Yüzde 80’imiz bel ağrısı çekiyor

Yılda 4 bin 200’ün üzerinde hastaya hizmet veren klinik, üç profesör, birer uzman ve psikolog, altı hemşire ile üç personelle, baş, bel, boyun, sırt, kol, omuz, ayak ve yüz ağrılarının tedavisini yapıyor.
Prof. Dr. Yegül, kliniğin kronik ağrıların tedavisinde rol aldığını dile getirerek, “Hastaların büyük çoğunluğu bel şikayetiyle geliyor. İnsanların yüzde 80’i yaşamlarının bir bölümünde bel ağrısı çekiyor. Bizde kimin başı ağarıyorsa migren, beli ağrıyorsa bel fıtığı deniyor. Her bel ağrısı bel fıtığı değildir. Boyun ağrısı da sık rastlanan bir yakınmadır. İnsanların yüzde 14’ü kronik boyun ağrısından yakınıyor. Boyun ağrısı; sinir, kas, bağ, kemik, faset eklemler (omurganın arka eklemleri) veya omurlar arasındaki disklerden kaynaklanabilir” diye konuştu.
Çözüm ameliyata aranmasın
Her ağrının çözümünü ameliyata aramanın yanlış olduğunu ifade eden Prof. Dr. İbrahim Yegül, gelişmiş ülkelerde beli ağrıyan bin hastanın sadece üçünün ameliyat edildiğine dikkat çekti. Prof. Dr. Yegül, bel ağrısında en çok yapılan yanlışlardan birinin de istirahat olduğunu ifade ederek, yatak istirahatının yarardan çok zarar verdiğini söyledi.
Prof. Dr. İbrahim Yegül, “İsveç, İngiltere ve Avustralya’da kesinlikle yatak istirahatı yok. İspanya, Fransa, Almanya ve İtalya’da ise en fazla iki gün. Dolayısıyla halkı bilinçlendirmek gerekiyor” dedi.

25 bin hastaya HİZMET

Karabağlar Belediyesi Sağlık İşleri Müdürlüğü, bugüne kadar 25 bini aşkın hastaya hizmet verdi. Müdürlük, ayrıca sosyal güvencesi olmayan hastalara 6 bin 500 kutu ücretsiz ilaç dağıttı. Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm, “Sosyal belediyecilik anlayışıyla dört dörtlük sağlık hizmeti veriyoruz” dedi, ekledi:
“Müdürlüğümüzde dört doktor, üç hemşire, üç biyolog, bir laborant olmak üzere toplam 21 personel görev yapıyor. Görevli arkadaşlarımız her gün ortalama 40 yeni hastayla tanışıyor, tedavilerini yapıyor. Hastanın durumu uzmanlık gerektiriyorsa, hastanelere yönlendiriliyor. Sosyal güvencesi olmayanlar ise Büyükşehir Belediyesi Eşrefpaşa Hastanesi’ne gönderiliyor. Hizmetten memnun kalan kimi vatandaşlarımız, başka illerdeki yakınlarını da zaman zaman bize kontrole getiriyor. Ünümüz şehir dışına taşmış durumda. Bursa, Gaziantep gibi illerden gelen hastalarımız da var.”

Alerji astıma yol açabilir

Almanya Tübingen Üniversitesi Göz Kliniği’nden Prof. Dr. Manfred Zierhut, alerjik göz hastalıklarıyla ilgili Kaşkaloğlu Göz Hastanesi’nde seminer verdi. Seminere, çeşitli üniversite ve kurumlardan 50’ye yakın göz hastalıkları uzmanı ve asistan katıldı. Prof. Dr. Zierhut, alerjiyle ilgili şu değerlendirmeleri yaptı:
“Alerjide büyük artış var. Alerjik göz hastalıklarında kaşıntı, göz kapağında şişlik, kızarıklık gibi belirtiler var. Erken dönemde tedavi edilmeyen çocukların yüzde 50’si sekiz yıl içinde astımla karşı karşıya kalıyor. Almanya’da çocukların yüzde 15’i astımlı. Bu nedenle özellikle bu yaş grubundaki çocukların ilkbaharda göz doktoruna muayene olup ilk belirtiler görülmeden tedavilerinin başlanması çok önemli. Alerji yaşam kalitesini etkiler, görme ve uyku kalitesini bozuyor. Ayrıca, çocuklarda dikkat dağınıklığına yol açar. Özellikle önlenemeyen kaşıntı korneada hasara neden olur. Bu durum ileride önemli göz problemlerini beraberinde getirir.”