Bülent Katarcı

Acil’in çiçekleri

29 Kasım 2009
İşlerini seven ve hayat veren kadın doktorlar, “Yorucu bir işimiz var. Ama yorgunluk hayat kurtarınca yerini mutluluğa terk ediyor” diyor.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi’nin acil servisi kadınlara emanet. Kadın doktorlar Aytül Ataç, Ebru Tonay, Hanife Çiftçioğlu, Müzeyyen Üzel, İpek Duygu, Gülcim Kocairi, Burcu Demirdöven Berrin Kazancı, Pınar Yeşim Akyol, Özlem Akıncı, “Görevimizde çok dikkatliyiz, kimsenin gözü arkada kalmasın” diyor. Acil serviste çalışmanın zor olduğunu ancak, görevi severek seçtiklerini belirten doktorlar, şunları söyledi:
İyi ki doktor olmuşuz
“Zor hastalarla karşılaşıyoruz. Ağrısı olan, eşinden dayak yiyen, trafik kazası geçirmiş, madde kullanan, ellerimizde ölenler var.Bazıları da çok saygılı. Ama kendini bilmezler, kadın olduğumuz için küfür ediyor, üstümüze yürümeye kalkışıyor. Tabii bunlar genellikle alkollü  ve madde bağımlıları oluyor. Ya da bir yakını ölünce üzüntüden siniri bizden çıkarmaya çalışıyor. Yorucu bir işimiz var. Ama yorgunluk hayat kurtarınca yerini mutluluğa terk ediyor. İçimizden, ‘İyi ki doktor olmuşuz’ diyoruz. Hayat kurtarmanın sevinci hiçbir şeyle paylaşılmaz.”

Dr. Aytül Ataç (32):
Ben Ankara Tıp Fakültesi muzunuyum. Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acili’nde beş yıldır çalışıyorum. Acil servisi seçme nedenim, insanlara bir an önce faydalı olmaktı. Acil serviste  çalışmak sevmeden yapılacak bir iş değil. Hele bayan olunca daha da zor. Erkekler de bizim kadar yoruluyor. Ama özel hayat bizim için daha zor.

Dr. Ebru Tonay (27):
Ege Tıp mezunuyum, 1,5 yıldır acilde çalışıyorum, severek geldik. Acilde çalışmak bizi etkiliyor. Gecenin bir yarısı alkollu geliyor. Bazen hastalar kızıyor, onlarla çok fazla ilgilenmediğimizi düşünüyor, küfür ediyor, üstümüze yürüme  hakkını kendinde görüyor. Pozitif yanları ise  bir hayat kurtarıyorsun, onun mutluluğunu yaşıyorsun.

Dr. Hanife Çiftçioğlu (26):

Yazının Devamını Oku

Şeker hastalığında retinaya dikkat

28 Kasım 2009
ŞEKER hastalarının yılda en az bir kez retina muayenesinden geçmesi gerektiği bildirildi.

Uzmanlar, şekerin vücudun bir çok organının yanı sıra göze de zarar verdiğini belirterek, erken tanının önemine dikkat çekti. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Göz Kliniği Öğretim Üyesi ve Kaşkaloğlu Göz Hastanesi Retina Uzmanı Doç. Dr. Tansu Erakgün, “Göz muayenesine gelip de şeker tanısı konan çok hasta var. Eğer retinada tahribat başlamışsa kontroller 3 ile 6 ayda yapılmalı” dedi.
Diyabetin (şeker hastalığı) dünyada görme kaybı yaratan en önemli hastalıkların başında geldiğini vurgulayan Doç. Dr. Erakgün tahribatı anlattı: “Diyabet vücudu baştan aşağıya etkileyen çoklu sistem hastalığıdır. Sadece göze değil, kalp, böbrek, beyin ile tüm hayati organlara etki eden bir hastalıktır. Diyabetin gözde oluşturduğu komplikasyonlar sinsi ilerler, gözdeki hasarları da sinsidir ve ilk etapta retina yani gözün sinir tabakası önemlidir. Retina tabakasındaki oluşturduğu kanamalar görme merkezinde oluşturduğu uzun dönemdeki birikintiler görmeyi etkiler. Yine bu kanamalardan istenmeyen damar oluşumları meydana getirir, ani  kanamalarda ani görme kayıplarına yol açar. Yani diyabetin gözde oluşturduğu komplikasyonlar sinsidir. Bunun hasta tarafından  fark edilmesi son derece güçtür. 5-10 yıl geçtikten sonra hasta görme kaybı yaşar. Ne yazık ki, hastada geri dönüşü zor kayıplardır. Bu durumda kişi şeker hastası olduğunu bilebilir de bilmeyebilir de. Hasta çok iyi görse de gözündeki hasar çok ilerlemiş olabilir, rutin göz muayenesinde bunlar ortaya çıkabilir. Normal göz muayenesine gelip de şeker hastalığı teşhisi konanlar da mevcuttur. Şeker hastası tanısı konan kişiler periyodik göz muayenesi yaptırmalı.”

Anıları canlandırmayla nikah şekeri üretiyor

Alzheimer hastalarına anıları canlandırma terapisi ile nikah şekeri üretiyorlar. “Anı terapisi hatırlamayı tetikler. Demanslı kişilere gösterilen bazı nesneler o temayla ilgili kişisel deneyimleri akıllarına getirir” diyen Buca Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Alzheimer Derneği İzmir Şubesi Başkanı Dr. Aysel Gürsoy, duyuları tetiklemek için çeşitli materyallerin kullanılabileceğini söyledi. Anı terapisi sırasında grup üyelerinin geçmişi hatırlamak için birbirine yardım etmek için bir sinerji ortaya çıkardığını belirten Dr. Gürsoy, “Gruptaki bir kişinin bir anısını paylaşması, diğerlerinin de anılarını tetikler. Derneğimizde oluşturduğumuz dayanışma grubumu hastalarımızla nikah şekeri üretimine başladı” dedi.
İnsan beyninin devamlı olarak sinir bağlantılarını yenildiğini, aktif kullanılmayan sinir zamanla gerilediği bilgisini veren Dernek Başkanı Dr. Aysel Gürsoy yaptıkları çalışma hakkında şunları söyledi:
“Hafif unutkanlık dönemlerinde risk faktörlerini azaltmak Alzheimer hastalığına yakalanmayı engelleyecektir. Emeklilik sonrası sosyal hayat-sosyal aktivite-fiziksel hareketlilik ve üretime katkı programları da yaşlılığın fiziksel ve ruhsal hastalıklarını öteleyecektir. Elimiz ve parmaklarımız beyinde en geniş alanı kaplayan sinir ağlarına sahiptir. Bu nedenle parmakları kullanarak yapılan el işleri çok sayıda sinir hücresini aktif tutar. Kaybettiğimiz yetileri düşünerek değil, mevcut yetenekleri kullanmaya devam ederek değerlilik ve yeterlilik duygularımızı yükseltmek başta depresyon olmak üzere pek çok sağlık sorununun üstesinden gelecektir.”

Bayramda trafik kurbanı olmayın

AVRUPA Acil Tıp Birliği Başkanvekili Uzm. Dr. Ülkümen Rodoplu ile Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Acil Tıp Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Gürkan Ersoy, Kurban Bayramı’nda yolculuk yapacaklara trafikte kurban olmamaları uyarısında bulundu, 10 yılın istatistiklerine göre bayram tatili boyunca trafik kazalarında yaklaşık 100 kişinin yaşamını yitireceğini, 280 kişinin de yaralanacağını belirten Rodoplu ve Ersoy, yapılabilecekleri şöyle sıraladı:

Yazının Devamını Oku

Engellileri topluma kazandıracak proje

21 Kasım 2009
SPİNA Bifida Derneği tarafından İzmir Kalkınma Ajansı’nın mali desteğiyle “Genç Engellilerin Toplumsal Yaşamla Bütünleşmesi” projesi uygulanmaya başladı.

Proje kapsamında 100 kişinin engelli insan hakları konusunda eğitilmesi hedefleniyor. Spina Bifida’nın “ayrık omurga” anlamına geldiğini söyleyen Dernek Başkanı Avukat Nurdan Anlı, “Anne karnında bebeğin omurgası tam kapanmadığı için yürüme bozuklukları, bacaklarda felç, hidrosefali gibi sorunlara yol açıyor. Yani biz de bir engelli derneğiyiz. İZKA’nın mali desteği, İzmir Valiliği ve Büyükşehir Belediyesi’nin iştirakiyle projemizi gerçekleştirmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Projemizin amacı, engelli kişilerin hak bilinci ve hak arama motivasyonlarını arttırarak, toplumsal yaşama katılım önündeki engelleri aşmalarını sağlamak” dedi.

Eğitimlere devam

Bu projeye gençler başta olmak üzere engelli kişiler, engelli çocuk ile anne babaları, herhangi bir engeli olmayanlar, özel eğitimciler, engellilik alanında çalışan STK yöneticileri hakları konusunda bilgilendiriliyor. Ayrıca, kamu kurumu çalışanlarına da engellilik ve “BM Engelli Hakları Sözleşmesi” konusunda eğitim verilecek. İzleme Grubu, karşılaştıkları engelleri fotoğraflacak, proje sonunda sergi açılacak. Eğitimlerimize katılmak isteyen herkes derneğimizin 0.232.4416567 nolu telefonuna ya da sbider@gmail.com adresine başvuru yapabilir.

Hormonal hastalıklara çözüm için işbirliği

KADINLARIN korkulu rüyası haline gelen “Polikistik over sendromu”na dikkat çekildi. Hormonal hastalıklardan kadınlarda sıkça görülen, yumurtalıklarda çok sayıda kist, adet düzensizliği, vücutta kıllanma artışı, yüzde sivilceler, kilo artışı, saç dökülmesi, hamile kalamama, şeker ve kalp hastalıklarına yatkınlık gibi bulgularla seyreden “polikistik over sendromu”nun varlığının saptanması çok önemli olduğu vurgulandı.

Yazının Devamını Oku

Çocuklarda şeker hastalığı arttı

14 Kasım 2009
GÜNÜMÜZDE yetişkinlerde olan Tip 2 Diyabet (şeker hastalığı) çocuklarda daha sık görülmeye başladı.

Çocuk kongrelerinde ve ders kitaplarında bu diyabet şekli önemli bir kısım olarak yer almaktadır. Çocuklarda Tip 2 Diyabetin en önemli nedeninin obezite olduğunu ve bunun çağımızın önemli bir sorunu olduğunu belirten Endokrin ve Metabolizma Hastalıkları Uzmanı Dr. Erdal Duman, sadece yetişkinlerde değil çocuklarda da daha sık gözlendiğini ve ciddi tehlikelere yol açtığını söyledi.
Birçok yanlış var
Çocuklarımızın bu sinsi hastalığa karşı küçük yaşlarda bilinçlendirilmesi gerektiğini vurgulayan Dr. Duman, “Yanlış beslenme, aşırı fastfood tüketimi, uzmanların denetiminde olmayan okul yemekleri başlıca beslenme hatalarını oluşturmaktadır. Çocuklar okul, dersane, özel öğretmen ve etütlere koşuşturmaktan egzersiz ve oyundan uzak kalmaktadır. Bu tür hareketsizlik ve beslenme de kilo almaya neden olmaktadır. Sonrası ise, ortaya şeker hastalığı çıkmaktadır” dedi.
Dr. Erdal Duman ayrıca şu bilgileri verdi: “Açlık kan şekerinin normal olması şeker hastalığının olmadığını göstermez. Ülkemizde her yetişkin 7-8’inde Tip 2 Diyabet, 14-20’sinde de diyabet dışı glukoz (gizli şeker) bozukluğu var. Açlık kan şekeri 126 mg/dL ve üstü olanlar şeker hastası kabul edilir.”

Emniyet kemeri, yüz ve kafa travmalarını azalttı

TÜRKİYE’deki değişik hastanelerin estetik ve plastik cerrahları İzmir’de bir araya geldi. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahisi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tahir Gürler’in başkanlık yaptığı toplantı Muhittin Erel Anfisinde gerçekleşti. Prof. Dr. Gürler, “Yüz ve kafatası kemiklerine yönelik travmalar veya benzeri tarzdaki tümörel hastalıklar neticesinde oluşan kırıklara müdahale etmek üzere ameliyatların gerçekleştirildiği bir kurs yapıldı. Başarılı bir eğitim oldu. Çünkü tamamen yurtdışından getirilmiş olan kafatası üzerinde birebir eğitim verildi. Kırıkların yeri ve kemiklerin kesim yerlerinin tespiti bu kursta başarıyla yapıldı. Ülkemizin değişik yerlerinden asistan ve uzman pek çok plastik cerrahı katıldı” dedi. Prof. Dr. Gürler, özellikle emniyet kemeri uygulamasının mecburi tutulduğu dönemden bu yana yüz ve kafa travmalarında azalma olduğunu da söyledi.

Grip ve kalp

UZMANLAR kalp krizi ve damar hastalıklarına bağlı ölümlerde kış aylarında belirgin artış olduğunu söyledi.

Yazının Devamını Oku

Onlar dedektif değil diyetisyen

7 Kasım 2009
İZMİR’de Dereli Sağlık Merkezi’nin diyetisyenleri, Aslı Kınsız ve Yeşim Aslan, hastaların evlerine giderek bizzat ne yediklerini ne içtiklerini kontrol ederek, denetliyor ve yol gösteriyor.

Muayenede kısıtlı zaman olduğu için ev ziyaretleriyle açığı kapatıp, hastaları motive etmeyi amaçladıklarını belirten Aslı Kansız ve Yeşim Aslan, “Daha iyi hizmet verebilmek için böyle bir program hazırladık. Diyetlerini yapıyorlar mı, yapmıyorlar mı, ona bakıyoruz. Bizi görünce birebir motive olup, daha çok işe sarılıyorlar, yanlız olmadıklarını hissettiriyoruz” dedi.
Haftanın bir günü hastaları evlerinde ziyaret ettiklerini söyleyen diyetisyenler Kansız ve Aslan, uyguladıkları program için şu bilgiyi verdi:
“Hastaların buzdolaplarını kurcalıyoruz, daha sonra beraber yemek pişiriyoruz. Onlara günlük sebze, meyve tüketimini anlatıyoruz. Diyet programına uyuluyor mu ona bakıyoruz.”. Kansız, 220 kilodan 175 kiloya, 124 kilodan 83 kiloya düşen hastalarının olduğunu belirterek, ”Yaptığımız çalışma tamamen sağlıklı kilo verdirmeye yönelik. Bir yılda bu oranda kilo verenler var” dedi.

Beyin cerrahlarının başkanı bir İzmirli

İZMİRLİ beyin cerrahı Prof. Dr. Saffet Mutluer, Uluslararası Pediatrik Nöroşirürji Derneği’ne Başkanı oldu. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroşirürji Kliniğinde öğretim üyesi olan Prof. Dr. Mutluer, merkezi ABD’de bulunan derneğin 37’nci başkanı olarak 2009-2010 döneminde görev yapacak.
27 yıldır dernekte aktif üye olduğunu belirten Prof. Dr. Saffet Mutluer, “Bilimsel ortamda kendinizi, güncelliğinizi, bilgi birikiminizi kanıtladığınız zaman ön yargılar ortadan kalkıyor. Uzun zamanda beri ISPN’in değişik kurullarında yer aldım. 20 yıldan beri de resmi yayın organında editör yardımcısı olarak görev yapıyorum. Başkanlığa yetkili kurullar karar veriyor, siz aday olamıyorsunuz. ISPN başkanlığına kıtalararası dönüşümlü olarak seçim yapılıyor. Geçen yıl Güney Afrika’da, Cape Towne’daki kongre ve genel kurulda oybirliği ile gelecek dönem başkanı olarak seçildim. Bu yıl Los Angeles’ta yapılan törenle başkanlığa getirildim. Ülkem adına onurlandım, gururlandım. Bu yıl üye sayımızı ve Türk etkinliğini artırarak 3. sıraya çıkmaya çalışacağız. Zaten Türk nöroşirürjisi tüm dünyada takdir edilen başarı grafiği çiziyor” dedi.


Yazının Devamını Oku

Eşrefpaşa Hastanesi’ne Almanya’dan stajyer konuk

31 Ekim 2009
ALMANYA’nın Hamburg kentindeki Staatliche Gesandheitspflege’nde (Meslek Yüksekokulu) hemşirelik, dişhekimliği asistanlığı ve tıpta okuyan öğrencileri Tuba Babacan (21), Fatma Bozkuş (23), Natalie Fricke (20), Vanessa Muandula (19) ve Gamze Bağ (18) isimli öğrenciler Eşrefpaşa Belediye Hastanesi’nde staj yaptı.

Başhekim Prof. Dr. Hülya Güven, “Okulun yöneticileri hastanemizi gezmişlerdi. Alman yöneticiler bir çok hastaneyi dolaştıktan sonra bizde karar kılmışlar. Çok mutlu olduk, hastanemiz beğildiği için de ayrıca gururlandık” dedi.
Hastanede üç hafta staj yapan öğrenciler, hafta sonları tarihi ve ören yerleri de gezdiklerini söyleyerek, “Burda çok şey öğrendik, faydalı bir staj oldu. Burda gördüklerimiz ileride bize yansıyacak” diye konuştu.

Unutmak hastalık mı 10 belirtiye dikkat

ALZHEİMER hastalığı beynin düşünme, hafıza ve dil bölümlerini etkiler. Hastalığın başlangıcı sinsidir ve yıkım genellikle yavaştır. Günümüzde hastalığın sebebi bilinmemekte ve şifası bulunmamaktadır. Hastalığın başlangıcı için 10 belirtiye dikkat çeken Alzheimer Derneği Başkanı ve Buca Tıp Merkezi Nöroloji Uzmanı Dr. Aysel Gürsoy, “Alzeheimer hastalığı erken teşhisle geciktirilebilir. Bu hastalığı herkes düşünmelidir. 10 belirtiden sizde ya da aile yakınınızda varsa hemen bizi arayın. Bir telefonla size ulaşabiliriz” dedi.
Alzheimer Derneği’ne ulaşılabilecek telefon; 0 232 425 54 72

Fazla kiloları yazın verip kışın almak çok tehlikeli

KİLO alıp vermek gibi sorunları yaşamak yerine yediğimize, içtiğimize her zaman dikkat ederek, sağlıklı ve doğru beslenmeyi öğrenip bunu yaşam biçimi haline getirebilmeliyiz. Hem sağlıklı hem de estetik görünmeyi başarmış oluruz.

Yazının Devamını Oku

Sonbaharda kalp sağlığına dikkat

24 Ekim 2009
YAKLAŞIK 3 milyon civarında kalp-damar hastasının olduğu ülkemizde sonbaharda hastalarımızın da kendilerine iyi bakmaları sağlıkları açısından önem taşımaktadır.

Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Kliniği Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mustafa Akın mevsimsel değişikliklere dikkat etmek zorunda olduğumuzu vurguladı. Değişiklikler, koroner kalp, hipertansiyon, kalp yetmezliği, şeker hastalarının hemodinamik ve metabolik yükünü artırmakta olduğunu belirten Akın, “İlaç alma saatleri aksar, su ve elektrolit dengesizliği oluşur, kalp atım sayısı artar, böbreklerin fonksiyonları azalır, kalbin iş yükü artar, kan şekeri konrolü bozulur, daha çabuk   yorulma olur, oksijen ihtiyacı artar ve nefes darlığı karşılaşılan ciddi sorunlardır ve genel durumların hızla bozulmasına sebep olur” dedi.
Neler yapmalıyız
Koroner kalp hastasının yüksek tansiyonu, şekeri ve kalp yetmezliği de var ise mevsimsel değişikliklerde tehlikenin arttığına dikkat çeken Prof. Dr. Akın, bu dönemden sonra normal düzene dönüldüğünde hemodinamik ve metabolik kontrol için bir zaman dilimine ihtiyaç olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Mustafa Akın rahat bir dönem geçirmek için şu önerilerde bulundu:
“İlaçlarımızı düzenli kullanıp, tuz ve su alını dengeleyip, yağlı ballı hazmı zor gıdalardan uzak durup, düzenli egzersizleri kurallara uygun olarak yapmalıyız. Sabah erken saatlerde yapılan egzersizlerde vücut zarar görebilir. Ciddi sorunlarla karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle erken saatlerde egzersiz tavsiye etmiyoruz. Dinlenmeyi ihmal etmeden, bu  altın kuralları uygulayacağımız sonbahar reçetesidir.”

Nefroloji polikliniği

ATATÜRK Eğitim Araştırma Hastanesi’nin Alsancak Semt Polikliniği nefroloji bölümü tansiyon hastalarını bekliyor. Nefrolojinin dahiliyenin böbrek hastalıklarını kapsayan yan dalı olduğunu söyleyen Uzman Dr. Dilek Gibyeli, nefroloji polikliniğinde hipertansiyon başta olmak üzere pek çok böbrek hastalarının tanı ve tedavisinin yapıldığını bildirdi.

Yazının Devamını Oku

Güzel İzmir’in sanatı kadınlardan sorulur

13 Eylül 2009
İzmir’de sanata yön veren, Aykut Yafe, Filiz Eczacıbaşı, Aytül Büyüksaraç, Hülya Savaş, yeni sezon öncesi pasta kesip birbirlerine başarı diledi, 4 başarılı kadın, Hürriyet İzmir’e projelerini anlattı.

İZMİR’de sanat yaşamından sorumlu dört kurumu kadınlar yönetiyor. Dokuz Eylül Üniversitesi Konservatuarı Müdürü Prof. Dr. Aykut Yafe, İzmir Kültür Sanat ve Eğitim Vakfı Başkanı Filiz Eczacıbaşı, Devlet Opera ve Bale Müdürü  Aytül Büyüksaraç, İzmir Devlet Diyatrosu Müdürü Hülya Savaş, yeni sezon öncesi pasta kesip birbirlerine başarı diledi, Hürriyet İzmir aracılığıyla, İzmirlileri sanata ve sanatçıya destek olmaya çağırdı. Kadın sanat yöneticileri, projeleri ve hedefleriyle ilgili şunları söyledi:

Hedef 150 bin seyirci

İzmir Devlet Tiyatrosu Müdürü Hülya Savaş: Müdürlükte beşinci yıla girdim. İzmir sanatına katkıda bulunmaya çabalıyoruz. Canla başla çalışarak hayallerimizi gerçekleştirmek için projelere giriyoruz. Proje aşamasında ekonomik ve altyapı sorunları çıkıyor.
Salonlar 200 kişilik
Sadece para da yetmiyor, hayallerimiz için. İzmir Devlet Tiyatrosu’nda kendi salonlarımızda, koltuklarımızla seyirciye ulaşabiliyoruz. Biz bu yıl 150 bin seyirci hedefliyoruz. İnsanlar, ‘Niye bu kadar az’ diyorlar. Ama uçmamak gerekir. Salonlarımız 200 ve 150 kişilik. Bu kadar koltuk sayısıyla oynayabildiğimiz alan belli. 150 bin gerçeği varken ben kalkıp ‘500 bin seyirciye ulaşacağız’ dersem, atmış olurum. O yüzden gerçeğe dayanmamış şeyler söylemek istemiyorum, ama seyirci ne kadar artarsa biz mutlu oluyoruz.
Yeni oyun projesi
 Her zaman yaptığımız şeylerin dışına çıkıp çok büyük projeler yapabilir miyiz? Keşke yapabilsek, ama teknik anlamda büyük donanımlı salonlara ihtiyacımız var. Ama bunlar yokken bizde sürekli oturuyoruz anlamına gelmesin. Elbette çözüm arıyoruz, mümkün olduğu kadar tiyatro yapabileceğimiz mekanları  yaratmaya çalışıyoruz. En son Konak sbahnemiz restore ediliyor. Ocak ayında  oynayacağız. Konak’a alternatif mekan bulmak zorundaydık. İl Halk Kütüphanesi’in sahnesini biraz büyüttük. Devlet Tiyatroları 60’ncı yılını kutluyor. İlk kez oynanan 60 yerli oyun projesi var.”

Yeni opera binası için müjde verdi

Yazının Devamını Oku