Kadında cinsel isteksizlik ve çareleri

Cinsel istek, kişinin karşı cinsle ilişkiye girme arzusu olarak biliniyor ve olası çekici cinsel partnere yönelik dikkatin olması, yazılı veya görsel erotik materyallere karşı ilgi, cinsel içerikli rüyalar veya fanteziler kurma, cinsel etkinlikle ilgili arzuların farkında olunmasını içeriyor.

Haberin Devamı

Bir partnerle cinsel ilişkiye girmeyi istemek, cinselliğin azalmasına ilişkin hayal kırıklığını da kapsıyor. Fanteziler kurma, görme, koklama, işitme, dokunma, tatma, düşünce ve duygular cinsel isteği meydana getiriyor. Doyurucu cinsel ilişki için öncelikle kişinin kendi içinde bir istek duyması, isteğin bir partnere yönelmesi gerekiyor ve bu süreç içinde kişinin mizacı ve iç dünyasıyla ilgili psikolojik etkenler, bedensel durumla ilgili biyolojik etmenler, kişiyi kuşatan ve içinde yaşadığı çevresel ve kültürel etkenler belirleyici rol oynuyor.

CİNSEL İSTEKSİZLİK NEDİR?

“3 yıllık evliyim. Doğumdan sonraki lohusalık ve emzirme dönemlerinde 6 ay hiç eşimle sevişmedik. Şimdi sevişirken hiçbir duygu hissetmiyorum, canım bile istemiyor. Sadece eşime karşı görevimi yaptığım seksi artık istemiyorum. Buz gibi oldum. Oysa ki o hazzı yaşamayı ne kadar çok isterdim. Sevişirken aklım hep dağılıyor. Kendimi veremiyorum...” Bu sözlerle ifade bulan cinsel isteksizlik, yeterli cinsel uyarı olmasına rağmen cinsel fantezilerin ve cinsel etkinlikte bulunma isteğinin az olması veya hiç olmaması, cinsel arzu duyulmaması durumu olarak tarif ediliyor. İsteksizlik en az 6 aydır sürüyorsa, kadında klinik açıdan belirgin bir sıkıntıya neden oluyorsa, gerginlik yaratıcı önemli başka etkenlerden kaynaklanmıyorsa ve bir maddeye, ilaca ya da başka bir sağlık durumuna bağlanamıyorsa tanı konulabiliyor.

Haberin Devamı

İSTEKSİZLİĞİN TİPLERİ

Cinsel isteksizlik, kişi cinsel açıdan etkin olduğundan beri varsa “yaşam boyu”, oldukça olağan bir cinsel işlevsellik evresinden sonra başlamışsa “edinsel”, belirli tür uyarımlar, durumlar ya da eşlerle sınırlı değilse “yaygın”, yalnızca belirli tür uyarımlar, durumlar ya da eşlerle ortaya çıkıyorsa “durumsal” olarak tanımlanıyor. Cinsel sorunlar evlilik sorunlarına, evlilik sorunları da cinsel sorunlara yol açabiliyor. Bu nedenle cinsel isteksizliği karı koca arasında bozulmuş ilişkinin bir bulgusu olarak görmek gerekiyor. Eşler birbirleri ile daha iyi uyuşmaya giremedikleri takdirde sonuç çoğu zaman hüsran olabiliyor. Bu tür vakalarda eşlerden sadece birini tedaviye çalışmak doğru bir yaklaşım olmuyor, çifti birlikte tedaviye almak gerekiyor. Cinsel isteğin objektif kriterlerini belirlemek oldukça güç...

Haberin Devamı

UYARILMA İSTEĞİ ARTIYOR

Normalde cinsel istek olur, bu kadını sevişmeye yönlendirir, sevişme vajinanın ıslanması ve klitorisin sertleşmesi gibi cinsel uyarılmalara yol açar. Ancak kadın cinsel istek duymadan da cinsel uyarılma için partnerinin dokunuşlarına müsaade ederse, cinsel uyarılma dolaylı olarak cinsel isteğin artışını sağlayabiliyor. Çünkü kadınlarda gerek klitoris, gerek vajinal uyarımlar, cinsel isteğin oluşmasına, cinsel duyguların uyanmasına yardım ediyor ve dolayısı ile boşalmayı veya orgazmı kolaylaştırıyor. Ancak kadınlar, klitorislerinde duydukları hisleri bastırmaya çalıştıkları takdirde, vajinalarında cinsel bir uyanış meydana gelmiyor. Klitorislerini susturmaya çalışan kadınlar, hem cinsel faaliyetlerini, hem cinsel sağlıklarını, hem de mutluluklarını körletmekten başka bir iş yapmıyor.

Haberin Devamı

TERAPİ İLE ÇÖZÜM MÜMKÜN

Cinsel isteksizlik kader değil, cinsel terapi ile tedavisi mümkün... Cinsel isteksizlik bir sonuç olarak görüldüğü için, neden olan faktörlerin ortaya konması terapide önem taşıyor. Tedavi eşler arasında bir uyum oluşturulması ve aralarındaki bozulan iletişimin yeniden düzenlenmesiyle başlıyor. Cinsel hayatta kısa ayrılıklardan sonra bir araya gelme, eğitim amaçlı erotik videolar seyretme, kıyafet değişikliği, tavırlardaki bir değişiklik, mekan değişikliği gibi küçük değişiklikler ve fanteziler kurulması gibi cinsel yaşama yeniliklerin kazandırılması tedaviye destek oluyor.

Yazarın Tüm Yazıları