Paylaş
Çünkü siz de yeme bağımlısı olabilirsiniz. Vücudumuzun ihtiyaçlarını karşılamak için gerçekleştirdiğimiz yemek yemenin bağımlılık olarak adlandırılacağı belki de hiç aklınıza gelmemiştir. Çünkü bağımlılık dediğimiz zaman sigara, alkol ve uyuşturucu maddeler aklımıza gelir. Ancak son yıllarda yeme bağımlılığı da çok ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkıyor. Tıp dünyasında ise yeme bağımlılığı bir ‘davranış bozukluğu’ olarak tanımlanıyor. Elbette ki hepimiz bazı dönemler çok daha iştahlı olabiliyoruz. Ancak bizim bahsettiğimiz yeme bağımlılığı, bundan çok daha fazlasını içeren tehlikeli ve zamanla hastalıkları da beraberinde getiren ciddi bir sorun. Yapılan araştırmalar, gıdaların da beyinde alkol, sigara ve uyuşturucu benzer bir bağımlılığa yol açtığını ve özellikle şeker, tuz, un, karbonhidrat ve yağ içeren ürünlerin bağımlılık yapan gıdaların başında geldiğini bizlere gösteriyor. Şimdi siz, ‘Hocam, gün içinde yediğimiz besinler, bizi nasıl bağımlı yapabilir ki’ diye sorabilirsiniz. Bunu sormakta da aslında haklısınız. Çünkü gün içinde tükettiğiniz küçük atıştırmalıkların, sinirlendiğinizde yediğiniz çikolatanın sizi sinsice ele geçirdiğini fark etmeniz pek mümkün olmuyor. Bu nedenle gelin, bugün bu ciddi bağımlılığa karşı hep birlikte bir farkındalık oluşturalım ve önlemimizi alalım.
YEME BAĞIMLISI OLDUĞUNUZU NASIL ANLARSINIZ?
Tok olduğunuz halde yemek yiyorsanız, yemek sonrası önünüze bir meyve tabağı geldiğinde dayanamayıp, meyveleri bitiriyorsanız, mutfağınıza koyduğunuz çerez tabağından her mutfağa girdiğinizde ağzınıza atıyorsanız, çocuklarınıza yemek hazırlarken, sürekli bir şeyler atıştırıyorsanız, üzgün ve sıkıntılı olduğunuz zamanlarda tatlı tüketmek istiyorsanız, o zaman yavaş yavaş yeme bağımlısı oluyorsunuz demektir. Çünkü bu durum, 4 veya 5 ay devam ettiği zaman devreye bu sefer hormonlar giriyor ve siz hormonal bir bağımlılık yaşamaya başlıyorsunuz. Çünkü ağzınıza attığınız her besinle birlikte insülin salınımının yanı sıra tokluk hormonu salınımı da ortaya çıkıyor. Hele bir de tatlı ve şekerli gıdalar yediğinizde bu sefer mutluluk hormonu bağırsaklarımızdan salınmaya başlıyor. İşte, tehlike çanları da bu devrede çalıyor...
TATLI GIDALARLA GELEN MUTLULUK
Biz artık biliyoruz ki mutluluk hormonunun yüzde 85’i bağırsaklardan salınıyor. Özellikle tatlı gıdalar tükettiğimiz zaman daha fazla mutluluk hormonu salgılıyoruz. Bunun sonucunda da kendimizi sakinlemiş ve rahat hissediyoruz. Zaman geçtikçe ve mutluluk hormonu miktarı fazla salınmaya başladığında da bağımlılık oluşmaya başlıyor. Özellikle çikolata ve tatlı bağımlılığı da bu nedenden kaynaklanıyor. Bağımlılık yapan gıdalar arasında ise şeker, tuz, un ve yağ içeriği yüksek gıdalar yer alıyor. Cips, kurabiye, kek, pasta, dondurma ve çikolata gibi gıdalar, en sık görülen örnekler. Düşünün, televizyon karşısında yemeden duramadığınız tabak tabak cipsler ya da gün ortasında yeme hayalini kurduğunuz çikolata veya kekler, sizce kimin marifeti...
BAĞIMLILIĞIN SONU DİYABET VE OBEZİTE
Maalesef ki yeme bağımlılığı, birçok kişi tarafından önemsenmiyor. Ama bu davranış bozukluğu tedavi edilmediği zaman hem fazla kilolara hem de diyabet hastalığına neden oluyor. Özellikle Tip 2 şeker hastalığı, son yıllarda çok ciddi şekilde arttı. Bunun da altında yatan en önemli neden, yeme bağımlılığıdır. Özellikle çocuklarda bu durum erken müdahale edilmez ise gelecekte onları obezite ve şeker hastalığı gibi ciddi iki sağlık sorunu bekliyor demektir. Bu nedenle hem kendinizde hem de çocuğunuzda böyle bir davranış bozukluğu olduğunu gözlemliyorsanız, hiç vakit kaybetmeden bir doktora başvurarak, önleminizi almanızı öneriyorum.
YEMEK BAĞIMLILIĞI NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Her bağımlılıkta olduğu gibi elbette ki yeme bağımlılığının da tedavisi var. Aslında en iyi tedavi şekli, düzenin değişmesidir. Bundan kastımız insanları hemen katı bir diyete sokmak değil. Amacımız, tüm ailenin düzeninin değişmesini sağlamak. Çünkü yeme bağımlılığı olan bir kişiyi tedavi ederken, ailede bağımlılığı olmayan kişiler, aynı şekilde yemeye devam ederse, o zaman tedaviden başarı elde edemiyoruz. Bu nedenle önce aileye bir terapi uyguluyoruz ve belirli gıdaların eve girmemesini sağlamaya çalışıyoruz. Çok ciddi bir diyet vermiyoruz. Sadece yemek saatlerini düzenliyoruz. Ara öğünlere de sadece Hindistan cevizi yağı ekliyoruz. Yeme bağımlılığı olan kişinin ana öğünlerini ikiye indiriyoruz. Ayrıca ara öğünlerde özellikle kahvelerini Hindistan cevizi yağı ile içmelerini sağlıyoruz. Çünkü bu yağ, hem bağırsaktan salınan mutluluk hormonu miktarını arttırıyor hem de vücudumuzun ihtiyacı olan enerjiyi veriyor. Böylece vücudu kandırarak, vücudunuzda çok fazla yemek varmış hissi yaratabiliyoruz.
YEME BAĞIMLILIĞINDA KULLANILAN DOĞAL TEDAVİLER
Yeme bağımlılığı tedavisinde akupunkturdan oldukça fazla faydalandığımızı söyleyebilirim. Özellikle kulak akupunkturu yeme isteğini azalttığı ve bu anlamda kontrolü sağladığı için çok etkili bir şekilde sonuç alınmasını sağlayabiliyor. Yeme bağımlılığı sorunuyla mücadele ederken kullandığımız diğer bir doğal tedavi yöntemi ise hipnoterapi. Bu tedavide amaç, kişinin bilinçaltına yeme isteği geldiğinde, onu başka bir şeyle değiştirmesini sağlamak. Mesela hastamıza çikolata yemek istediğinde bunun yerine yürüyüş yapmasını ya da sevdiği başka bir aktiviteyi bu isteğin yerine koymasını öğretebiliyoruz.
TEST
YEME BAĞIMLILIĞINIZ VAR MI?
Aşağıdaki sorulara dürüstçe cevap verin ve yeme bağımlısı olup olmadığınızı anlayın. Eğer ‘Evet’ cevabınız çoğunluktaysa bir uzmana başvurmayı ihmal etmeyin.
1-Yemek yerken tokluk hissini yaşamanıza rağmen yemeyi sürdürüyor musunuz?
Evet Hayır
2-Yemeğinizi yediniz, toksunuz ancak bir şeyler daha yemek istiyor musunuz?
Evet Hayır
3- ‘Bu kez daha az yemek yiyeceğim’ diye başlayıp düşündüğünüzden fazlasını tüketiyor musunuz?
Evet Hayır
4-Tok olduğunuz halde yemek için kendinize bahaneler buluyor musunuz?
Evet Hayır
5- Beslenmenizdeki sorunun farkında olup, yine de bunu kontrol edemiyor ya da bundan pişmanlık duyuyor musunuz?
Evet Hayır
6-Yediklerinizi çevrenizden gizlemeye çalışıyor musunuz?
Evet Hayır
7- Belirli yiyecekleri yemeyi bırakmak ya da tüketimini azaltmak sizi endişelendiriyor mu?
Evet Hayır
8- Kendinizi belirli yiyecekleri gün boyunca sürekli yerken buluyor musunuz?
Evet Hayır
Paylaş