Üzülüyor musunuz yaz bitiyor diye? Merak etmeyin eylül ayında da ağustos sıcakları olacak :)
Bir çok kişi yeter diyor olabilir, ama böyle. Bahsediyorduk ayın son gününde ve eylülün ilk günlerinde sıcaklıklarda dalgalanmalar var diye, işte bu dalgalanma ile pazar günü batı bölgelerde bulutlar biraz artıyor. Bölgesel yağışlar da olabilir ama kuvvetli sağanak Marmara’nın güneyine ve iç Ege’ye pazartesi akşamı gelebilir. Aynı zamanda sert rüzgarlar görülebilir, detaylar önümüzdeki günlerde bültenlerimizde...
İnanın, mini bir araştırma ile her hafta kuruyan, küçülen bir göl ya da nehir yazabilecek duruma geldik. Coğrafyamız değişiyor, Van Gölü artık Türkiye’nin ikinci büyük gölü değil. Marmara Gölü bir yıl içinde neredeyse yüzde 80’ini kaybetti. Meteorolojinin, sitesinde yayınladığı temmuz ayı yağış raporunu okudum. Uzun yılların ortalamasında geçer not alan bölge yok. Geçen yıla nazaran yağışlarda artış yaşanan bölgeler mevcut, ama geçen yıl zaten hiç yağış alamadık ki. Bu durumda ne kadar yağsa geçen yıldan fazla oluyor. Üstüne üstlük bu yıl gelen iki gramlık yağış da maalesef çiftçinin pek istediği zamanda gelmeyince, geçen yıla göre oluşan o minik fark da yok olmuş oldu. Üstelik bu yılın yağış bakımından normallerde geçmesi bekleniyordu, El-Nino yılından sonra gelen yıl olduğu için. Sularımızın kalmadığı ile ilgili yazıları okuyorsunuz, biz de suyun iktisatlı kullanılması gerektiğine dair sürekli uyarıları sıralıyoruz.
Yağışsız geçen 2007 yılının sonlarında kader yüzümüze güldü, kasım - aralık gibi yağış aldık, onun ataletiyle bugüne kadar geldik. Tekrar söylüyorum, 2007 sonu ve 2008’in normallerde geçmesi bekleniyordu. Bu yıl ne olacak? Mevsimsel tahminler pek tutmuyor, tutsa da mekanı kayıyor. Çok sıcak geçecek deniyor örneğin, Avrupa kavruluyor, biz standart bir yaz yaşıyoruz. Yani önümüzü sürekli kış tutmamız gerekiyor, bırakalım yaz gelsin. Evet, sonbaharda illaki yaza göre daha fazla yağış olur, ama tarım için yeterli olur mu? Buradan büyüklerime, böyle giderse sıkıntımız, suyunuzu iktisatlı kullanının biraz ötesinde olacak diyorum. Dünya gezilmeli, dolaşılmalı, yeni uygulamalar ile kendi bilgilerimiz birleştirilmeli. Tarımla ilgili, sulama sistemleri ile ilgili devletimizin çalışmaları var, biliyorum ama her gün bir öncekinden daha fazla calışılmalı, üretilmeli. Çünkü dünya durmuyor, bakın geçen hafta bahsettim, deli gibi yağış alan Kuzey Avrupa bile hava basınçlı, iktisatlı sifonlar üretmek için çalışmalar yapıyor. Hayır, dünyaya satmak için değil, kendi kullanıyor. Lütfen şöyle bir kendimize gelelim, hemen bu haftasonu hepimiz evimizde akan muslukları tamir ettirelim. Evlerin büyük çoğunluğu eski, dolayısıyla sifonlar da eski. Hemen sifonlarımızın su tankının içine içi su dolu 2 litrelik su şişesi yerleştirelim. İnanın cebiniz de gülecek, çok ciddi tasarruf sağlayacaksınız.