gülmeyen kara kartal, uzun bir zaman daha yüzü gülmeyeceğe benziyor. Her hafta birileri eksik. Ersan Gülüm' ü kadro da görmek gerçekten harika. Allah o çocuğu korusun. Sakatlanmasay dı, Beşiktaş' ın vazgeçilmez trekj adamı olurdu.
Kazanılan bu 3 puan Kayseri ve Fenerbahçe maçları öncesinde oldukça önemli. Fakat kara kartalın 90+6 . dakika da attığı gol öncesinde, net ofsayt var. Hakem bu pozisyonu atladı. Toraman % 100 ofsayttı. Hakem Beşiktaş' a 3 puanı armağan ederken, ilk yarıda vermediği net kartlarla da eleştirildi. Serdar, Elyasa ve Enrst ilk yarıda sarı kart görmelilerdi.
Kazanmak her zaman güzel omuyor demiştim, geçen hafta ki yazımda. Ama kazanmak için herşeyi yaparsanız ve kazanırsanız o sevincin tadına doyum olmaz. Kazanmak dün gece gerçekten güzeldi. Çarşı' nın tribünler için yazdığı o pankart TFF' ye gelsin. "Boşluğu ruhumuzla dolduruyoruz"
Edu' nun bu takımda işi ne. Hadi işi var, bu adamın kanatta işi ne. Hadi diyelim kanatta oynatacaksın, sağ kanatta işi ne. Diye diye dilimde tüy bitti ama Carvalhal inadım inat , değiştirmem de, değiştirmem diyor. Yapma be abi. Ernst' te inanılmaz performans düşüşü var. Ernst bir süre dinlendirilmeli.
Dün akşam Antalya'da inanılmaz bir hata yapıldı. Medical Park Antalyaspor'un % 100 golü hakemler tarafından verilmedi. Keşke Cenk o topu bıraksaydı. Çünkü onun gol olduğu bilen ve görebilen en iyi kişidir. O zaman bu yazıyı sadece Cenk Gönen üstüne rahatlıkla yazabilirdim. Ağlara giden topu alıp kalesine vursa, fair-play'in en büyük adayı olurdu.
Hakem de insandır hata yapabilir ama dün akşam yapmış oldukları hata yenilir, yutulur cinsten değildi. Yazıklar olsun. Koskaca süper lig hakemi pozisyonu nasıl görmez aklım ermedi. Merkez hakem kurulu, dün akşam görev yapan hakemlere bir daha maç verirse, onlara da yazıklar olsun. Tita'nın Ekrem' in ayağına basmana fual veren hakem maalesef kırmızı kartlık pozisyonu kartsız geçiştirdi. İşte MHK Hakemlerinin hali.
Antalyaspor' un hakkını yedikleri gibi, Beşiktaş' ın da alnına kara leke çaldılar. Bir Beşiktaş' lı olarak dün akşam yaşanan bu rezalet ve inanılmaz olaydan dolayı gerçekten üzüntü içerisindeyim. Aldığımız maça sevinemiyorum. Kazanmak her zaman güzel olmuyormuş. Beşiktaş 2. yarıda oynadığı futbolla her ne kadar maçı hak ettiyse de, ilk yarıda yaşanan o gol pozisyonu haklı galibiyetimizi maalesef karalara bağladı. Tüm Antalyaspor camiasından yaşanan bu üzüntü verici durumdan dolayı şahsım adına özür dilerim. Ne derlese desinler kesinlikle haklılar.
Maçın ilk yarısın da sahanın mutlak hakimi ev sahibi Antalyaspor'du. Necati'nin verilmeyen golü, ve yine Necati'nin kaleciyle karşı karşı ya kaçırdığı % 100 gol maçın kırılma noktalarıydı. İlk yarı Şifo'nun da dediği gibi 2-0 veya 3-0 bitebilirdi. Beşiktaş'ın ilk yarıda sahada ne yaptığını anlamak mümkün değildi. 2. Devreye iyi başlayan siyah beyazlılar Almeida ve Fernandes'in golleriyle durumu 2-0 yaptı. 90+5 İsmail' in kaleye giden topu eliyle müdahale etmesi ile Antalyaspor penaltıdan skoru 2-1 ' e getirdi. İsmail, amatör sporcu ruhuna en büyük örnektir. Son dakika da gördüğü gereksiz kırmızı kart ile İsmail, Gaziantepspor maçında takımını yalnız bırakacak.
Maça oldukça iyi başlayan Siyah Beyazlılar, 2. dakikada Edu golle burun buruna kaldı.
7. dakikadaki pres amacına ulaşınca topu kazanan Necip içeriye harkia bir orta kesti, Almeida' ya sadece kafa vurmak kaldı.
Öne geçtikten sonra iyi futbol oynamaya devam eden Kara Kartal' da,Veli' nin harika şutunu kaleci kornere çeldi. 35'de Fernandes' in büyük hatasında topu kazanan Bursaspor, Batalla ile beraberliği sağladı. Beraberlik golünden 3 dakika sonra Ernst' in uzun pasında sol çaprazda topla buluşan Edu, Beşiktaş' ı bir kez daha öne geçirdi. Edu bugüne kadar zaten hiç normal bir gol atmadı. Az ama öz golleri hem estetik açıdan, hem de vuruş tekniği açısından oldukça güzel goller oldular.
Edu' nun yerine oyuna giren Mustafa Pektemek 80. dakikada durumu 3-1' e getirdi. Fernandes' in ortasında kafa vuruşunu yapan Almeida' nın topu direkten döndü, yaşanan karambolde topla buluşan BAY GOL yaptığı vuruşla golünü kaydetti.
Beşiktaş dün akşam çok iyi oynamasa da iyi mücadele etti. Beşiktaş' ın orta saha ve kanat sıkıntısı devam ediyor. Quaresma' nın yokluğu giderek hissedilmeye başladı. Simao' nun formsuzluğundan dolayı kanatta forvet oyuncusu oynatmak zorunda kalıyoruz. Haftalardır seyretmeye doyamadığımız Fernandes, dün akşam kötü bir oyun sergiledi, bu inşallah nazar boncuğu olur. Veli ve Ernst sahada neredeyse hiç yoktular. Hilbert' in sakatlanmasından beri Ekrem ile oynayan Carvalhal her maçta bir kişi eksik oynamak zorunda kalıyor. Ekrem eski yıllarda ki performansından oldukça uzak durumda. Takımın transfer yapması şart. Bu takıma takviye şart. UEFA Avrupa Ligi için bu kadro oldukça yetersiz ve alternatifsiz.
Ertuğrul Sağlam' a bir kaç şey söylemek istiyorum. Yıllarca bu camiaya hizmet etmiş birisi için yaptığı açıklamaları üzücü buldum. Bir pozisyonda topun kale çizgisini geçtiğini söylemiş ve Bursaspor' u hakemin yaktığını belirtmiş. Ertuğrul Hoca maçtan sonra pozisyonu tekrar izlediğinde acaba ne düşündü. Topun kale çizgisini geçmediği bariz görülüyor. Kötü oynayan takımını eleştirip, hatalarından ders çıkartması gerekirken, Beşiktaş' ın haklı galibiyetine gölge düşürmesi beni, bizleri oldukça üzdü. Kendisine hiç yakıştıramadım.
Maçın Üçlüsü