Fenerbahçe’de, İspanya’da aradığı huzuru bulamayan Mehmet Aurelio’nun geri dönmesi söz konusu. Bu gerçekleşirse, sarı lacivertli takımda ne değişir?
ÇOK şey değişir. Mehmet Aurelio bu takımın en çok ihtiyaç duyduğu oyuncu. O, Avrupa’da oynama hevesiyle İspanya’ya gitti. Şimdi pişman. Burada akıllı olması gereken Fenerbahçe yönetimi. Kapris yapmadan, tavır yapmadan, kin duymadan Aurelio’yu hemen almalı. Ona tekrar sarı lacivertli formayı giydirmeliler. Buna ihtiyaçları var ve bu gerçekleşirse Fenerbahçe çok şey kazanır. Acele bir şekilde Aurelio’yu tekrar Fenerbahçe’ye kazandırmalılar.
Alex’e yazık oluyor
Gaziantepspor önünde Fenerbahçe çok kötüydü. Mükemmel olan taraf Gaziantepspor’du. Ancak, sarı lacivertliler karamsarlığa kapılmasın. Yenildiler ama sezonun daha ilk haftası çok şey telafi edilir. Yeter ki doğru şeyler yapsınlar.
Fenerbahçe tek santfor oynamaz. Güiza ileride yalnız kalıyor. Top atılmıyor. İspanyol golcüye de top geldiğinde yanında kimseyi bulamıyor. Alex çok gerilere gelip oyun kurmaya çalışıyor. Bu onun özelliklerini bitiriyor, takıma da katkısı olmuyor. Kenarlarda oynayan Uğur ve Kazım, daha akıllarını başlarına alıp oynamalı. Emre Belözoğlu, yavaş yavaş takıma ısınacak ve faydalı olacak. Ancak, Avrupa’daki gibi yan top oynama alışkanlığını bırakmalı. İleriye doğru gitmeli. O zaman daha çok katkısı olur takımına. Gökhan eski Gökhan değil. Sakatlığının etkisini üzerinden atamadığı belli. Kaleci Volkan, yediği golde çok hatalı. Durduğu yer yanlış. O topu, o boyuyla çıkarmalıydı.
Partizan maçında, Gaziantepspor önündeki Fenerbahçe’yi görürsek tur zora girer. O kadar kolay bir maç değil. Bu takımın çok düzeltilecek yeri var. Öncelikle kadrosu eksik. Orta sahası yok. Semih de sakatlandı. Partizan maçı kolay geçmeyecek. Çünkü, Fenerbahçe kafa olarak da fizik olarak da hazır değil.
Cezalar ağır olmadıkça bu tablo asla düzelmez
Süper Lig’de ilk haftaya yine olaylar damga vurdu. Gaziantep ve Antalya’da kan aktı. Fair play çabaları niçin sonuçsuz kaldı?
NEDİR bu anlamış değilim. İnsanların kafasındaki mantalite bozuk. Ne Fair-Play lafları edersen et, oradaki seyircinin içinde olan bir şey bu. Adamlar sporu sevmiyor, futbol izlemeye gelmiyor. Tek amaç var, kan akıtmak ve kavga etmek. Gaziantep’te, Fenerbahçe taraftarlarına saldırıyorlar. İki taraf birbirine giriyor. Bildik görüntüler yaşanıyor. Antalya’da da durum aynı. Aslında, Beşiktaş’a karşı bir kinleri yok ama siyah beyazlı taraftarlara saldırıyorlar. Sonra olaylar stad içine taşınıyor. En vahimi de orada.
Beşiktaş, ikinci yarı baskı kuruyor. Oyunu çeviriyor. Beraberliği yakalıyor. Başkan Yıldırım Demirören, atılan gole seviniyor ve kafasına çakmağı yiyor.
Olacak iş değil. Beşiktaş Başkanı takımının attığı golü alkışlayamayacak mı? Bundan daha güzel bir şey olabilir mi. Sevinecek tabiki. Mum gibi mi oturacak? Cebinden para vermiş, emek vermiş. Takım kurmuş. Moral bulmuşlar, golü atmışlar. Bunu da alkışlayacak. Kafasına çakmak atmalar, küfürler. Ayıp şey bunlar. Neyi ıspatlayacaklar, neyi kanıtlayacaklar.
Burada Futbol Federasyonu’nun devreye girmesi lazım. Ağır cezalar vereceksin. Caydırıcı olacak. Tribün olaylarının önüne geçmek için her yolu deneyeceksin.
O tarafı idare et, bu tarafı oy verdiği için diye kolla. Böyle olmaz. Türk futbolunu seviyorlarsa, cezayı yapıştıracaksın. Oraya gelen seyirci de futbol izleyecek. Terbiyeli olacak. Herkes de bu işten zevk alacak.
Rakipten fazla koşup oyunu bırakmıyorlar
Beşiktaş geçen sezondan beri geriden gelip maç çevirmeyi alışkanlık haline getirdi. Siyah beyazlıların bunu başarma sebebi nedir?
ANTALYA’daki maç normal şartlarda oynanan bir maç değildi. Sıcak ve nem yüzünden iki takımda çok zor anlar yaşadı. Antalya maça çok iyi başladı ve 2-0’da öne geçti. Beşiktaş gibi bir takıma karşı kafa kafaya oynadı ve skor avantajı da yakaladı. Ama siyah beyazlılar çok inançlıydı.
Beşiktaş, ikinci yarı çok süratli oynadı, ikili mücadelelerin hepsini kazandı ve devamlı hücum yaptı. Rakibi sahasına hapsetti. Antalyaspor’un geriye çekildiği söyleniyor. Bu durumu Beşiktaş zorladı. Öylesine bir presle ikinci yarıya girdiler ki Antalyaspor sahasından çıkamadı. 3-2’de galip geldiler. Böylesine zor şartlarda bunu yapmak çok büyük başarıdır.
Beşiktaş’ta bazı oyuncular yerlerinde değil. Onların doğrusunu da Ertuğrul Sağlam bulacak. Beşiktaş, rakibinden çok koşuyor ve oyunu bırakmıyor. Maçları çevirmesinin de en büyük sebebi bu. Makine gibiler. Rakibinden daha fazla koşan bir takım sahada ayakta kalır.
Beşiktaş bunu yapıyor. Bu sezon çok farklı bir Beşiktaş izleyeceğimizi daha önce belirtmiştim. Bu takım güzel futbol ve daha iyi paslaşmayı da sağlarsa, Beşiktaş seyredilen ve zevk veren bir ekip olur.
Aslan’ın üzerine çok gidiliyor
Galatasaray ilk maçında Denizlispor’u topa tuttu ama futbolu beğenilmedi. Steaua Bükreş önünde Cimbom’un tur şansı ne kadar?
DEĞİŞİK maçlar bunlar. Galatasaray’ın Denizlispor maçıyla, Steaua Bükreş sınavını ayrı ayrı değerlendirmek lazım. Cimbom, ligdeki ilk maçında yavaş oynadı ama farklı kazanmasını bildi. Mühim olan da buydu. Galatasaray’ın üstüne çok gidiliyor. Kötü oyun olur. İlk maç daha. Takımlardan henüz tam kapasiteyle randıman beklenilmez. Trabzonspor da böyle kazandı. Kötü oynayarak, Selçuk’un süper golüyle maçı çevirip sonuca gittiler.
Galatasaray 2-2’nin rövanşında Bükreş’te çok kritik bir maça çıkacak. Ali Sami Yen’deki ilk karşılaşmada büyük bir avantajı kaçırdılar.
2-0’dan oyunu çevirdiler ve tur için bir ümit yakaladılar ama işleri kolay değil. Steaua Bükreş çok iyi oynadı ve sağlam bir takım. Ama asla elenmeyecek ve yenilmeyecek bir ekip değil. Bükreş’te, kıran kırana bir mücadele olacak.
Beklemek lazım
Sabri, Bükreş’te forma giymeyecek ama bu Galatasaray adına çok büyük handikap olmaz. Barış da dinamik bir oyuncu ve sağ kanatta etkili oluyor. Üstelik, Denizlispor maçında attığı gol nedeniyle de moralli.
Kewell, Süper Kupa finalinden sonra Denizlispor maçında da iyi oynadı. Ancak, kondisyonlu görünmüyor. Onu da beklemek lazım. Ligin 6. ve 7. haftalarından itibaren oyuncular hakkında konuşmak gerekiyor. Kewell, takım yavaş olduğu için yavaş göründü.
Lincoln’e, Skibbe çok güveniyor. Brezilyalı’nın bu güveni boşa çıkarmaması lazım. Düzelmek mecburiyetinde. Hem kulübü için hem de takım arkadaşları için buna mecbur.
Lincoln, aldıklarının karşılığını sahada verirse, Galatasaray daha çok şey kazanır. Çünkü, çok meziyetli bir oyuncu.